Daddy's Little Babe [Styles]

6

SİZE UPUZUN BİR BÖLÜM FIRLATTIM YAKALAYABİLENE ÇOK GÜZEL DETAYLAR VAR.

BOL BOL YORUM BEKLİYORUM BÖLÜM UPUZUNNNNN

İyi okumalar beyniler!

"Nereden biliyorsun bunu?" Dedim utanarak yola dönerken. Sağa çekmişti ve başını bana çevirmişti.

"Öyle inliyordun ki tüm katta yankılanıyordu sesin." Utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim.

"Başka kim-"

"Tek bilen benim. Diğerleri salondan çıkmasın diye büyük uğraşlar verdim." Dediğinde dudağımı ısırarak konuştum.

"Lottie de biliyor. Bizi öpüşürken gördü."

"Ne hoş, grup falan da yaptınız mı?"

"Zayn, hayır." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. Derin bir nefes aldı.

"Harry sana bunu zorla mı yaptırıyor?"

"H-hayır." Emin misin bakışı atarken tekrar konuştu.

"Doğruyu söyle Madison."

"Zorla yaptırmıyor."

"Baba dediğin adamın altında inlemek hoşuna gidiyor yani?"

"Onunla aramda hiçbir zaman baba-kız ilişkisi olmadı Zayn, bunu sende biliyorsun."

"Tanrım, evet biliyordum ancak sevişeceğinizi düşünmemiştim." Birkaç dakika sessiz kaldık bu cümlenin ardından.

"Ne zamandan beri yapıyorsunuz?"

"Victor'un geldiği gün, ilk o zaman oldu."

"Yeni yani?" Dedi sinirle gülerken. Başımı aşağı yukarı salladım.

"Ne zaman söylemeyi planlıyordunuz?"

"Bilmiyorum, Harry hazır olmamı bekliyordu."

"Güzel, bugün söyleyeceksin."

"Ama-"

"Mads, sen yapmazsan ben yaparım."

"Pekala."

"Sadece..." Derin bir nefes aldı.

"Sen özenle bakmamız gereken değerli bir emanetsin. Harry'nin böyle yapması, boktan bir durum." Cevap vermediğimde elini dizime koydu.

"Herneyse. Eğer böyle mutluysan istediğin gibi olsun." Nadir gülümsemelerinden gönderdiğinde bende gülümseyerek ona sarıldım.

"Ama diğerlerinin bir an önce öğrenmesi gerek. Sana 1 hafta verebilirim."

"Teşekkür ederim Zayn."

Harry'den

Elimdeki kalemle oynamayı bırakarak önümdeki bilgisayara döndüm ancak aklıma hala dün gece Zayn'in Mads uyuduktan sonra gelip her şeyi öğrenmesinde kalmıştı.

Benim açımdan bir sorun yoktu ancak sanırım Mads rahat hissetmeyecekti. Bunu eve geldiğinde konuşacaktım. Birkaç saat içinde almaya gidecektim zaten.

Çalan telefonumun ekranına baktım. 'Simon' yazısını gördüğümde açıp kulağıma yasladım.

"Alo?"

"Harry, nasılsın?"

"Fena değilim."

"Senden bir şey isteyecektim."

"Söyle." Dedim derin bir nefes alırken.

"Birkaç hafta için yurtdışına çıkmam gerekiyor ancak Carolina'nın gelmesi pek mümkün değil. Acaba sizde kalabilir mi? Kızınla aynı yaştalar belki tanışırlar evde hiç yaşıtı yok bir arkadaşı olmuş olur."