22

4.9K 151 489
                                    

Selamlar!

Bir uyarı yapayım, bu bölüm diğerlerine kıyasla biraz daha fazla cinsellik içeriyor, yani rahatsız edebilecek düzeyde. O kısımlara geldiğimizde ve bittiğinde nereden nereye olduğunu yazacağım direkt geçebilirsiniz.

İyi okumalar beyniler!

"Bir şey olmayacak, sakin ol." Harold'ın bedenime sardığı kollarıyla göğsünde ağlamaya devam ettim. Walton ateşi çıktığı için acile getirmiştik. Gemma bu sırada hastanede olduğu için şuan ilgilenen o'ydu ve bu biraz olsun rahatlamamı sağlamıştı. Ancak ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyordum ve minik bebeğimin başına bir şey gelmesi beni çok üzmüştü.

"Bebeğim, ağlama artık. Gem'i duymadın mı? Önemli bir şeyi yok, sadece birazcık hastalanmış."

"Hastalanması önemli bir durum Harry. Ya ona bir şey olursa?"

"Olmayacak."

"Çok korkuyorum." Ağlamaya devam ederken Harold sırtımı okşadı ve saçımı öptü. Walton'a bir şey olması durumunda mahvolurdum. Bu gerçekten düşünebileceğim en kötü şeydi. Düşünmemem gereken şeydi.

"Madison?" Gemma'nın sesini duyduğumda başımı Harold'ın göğsünden kaldırıp merakla ona baktım.

"Merak etme, ateşi düştü. Şuan gayet iyi."

"Emin misin? Bir daha kontrol et lütfen." Gemma gülümseyerek kolumu okşadı.

"Güven bana, bir şeyi yok. Sadece biraz hasta olmuş."

"Gördün mü? Ağlayıp hüzne bağlamaya gerek yokmuş demek ki." Hazza konuştuğunda Gemma yanağımdaki gözyaşını sildi.

"Burada mı kalacak?"

"Kalmasına gerek yok, birlikte eve gidebiliriz." Dedi Gemma. Başımı aşağı yukarı salladım.

"Tamam, sen burada bekle ben Walton'u alıp geleceğim." Hazza odaya ilerledi.

-

Eve geldiğimizde Walton'u bizimle beraber yatırmıştık. Harold yatağın diğer tarafına yavaşça yerleşirken uyuyan Timmy'yi izlemeye devam ettim. Onun için çok endişelenmiştim.

"Uyumayacak mısın?" Harold fısıldadığında başımı iki yana salladım ve cevap verdim.

"Bir kez daha kötüleşirse diye uyanık olmam gerekiyor."

"Güzelim, sadece 2 saat uyudun. Bu şekilde dayanamazsın."

"Konu Timmy olduğunda dayanamayacağım hiçbir şey yok Harold." Net bir ses tonuyla konuştuğumda küçük gece lambasının aydınlattığı yüzüme baktı.

"Biliyorum ama bunu yapmak zorunda değilsin."

"Zorundayım." Derin bir nefes aldı.

"Tamam, o halde bırak da ben uyanık kalayım."

"Bunu gerçekten yapar mısın?" Loş ışıkta parlayan açık yeşil gözlerine baktım.

"Madison, siz, ikinizden başka bir işim yok benim." Söylediği şeyler içimi ısıtırken bakışlarımı Walton'a çevirdim.
Aynı şey benim için de geçerli Harold. İkinizden başka bir işim yok. Diye geçirdim içimden.

-

"Onu öldürdüğüne inanamıyorum!" Ben telaşla evde gezerken o derin bir nefes aldı.

"Ne yapacaktım?" Dedi o da bıkkınca. Herif bana daha elini sürmemişken sırf mesaj attığı için döverek öldürmüştü ve gelip normal bir şeymiş gibi anlatıyordı. O bir katildi.

Daddy's Little Babe [Styles] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin