Y/n; soo jin!!!!!
Soo jin y/n'nin bağırışını duyduğu an hızlı bir şekilde yanına gelmişti.
Soo jin; ne oldu!!
Y/n; b-bunlar dün ki pijamalarım ve üstünde k-kan varSoo jin;( ah allah kahretsin bu ayrıntıyı nasıl kaçırırım)
Y/n; soo jin??
Soo jin; ha şey onlar galiba vişne suyu. Masada bir bardak bırakmıştım. Onu nasıl bir uyuma şeklin varsa artık üstüne dökmüşsün. Bende üstünü değişmiştim.
Y/n; nasıl dökmüş olabilirim ki neyse. Ben hazırım, sende hazırsın gidelim artık.
Soo jin; daha değill
Y/n; neden??
Soo jin; bir misafirimiz gelicek onunla çıkacağız. Hatta 2 misafir
Y/n; sanırım anladım kim olduklarını. Bana baksana sen, o çocukla aramızı mı yapmaya çalışıyorsun???
Soo jin; ne yani olamaz mı alla alla yaa
Y/n; o iş çok zor benden demesi.
Soo jin; hah göreceğiz.Soo jin ve y/n kahvaltılarını bitirmişken kapı zili çalar.
Soo jin; evett misafirlerimiz de geldi
Sofrayı topla sen, bende kapıyı açayım.
Y/n; tamamSoo jin kapıyı açmış ve sevgilisine sarılmıştı.
Soo jin; hoşgeldin canım.
Jungkook; hoşbulduk
Jimin; bize hoşgeldin yok mu??
Soo jin; y/n sana hoşgeldin der merak etmeJimin soo jin'in bu sözünden sonra kötü şeyler düşünmeye başlamıştı. Yoksa her şeyi anlatmışmıydı. Ama y/n öğrenseydi onu bu evde tutmazdı herhalde...
Soo jin; heyy içeri girmeyi düşünmüyor musun??
Jimin; ha tamam pardonJimin içeriye geçerken soo jin kulağına fısıldar.
Soo jin; merak etme o iş halloldu.Jimin bunu duyduktan sonra derin bir oh çeker ve içeriye girer.
Y/n; merhaba, hoşgeldiniz.
Jimin; hoşbulduk. Nasılsın iyi misin??
Y/n; iyiyim iyiyim de neden sordun?
Jimin; e yani hâl hatır işte. Bir yerinde bir ağrın yok dimi veya tuhaf hissetmiyorsun dimi?
Y/n; ben gayet iyiyim. Soruların bittiyse artık dışarı çıkabiliriz.
Soo jin; tamam ben çantamı alıp geliyorum.Soo jin çantasını almak için odaya giderken Jungkook'ta onun peşinden gider.
Ayakta duran y/n boş bir koltuğa oturur ve soo jin'in gelmesini bekler.
Sessizliği bölen Jimin olur.
Jimin; bir şey soracağım.
Y/n; evet
Jimin; o alex denen çocukla hala görüşüyor musunuz??
Y/n; o olaydan sonra hiç konuşmadık.
Jimin; Hm İyi o zaman.
Y/n; şimdi de ben sana bir şey soracağım.
Jimin; sor bakalım
Y/n; aslında bu bir soru mu bilmiyorum ama sana danışmak istiyorum.
Jimin; her şeyini anlatabilirsin bana
Y/n; okuldayken bir kız yanlışlıkla elini kesti ve kan damlaları yere akarken içimden gelen bir ses onları içme hissi uyandırdı. Bu iğrenç bir şey biliyorum. Sence bu bir hastalık başlangıcı olabilir mi??
Jimin; ıı şey...