19.bana sevgilim de...

212 27 11
                                    


Dalga seslerinin onun nefes sesleriyle harmanlanıp beni çok huzurlu bir uykudan uyandırdıkları ikinci sabahtı. Ama sorun değildi, huzurlu bir uykudan daha iyisiyle karşılaşmıştım gözlerimi açtığımda. Beni gülümseyerek izleyen bir Jungkookla.

Tıpkı hayal ettiğim gibiydi. Mutluydum ve o da mutluydu.

Ellerinden birini saçlarıma götürmüş ve tıpkı o günkü gibi kulağımın arkasına sıkıştırmıştı bir tutamı. Sonra dudakları hareket etmişti. Bir şey demişti ama anın büyüsüne o kadar kapılmıştım ki anlayamamıştım.

"Hı?"

Bunu dememle gülümsemesi büyümüştü. Diğerlerinden daha büyük iki ön dişi görüş alanıma girmişti. Tanrım! Kusurları bile mükemmeldi.

"Günaydın, dedim."

Bende gülümsemiştim aynı şekilde.

"Günaydın."

Eli saçlarımdan yanağıma inmişti. Orayı okşayarak dudağıma kaymıştı baş parmağı. Bakışları da aynı şekilde. Öylece izlemişti yüzümün her bir bölümünü. Bende onukileri aklıma kazımıştım. Sonra tam dudağının altındaki bene takılmıştı gözüm. Demiştim ya, bu adamın kusurları bile mükemmeldi.

Yaklaşmıştım yüzüne, yaklaşmıştım dudaklarına, dudaklarını değil, tam beninin üzerini öpmüştüm. Afallamıştı. Şaşkınca yüzüme bakmıştı öylece. Sonra bakışlarındaki anlam da değişmiş, yoğunlaşmıştı. Şekilli dudakları hareket etmişti ve hayatımı güzelleştiren sesinden, hayatımı güzelleştiren cümleler çıkmıştı.

"Sanki o gün, o hayat öpücüğünü sen bana verdin Raya. Sanki ölmek üzere olan bendim de, beni kurtaran sendin. Öyle önemli bir yerin var işte hayatımda, kahramanlara yaraşır bir yerin."

Kıkırdamıştım. Öyle mi dersin Kook?

"Neden gülüyorsun?"

Derin bir nefes almıştım ve ciddileşmiştim.

"Komik çünkü bende senin için aynı şeyi düşünüyorum. Sadece bedenimi değil, ruhumu da dirilttin sen Jungkook. Öyle önemli bir yerin var hayatımda, kahramanıma yaraşır bir yerin."

Yaptığım atıfa gülmüştü. Kollarını belime indirmiş ve beni sıkıca sarmıştı. Burnumun ucuna minik bir öpücük kondurmuştu.

Ah, kalbim!! Resmen yaşayarak ölüyorum.

"Bugün ne yapacağız?"

Sorduğum soruyla kaslarının gerildiğini hissetmiştim. Bozuntuya vermemiştim.

"Yapmak istediğin bir şey mi var?"

Başımı biraz geriye atmış ve yüzüne bakmıştım. Yüz ifadesini okuyamıyordum.

"Birlikte vakit geçiririz diye düşünmüştüm. Sende istemez miydin?"

Gözlerime bakmıştı bir süre. Bir şeyden emin olmak istiyor gibiydi. Öylece bakışlarına karşılık vermiştim. Sonra konuşmuştu.

THE OTHER SIDE |JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin