4

7.8K 508 419
                                    

-Gürkan-

Ocağa üç dakikada pişen makarnalardan koydum ve bir şarkı mırıldanarak ocağı açtım. Çok geçmeden mutfağa giren Doruk'a çevirdim bakışlarımı.

"Nereye?"

Diye sordum merakla. Genelde çoğunlukla evde vakit geçiren Doruk, hazırlanmış ve saçlarını yapmıştı. Dolaptan bir şişe su alıp bardağa koyarken konuştu.

"Dışarıya, arkadaşımla buluşacağım."

Sakin bir şekilde beni takmadan dolabı açıp suyu geri koydu.

"Kim bu arkadaşın?"

"İyi bir arkadaşım işte beni sorguya çekme böyle."

Sinirle yumruğumu sıktım. Bazen bu ergence tavırları canımı sıkıyordu.

"Seni sorguya falan çekmiyorum sadece merak ediyorum"

Bir anlık gülümsese de hemen sildi. Gülümseyecek ne vardı ki. Kapıdan çıkmadan önce şirin bir şekilde elini salladı

"Byee"

Sinirle peşinden gittim ama çoktan asansöre binmişti. Eve geri dönüp makarnaya baktım. Ocaktan aldım ama sevmediğim kıvama dönüşmüştü ve nerede eriyecekti.

Sinirle onu döküp pizzacıyı aradım. Yemek yapmayı severdim ve güzel de yapardım ama şu anda çok üşeniyordum.

Doruk'u küçüklükten beri tanıyordum. Doruk, ben ve Doruk'un abisi Emir küçüklükten beri arkadaştık. Emir benimle aynı yaştaydı ve çok iyi dosttuk.

Küçükken Emir ile ne zaman yakınlaşsak Doruk aramıza girer ve bana yapışırdı. Beni abisinden bile çok severdi.

Emir gaydi ve babası bunu öğrendiğinde onu öldümüştü. Doruk evden kaçıp yanıma gelmişti. Kısa bir süre sonra babası hapse girmişti. Üç yıldır beraber yaşıyorduk. Kardeşim gibiydi.

O lise sondaydı bense üniversitedeydim. Aramızda 4 yaş vardı. Küçükken ailemi kaybettiğim için dedemle yaşıyordum.

O da vefat edince part time çalışmaya başlamış, aynı zamanda da okumaya devam etmiştim. Doruk da yük olmamak için yazları çalışıyordu. Birbirimize alışmış, aile olmuştuk. Zar zor da olsa bir şekilde geçiniyorduk.

Çok arkadaşım vardı ve baya sosyal bir insandım. Bilinmeyen numaranın kim oluğunu anlayamamamın en büyük  nedeni de buydu.

Defterdeki yazı kimsenin yazısına benzemiyordu. Gerçi benzese bile ben insanların yazısını ayırt edebilecek kadar zeki değildim.

Defterde beni sevdiğinden bahsetmişti. Uzun zamandır beni sevdiğini anlatmıştı ve şiirler yazmıştı. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kim olabilirdi ki?

Defterin sayfalarına baktım. Bir çok şiir alıntı söz vardı. En son sayfada ise:

'Zamanı geldiğinde sana günlüğümü de vereceğim'

Yazıyordu. Altına da küçük bir kedi çizilmişti. Telefonumu elime alıp mesaj yazdım.

Gürkan: Ne günlüğünden bahsediyorsun?

Bilinmeyen numara: seni uzun zamandır seviyorum ve bunu günlüğüme yazdım. Eğer günlüğümü de verseydim kim olduğumu anlardın.

Gürkan: seni bulacağım

Bilinmeyen numara: peki ya sonra

Gürkan: kim olduğuna göre değişir

Bilinmeyen numara: ya değer verdiğin biriysem

Gürkan: bilmiyorum...

Bazen aklımdan şüphe ediyordum. Etrafımda çok kişi vardı. Kim olduğunu bulmak benim için çok zordu.

Aklıma kimse gelmiyordu. İç çekip salondaki koltuğa oturdum.

Bugün ne dersim vardı ne de işim. Eğer Doruk gitmeseydi onunla takılabilirdik. Telefonu elime alıp tarihe baktım. Bunu nasıl unutmuştum! Bugün benim doğum günümdü.

Doruk her doğum günümde yanımda olurdu. Unutmuş muydu yani şimdi? Omuz silkip üzerimi değiştirdim.

Melisa: Doğum günün kutlu olsun

Gürkan: Teşekkür ederim tek hatırlayan sensin :D

Melisa: Rica ederim ^^

Melisa: Şey buluşalım diyecektim seninle konuşmak istiyorum müsaitmisin

Gürkan: Sayılır neden?

Melisa: Seni özledim

Gürkan: Peki :)

Melisa'nın profilinden çıkıp Doruk'unkine girdim.

Gürkan: Ben evde değilim bu akşam

Doruk: Nereye

Gürkan: 'Dışarıya arkadaşımla buluşacağım beni sorguya çekme'

Doruk: Gitme

Gürkan: Neden

Doruk: Çünkü gitmemen lazım

Gürkan: Üzgünüm çoktan planladım

Doruk: O zaman çabuk dön

Gürkan: Duruma göre bakacağım

Doruk: Saat 7 de evde olman lazım

Gürkan: Tamam

Doruk: Söz ver

Gürkan: Söz

---------------------------------------------

Multideki çocuğu çok beğeniyorum ya dlkjdfdl

Multi=Doruk

Defter(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin