Doruk: Bana bir iyilik borcun vardı hatırladın mı
Burak: Evet
Doruk: Şey ya benim kalacak yerim yok da sende kalabilir miyim?
Burak: babam eşcinsel olduğumu öğrendiğinden beri eve arkadaşlarımın gelmesine izin vermiyor üzgünüm
Doruk: Sorun değil
Burak: Ama şey yarın babam iş için şehir dışına çıkacak annem de bir şey demez zaten bugün değil ama yarın gelebilirsin hala ihtiyacın olursa
Doruk: Teşekkür ederim
Burak: rica ederim
Telefonu kapatıp cebime koydum. Bugün sokakta kalacaktım herhalde.
Sıkıntıyla valizle ve okul kıyafetlerimle yürümeye başlamıştım. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Biraz yürüyüp neresi olduğunu bilmediğim sokaklardan geçtim.
Sonunda yorulduğumu hissedip duvar kenarına valizimi koyup üzerine oturdum. Hava tamamen kararmıştı ve telefonumun şarjı bitmişti. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama yatsı ezanı çoktan okunmuştu.
''Pişt velet''
''Buralarda ne işin var senin burası bizim mekanımız''
''Bilmiyordum gidiyorum hemen''
Arkamı dönüp yürümeye başladım. Kolumdan tutup beni duvara itti.
''Hop öyle kolay değil para veya uyuşturucu ver''
dedi çocuklardan birisi.
''İkisi de yok''
dedim korku dolu gözlerle. Çocuklar kolumu arkamda bağladı. Cebime elini götürüp cüzdanımı çıkardı. İçinde sadece birkaç bozuk para vardı.
''Bunlar ne lan yalancı!"
dedi ve suratıma bir yumruk attı. Acıyla yüzümü buruşturdum ve yere düştüm.
Yakamdan tutup kafa attığında tekrar yere düştüm. Tekrar yumruk atacakken yumruğunu tutan ele baktım.
Faruk abinin burada ne işi vardı. Çocuğun elini büküp karnına bir tekme geçirdi.
Diğerlerine de vurmaya başladı. Ben de geride kalmamak için ayağa kalktım ve ona yardım ettim. En son valizimi ve kolumu tutup koşmaya başladı.
''Koş hadi bunlar şimdi adam çağırır''
Ona uyup koşmaya başladım. Sonunda durmuştuk. Yürümeye devam ettiğinde aklıma gelen şeyle durdum. Ya beni Gürkan'a götürürse? Yürümediğimi fark edip arkasına döndü.
''N-nereye gidiyoruz''
''Eve gidiyorsun Gürkan ne kadar endişelendi haberin var mı''
''Olmaz gidemem''
Sinirle arkasını dönüp yakama yapıştı beni sarsıp konuştu.
''Senin ergenliklerinle uğraşamam şimdi''
Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında yakamı bıraktı
''N-neden ağlıyorsun şimdi''
Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Tek yaptığım bok ağlamaktı.
''Eve gitmek istemiyorum lütfen''
''T-tamam ağlama benim evime gidelim''
''olur''
Valizimi almak için uzandım.
''Ben taşırım''
Duraksayıp cebinden çıkardığı mendille suratıma değdirdi. Sert ve isteksiz bir şekilde suratımı siliyordu. Peçeteyi çekip kaşlarımı çattım.
''Bırak ben yaparım''
''İyi''
Onun evine gittiğimizde annesi bizi kapıda karşıladı
''Aa Doruk hoş geldin oğlum aç mısın yemek hazırladım yüzünün hali ne böyle Gürkan oğlum nerede o niye gelmedi iyi misin?''
kafamı salladım.
''Anne biz odamdayız Doruk biraz üzgün onunla konuşacağız''
Onun odasına girdiğimizde kapıyı kapattı.
''Anlat bakalım derdin ne''
''A-anlatamam''
Cebinden telefonu çıkardı bir kaç tuşa tıklayıp arama yaptı.
''Alo Gürkan nasılsın?''
gözlerimi büyütüp ona baktım. Telefonu almaya çalıştıkça engel oluyordu.
''Doruk mu?''
Dudaklarımı oynatarak 'Tamam anlatacağım' dedim sessiz bir şekilde.
''Ben de bulamadım size soracaktım''
Rahatlayıp derin bir nefes verdim.
''Tamam haber veririm''
deyip telefonu kapattı ve bana baktı.
''Dinliyorum''
Gözlerimi kaçırdım ve dudaklarımı ısırdım. Azıma gelen kan tadıyla yüzümü buruşturdum.
''Off bekle bir dakika''
deyip odadan çıktı. Elindeki şeyleri kucağıma attı.
''Al yaralarını temizle ben yemek getiriyorum''
dedi ve odadan çıktı. Dediğini yapıp yaramı temizledim. Dudağım patlamış ve burnum kanamıştı. Burnumdaki kan kurumuştu.Yüzümü temizleyip tekrar oturdum
''Al ye bunları''
deyip önüme bir tepsi koydu. Beni sevmemesine rağmen yardım ediyrodu. Şaşırmıştım. Yemeği yedikten sonra
''Şimdi anlat''
dedi. Yutkunup baktım nasıl anlatacaktım ki. Anlatmak zorundaydım. Gürkan'ın beni bulmasını istemiyordum...
-----------------------------------------------
Faruk'um yaa <3
2k olmuşuz teşekkürler ldkjdlkd çok hızlı ilerliyo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defter(BxB)
Short StoryBilinmeyen numara: defteri buldun mu? Gürkan: kimsin sen? Bilinmeyen numara: kim olduğumu öğrenmene hazır değilim. Gürkan: beni defterde bahsettiğin kadar seviyor ve tanıyorsan,korkaklardan nefret ettiğimi de bilirdin Bilinmeyen numara: korktuğum te...