"O gün okadar çok şey oldu ki,hangisinden başlasam bilemiyorum.."
***
Aras.
Annem bu okula beni yazdırdığında neye bulaştığımı bilmiyordum,halbuki İstanbul'un en iyi ve en pahalı kolejiydi.Babam öldüğünden beri annem sadece işe odaklanmıştı.Beni umursamıyor,bir şekilde benden kurtulmak istiyordu.Daha yeni gelmiştim.Etrafta bir çok insan vardı.12 sınıftım,koleje geldiğimde.Onunla da aynı senede gelmiştik.Hala derim,her aklıma geldiğinde.
Keşke hiç gitmeseydim o okula,keşke hiç görmeseydim onu.
Annem beni bırakıp kayıplara karıştıktan sonra,ileri geri yürümeye başladım sweatimin şapkasını takıp "Bad Boy" havasında okulun önüne doğru yürümeye başladım.Okul meydanına gelince kulaklığımı takıp müzik dinleyecektim ki,kıvırcık saçlı bir kızla uzun boylu bir çocuğun kürsüye çıktığını gördüm.Etrafta,"Lan bu kız bizim okula mı gelmiş?" "Üffff kıza bak be!" Ve "Buğra'nın babası bunun annesiyle evlenmiş." Gibi dedikodular duymaya başladım.Evet,kız güzeldi.Ama beni ona çeken başka bir şey vardı.Ne olduğunu bilmiyordum.Klasik mide bulantılarımdan birisi başladığında,onları duymuyordum.Çok da ilgilenmiyordum.
Ama kızı düşünüyordum.Beline kadar inen kıvırcık ve kızıl saçları çok güzeldi.Saçı topuzdu,ama topuzunun büyüklüğünden beline kadar indiğini tahmin ediyordum.Daha önceden sınıfımı öğrenmiştim.En üst kattaydı.Müdür konuşmasını bitirir bitirmez annemi aramak istemiş,çıkışa doğru yönelmiştim.Tam telefonumu çıkartıp arayacaktım ki,biri bana çarptı.
Dönüp baktığımda ela gözlü,kısa ve kahküllü saçlarının altından bana sinirli bir şekilde bakan bir kız gördüm.
"Önüne baksana,zırbo!" Dediğini duydum.Sonra ona sinirlenip omzundan tuttum."Zırbo senin ebendir."Dedim bana öldürücü bakışlar attı."Çok önemli işlerim olmasa senin o bonus saçlarını yolardım burda ama,başkalarını yolmam gerek şu an." Arada bir dikkat çekecek şekilde sol göğsünü düzeltip duruyordu benimle konuşurken.Elim hala omzundaydı. "Elini çekecek misin,yoksa avazım çıktığı kadar bağırayım mı?" Elimi çektim,ama sol göğsünü düzeltip durması beni merak ettirmişti,sanki bir ağırlık taşıyor gibiydi. "Sol göğsünde ne var?" Dedim,bana şeytani bakışlar atıp,"Sen sapık mısın? Ay gerizekalı!" Diyip okula doğru gitti.Annemi çoktan unutmuştum.Onu aramaktan vaz geçmiştim ve kızı arkadan gözlemlemeye başladım.Güvenlik onu durdurunca ona para uzattı.Onu duyacak,ama o beni görmeyecek şekilde ona yaklaştım.
"Küçük bir işim var,ben zaten 12lerdeki Batuhan'ın kardeşiyim." Dedi.Güvenlik,pek aldırış etmedi ama "Tamam,ama beş dakikadan daha uzun sürerse senin açından kötü olur." Dedi.
Sonra arkasına dönüp beni gördü ama ona da aldırmadı.Bana arkasına dönüp kalabalığa doğru gitti.
Ya amınakoyayım,kimse kim,niye takıyorsun siktir et!
İç sesim haklıydı,sonra annem aklıma gelmiş,onu aramaya gitmiştim.
Melodi Kızıl
Feyza hoca,böyle anlatınca ne olduğunu anlamamış,Buğra'ya doğru bakmaya başlamıştım.O da bana anlatırım bakışı attı."Aranızda yeni arkadaşlar görüyorum," Dedi.Ben de şöyle etrafa bakınca herkesin bana baktığını gördüm."Hocam kız fenomen!" Diye bağırdı Selim'in yanında oturan kız.Buğra arada kıkırdıyor,bana belli etmemeye çalışıyordu."Selim,ne yaptın yine?" Diye sordu hocamız.Selim de,"Hocam ona yararına oldu,istese para bile kazanır,ama çok çekingen,ben napayım hocacığım," dedi.Sonra daha fazla susmayıp konuşmaya başladım."Hocam,zaten herkese beni Buğra tanıttı bu sabah,ama kendim de tanıtmam gerekirse doğma büyüme buralıyım,annem Amerika'da doğmuş ama bir iki yaşında buraya gelmiş."
Herkes bana şaşkınlıkla bakarken sadece hoca konuştu."Tamam kızım,ortamdaki arkadaşların cidden iyiler ve hepsiyle anlaşabileceğini düşünüyorum,oturabilirsin." Pek inanmamıştım ama sıcakkanlı olmam gerekirdi.
Ders bitince,koştura koştura Asya'nın sınıfına gittim.Uyuyordu,öyle bir sarstım ki,onda deprem etkisi yarattı.
"Hassiktir,deprem deprem dediler oluyor herhalde!" Diye bağırdı.Yüzünü masadan kaldırıp bana bakınca,"Allah seni kahretmeye!" Diye bağırdı.Yanındaki boş sırayı gösterip eliyle gelmemi işaret etti.
Oturduktan sonra,çantamdan tableti çıkarıp galerideki geri dönüşüm kutusuna girdim.Çocuğun sildiği şeyleri gördüğümde ufak çaplı bir şok yaşadım."Şunu bana anlat diye geldim." Dediğimde,Asya derin bir nefes aldı."Bak şimdi,bu gördüğün hamilelik testi fotoğrafı gerçek.O senin yanına gelen çocuk da bu bebeğin babasıydı.Kızın annesiyle babası manyağın teki olduğu için kızlarını 8 aylık hamile öldürdüler." Bunları tek bir nefeste anlattığı için yorulmuş,susmuştu ama benim gözlerim fal taşı gibi açılmış,ne olduğunu anlamak bile istememiştim.Sonra beni dürtüp;"Bebeği yaşıyor." Dedi."Türk dizisine mi düştüm,bu ne ya!" Dedim,o da omuz silkip fotoğrafları silmemi istedi.Ben de kafa sallayıp mesaj sslerini ve hamilelik testi fotoğrafını sildim."Bebek napıyor şimdi?"
"Tuğra'nın annesi babası ilgileniyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KEZ SARILSAK
Teen FictionHenüz 17 yaşındaydım,olayların göbeğine geldiğimde. Bir çok şeyi bilmiyordum,her şey çok basit geliyordu en başta. Basitti belki,o da Buğra sayesindeydi. Başta her şey çocukçaydı aslında,bir süre sonra fark ettik aslında ne kadar büyük bir şeyin iç...