~8~

2.2K 86 24
                                    

Ne bir oğlu daha mı vardı?

"Tamam ağam dediğim gibi ikna edecem Ali'yi. Sen Buluta bir zarar verme olur mu?"

Bu Metin gerçekten iğrenç biriydi. O suratına tükürmek, vurmak istiyordum.

"Aferin gelin. O bebek kucağa alındığı gün sende oğlunu kollarına alacaksın." Dedi ve çıktı. Hemen kenara saklandım. Beni görmeden odasına çıkınca mutfakta oturup ağlayan kadına baktım.

Mutfağa doğru yöneldim ve kapının eşiğinde durdum. Arkası dönük oturan kadına baktım.

"Duydum herşeyi."

Hızla kalktı ve gözlerini kocaman açtı.

"Bulut kim? Bu Metin hepinizi harcıyor ve sesinizi çıkarmıyorsunuz." Yanıma geldi ve kolumu tuttu.

"Bana bak gelin, eğer Ali ya da Halit biri bile duyarsa senden bilirim ve kabusun olurum." Kahkaha attım.

"Sanki şu an karşımda Metin ağam diye yalvaran kadın yok ta, cadı birisi var."

Derin bir iç çekti.

"He cadı birisi vardır, ne olmuş yani? Sen benden kork yeter." Başımı salladım.

"Asıl siz benden korkun. Eğer kaçmama yardım etmezseniz Ali'ye herşeyi anlatırım." Koluma bi cimcik attı.

"Anlatırsan buradan kefenle çıkarsın, Metin seni öldürür sonra da beni ben ise doğurduğum gün kaybettiğim çocuğuma kavuşamadan yandığımlan kül olur giderim."

İşaret parmağıyla kafama vurdu.

"O aklına sok. Burada kendi istediğini yapamazsın. Sen basit bir esir kızsın."

"Sende basit bir annesin."

Yüzüme sert bir tokat attı.

"Anneliğime laf ettirmem ben." Başımı salladım.

"Hangi anneliğine? Sen bir evladına kavuşmak için diğer evladını atıyorsun ateşe. Ali'ye ettiğin kötülük. Sevmediği kadından çocuğu olsun, bebeği alıp kadını atalım diyorsun."

Gözlerinden akan yaşı hemen sildi.

"Bunu yapınca kötü birisi olmuyorsun, çaresiz bir anne oluyorsun!"

Başımı salladım.

"Anne dediğin bütün çocukları için iyilik yapar. Birisi için diğerlerini satmaz." Kahkaha attı.

"Senin ananın bir evlâdı var o onu da sattı." Bağırmaya başladım.

"Ne diyorsun sen? Benim anneme laf edemezsin duydun mu beni? Anneme laf edemezsin sen! Sizin yüzünüzden alamadı beni buradan."

Odaların ışıkları yandı ve herkes terasa çıktı.

"Gelin yine kudurdu." Başımı salladın ve terasta saçını arkaya atan Dilana baktım.

"Evet valla bu konağa geldim, zebanilerden korkudan ne yapacağımı bilmiyorum." Dedim ve Halimeye baktım.

"Konaktaki diğer insanlar biliyor mu? Mesela eltin Dilan, ya da Eltin Sibel ve ya Kayınçoların Vahit ile Cahit."

Yüzüme sert bir tokat atmasıyla yanmıştı. Yanağımı tuttum. Ali girdi avluya.

"Sesiniz dışarı geliyor yine ne oluyor?" Ali'ye baktım.

"Ali'nin haberi var mı peki?"

Gözleri kocaman açılınca ürktüm.

"Suuuus! Suuuus."

Bir Avuç HüzünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin