Ben Dilan Çıtak. Çıtak ailesinin tek kızı. Evin göz bebeği. Babamın güçlü, azimli mor menekşesi.
Güçlü bir kız olmak zorundaydım çünkü yaşadığım yer bunu gerektiriyordu. Mardin de yaşıyordum. Törelerle birlikte. Burada kadın olmak çok zordu. Çünkü burası kadınların hor görüldüğü şehirdi değil mi?
Sabahın ilk ışıkları ile gözlerimi yeni bir güne açtım. Banyoda rutin işlerimi halletikten sonra. Üzerime geniş bir pantolon ve tişört giydim. Aşağıya indiğimde kimse kalkmamışdı. Hemen dışarı çıktım ve ahıra ilerledim. Atımın yanına gelince başını sevdim.
"Mavim nasılsın bu gün kızım?" bir kaç ses çıkarınca gülümsedim.
"Bende iyiyim kızım. Hadi kimse uyanmadan gidip gelelim. Diyerek atıma eğeri taktım. Sonrada onu dışarı çıkarıp üstüne bindim. Atın yavaş adımlarla ilerlerken ardından hızlanarak benim koca çınarıma, dilek ağacıma doğru yol aldık.
Koca çınara gelince durdum ve attan inip ipi ağaca bağladım. Ağacın dibinde oturdum ve güzel havayı içime hapsettim. Yaşadığım yeri hiç bir zaman sevmemiştim. Kadınların bu kadar aşağılanması canımı çok sıkıyordu. Oysaki erkeklerin soyunu getiren kişi kadındı. Onları el üstünde tutmaları gerekiyordu.
Birde kız çocukları vardı. Hepsi şanslı doğmuyordu burada. Kimi kız ve ya erkek olmasını umursamaksızın onu sahiplenirken, kimi kız olduğu için ona cezalandırıyodu. Ardından bir adama mal gibi satıyordu kızını ve kendine adam diyordu. Oysaki o adam sıfatını alamayacak kadar şeref yoksunu.
Bu düşüncelerle derince aldığım sıkıntılı nefesi sanki bütün bu dertlerden kurtulacakmışım gibi yine derince verdim.
"Hadi kızım gitme vakti evdekiler yokluğumuzu anlamasın"
" Artik gitme vakti geldi mavi , yokluğumu farkederlerse vay halimize" Atımı konağa doğru sürmeye başladım . Konağa vardığımda saat 10:03 tü birazdan herkes uyanacaktı tam zamanında gelmiştim . Gülizar teyze mutfakta çalışanlara bir şeyler söylüyor ve kahvaltı hazırlıyordu
" Gülizar teyze ben ne yapayım?"
" Sen de salatayı doğra yavrum"
" Tamam"
" Ooo seni mutfakta görürmüydük "
" Yaaa Yağız abii"
" Tamam kız bir şey demedim"
" Sen bir gelsene seninle terasa çıkalım abi kardeş konuşalım ."
" Tamam abi " yukarı çıktık ve sedirlere oturduk.
" Abi önemli bir şey mi oldu ?'
" Yoo konuşalım dedim , eee nasılsın canin birşeylere şıkkınmı santi bu aralar biraz üzgün gibisin, bak ben senin her koşulda arkandayım bir sorun olursa anlat ve şimdide dökül bakalım!"
" Abi aslında evet . Abi sana bir şey sorucam Azat abim neden bana uzak, benim okumama bile o mani oldu, giyimime kusamima her şeyime karışıyor . Sanki onun gözüne batıyorum . Abi bu canımı yakıyor sanki ben onun kardeşi değilim gibi "
Gözünden iki yaş düşmesi ile Yağız hemen kardeşinin yüzünü avucunun içine aldı . Saçının bir teline bir şey olmasına dayanamayan Yağız onu bu şekilde görünce canı yandı . Evet abisi hep Dilan a soğuk davranmıştı .
" Şşşşş sakın ağlayıpta canını sıkma , bir şey olmaz ben sana yetmiyor muyum ha" abisinin onu böyle darılmış gibi söylenmesine gülümsedi ve
" Canım abim sen bana dünyalara bedel sin. Sen hep yanımda ol seni çok seviyorum " " bende seni çok seviyorum" sarıldılar ama kardeşinin kollarının içinden abisinin koca bedeni taşıyordu ve " ayı gibisin abi"
" Bana ayı dersin haa!!" Abisinden kaçmaya çalışan Dilan hızla merdivenlerden inmeye başladı ama bir anda tökezledi ve birinin üstüne düştü . Abisi Azat a çarpmıştı genç kız
" A- abi özür dilerim vallaha bilerek olmadı ."
" Hala çocuk gibi etrafta kostuyorsun hiç büyümedin mi sen?"
" Hey hey kardeşime karışma , benim yüzümden düştü !!"
" Bir daha evde çocuk gibi koşmayın "
**************
Kahvaltı yenmiş ve sofra toplanıyordu babası
" Eeee artık mor menekşemin ellerinden bir kahve içerim "
" Eeee bende babamı kırmam " hemen mutfağa gittim ve babama , anneme ve Yağız abime bir kahve yaptım . O çekirgeyi soruyorsanız ( Azat abim) şirkete gitti. Kahveleri yapıp götürdüm.
" Ellerine sağlık kızım , çok güzel olmuş"
" Sağol baba , baba ben çarşıya çikabilir miyim?"
" Tamam kızım çık"
" Ama geç gelebilirim ve birde Ezgi ile gidicem geç geleceğimiz için Ezgi bu günlük bizde kalabilir mi?"
" Kalsın kızım başımızın üstünde yeri var" annesinin bu sözü ile sevinmiş olan Dilan gidip annesin yanağından öptü odasına çıkarken abisinin sesini duydu
" Eger düzgün giyinmezsen ve sana bakan bir erkeği görürsem , ikinizinde işi bitmiştir ona göre " " öfffffff abi ya ne güzel etek giyecektim yaaa , sadece seni çekmemek için giyiniyorum, kazandın sayma" sonra odasına çıktı ve hazırlandı
( Dilan in giydikleri)
Abisi bu sana çok yakışmış git çıkar demesine rağmen gidip çıkarmadı ve evden tüydü.
****************
" Ay çok yoruldum Ezgi hadi çabuk gidelim"
" Bende bende " bir den bire konaktaki sesleri duymaları ile hemen konağa girdiler abisi Yağız
" Hayır olmaz , buna izin vermem!!!" Abisini ilk defa böyle gören Dilan hemen elimdekileri bırakıp onlara doğru koştu
" Noluyar ya " annesi kızarık gözlerle kızına yaklaştı ve sarıldı . Hiç bırakmayacakmış gibi . Dilan ne olduğunu bilmiyordu ama içinde kötü bir his vardı .
" Abi noldu ne bu haliniz ?" Sonra babasına döndü ve babası nın çökmüş hali ile şok oldu. Oysaki babası her zaman dik durur asla yıkılmazdı . Babasının yanına koştu ve telaşla
" Baba ne oldu Allah aşkına biriniz bir şey anlatsın ?"
" Kızım Azat abin bir kızla kaçmış ve yakalanmışlar . Kız tarafıda kan dökmek yerine berdel yapıcakmış"
Dilan donup kaldı . Gözünden bir yaş döküldü . Yine abisi yüzünden acı çekiyordu . Yine abisinin yaptığı hatanın bedelini o ödüyordu . Artık ayakta duracak takati kalmayan kız kendini karanlığa bıraktı . Hiç içinde olmak istemediği karanlıkta tek başınaydı ama bu sefer hiç uyanmak istemiyordu.......
Arkadaşlar kitabımı beğenirsiniz inşallah. Kısa oldu ama ,Lütfen Vote ve yorum atın .....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
RomanceBu töreler çok kişi kurban etti . Kimilerinin yüzünden berdel olur yada kan dökülür......