4.BÖLÜM

3.6K 106 8
                                    

"  Ya hu siz benden izinsiz nasıl dışarı çıkarsınız" Miran konağın avlusunda bağırıp duruyordu. Sanki ne yaptık alt tarafı çarşıya gittik.

" Ne oldu oğlum?" Gül annenin konuşarak aşağıya inmesi ile 3'ümüzün de bakışları o tarafa doğru döndü.

" Anne neden benden izinsiz dışarı çıkıyorlar ?"

" Ama abi annem izin vermişti" annesine soran gözlerle bakan Miran

" Oğul bende senden izin aldı sanmıştım"

" Bir daha ikiniz benden izinsiz bu konaktan adımınızı dahi atarsanız -

" Tamam abi söz vallaha bir daha senden izinsiz asla dışarı çıkmayız "  Miran başını sallayıp beni bileğimden tutarak yukarıya  doğru sürükledi

" Abi vallaha ben dedim çarşıya çıkalım , yengemin bir suçu yok " nafile Asel in söylediklerini duymuyordu bile .

Odaya gelince elinden kurtuldum .

" Sen ne yaptığını sanıyorsun , ben burda tutsak değilim"
Üstüme gelmeye başladı tabi bende geri geri gidiyordum

" Bana bak bir daha sesini bana yükseltirken-

"Ne yaparsın he ne yaparsın?" Sesim istediğimden de fazla çıkmıştı . Birden bire sol yanımda hissettiğim acı ile basım sağ tarafa gitti.

Bana vurmuştu . Ne elimi yanağıma götürdüm ne de ağladım . Ona öfke saçan gözlerle ona baktım .

" Allah belanı versin " onun bir şey demesine izin vermeden lavaboya gittim ve kapıyı kilitledim . Aynanın karşısına geçip kendime baktım . Yanağım hala sızlıyordu ve el izi çıkmıştı . O bana nasıl vururdu.

Kapı çarpma sesi duymam ile onun gittiğini anladım . Yüzümü yıkayıp odaya geçtim. Evet kimse yoktu .

Kapıyı kilitledim ve üzerimi değiştirdim .  Yemek yemek istemiyordum .Kendimi yatağa bırakınca , gözlerim kapanmaya başladı , zaten bende uyumak istiyordum hiç direnmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım .

Gece kapının çalınması ile uyandım . Saate baktığımda saat 1:30 du . Üzerime sabahlığımı alıp kapıya gittim . Of her kimse  beni güzelim uykumdan uyandırdı.  Kapıyı açtığımda karşımda Fırat ve omuzunda da bay öküz.

" Yenge çok içti kapıdan çekilde yatağa yatırayım" bana doğru bir  adım attı  ama ben onu hafif iterek

"İyi ya beraber içmişsiniz , şimdide gidin beraber koyun koyuna yatın . O burda yatmayacak" telefonunun fenerini açtı ve bana sen ciddi misin der gibi baktı telefonun feneri gözlerimi alıyordu

" Yenge-

" Fırat kapa şu feneri gözümü alıyor ben odanın ışığını yakarım " feneri kapattı , bende odanın lambasını yaktım . Bana gözlerini büyüterek baktı

Hayır niye öyle bakıyorsa . Mini bir gecelik giymedim , dekolteli de değil o zaman bu niye öyle öküzün trene baktığı gibi bakıyor

" Fırat niye öyle bakıyorsun???" Hala şaşkınca bana bakıyordu

" Hiç dalmışım , tamam yenge abim bu odaya bu gün asla giremez !" Kaşları çatılmıştı . Ben onun böyle söyleyeceğini ve sinirlenecegini hiç düşünmedim. Ama sanki bana kızgın değil, galiba aklına bir şey geldi.

" Sağol Fırat sana iyi geceler" derken ona gülümsedim . Oda bana gülümseyerek

" İyi geceler yengecim"

Sabah alarmın beni uyandırması ile kalkıp banyoya gittim . Duşumu aldım ve odaya geri geldim . Elbise odasına doğru gittim. Kendime hardal sarısı bir kazak , altınada kot pantolon ve spor ayakkabılarımı giyip makyaj masam oturdum.

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin