22. Bölüm: Yine Sever Miydin?

640 24 16
                                    

İyi okumalar!!!




Yazar' dan anlatım

Ateş hem arabayı sürüyor hem de uzun zamandır görmediği arkadaşıyla hasret gideriyordu. Fethi' de ara sıra sohbete katılıyordu. Mayıs' sa üzerinde Fethi' nin ceketi, başını cama yaslamış yolu izliyordu. Kafası darma dumandı. Bu göreve başladığından beri abisini görmemişti. O üç yıl önce resmi olarak ölmüştü. O günü düşündü. Öldüğü günü. Abisi öldüğüne inanmamış morga girmiş ve iki saat çaresizce kardeşi için ağlamıştı. Şimdi arabayla operasyonun gidişatını konuşmak için bir depoda toplanacaklardı. (Toplantıya gelecekler: Tim, Erdem, Kül, Mayıs, istihbarat şefi...) Abisinin ne yapacağını düşünüyordu. Acaba eskisi kadar sever miydi onu? Yine kardeşim der miydi abisi ona? Keşke gidebilseydi. Abisinden ayrı geçirdiği yıllar onu uzaktan izlemek yerine gidip bir kere sarılabilseydi ona...

"D-durdur arabayı..." dedi, sesi fısıltı halinde çıkmıştı. Ateş dikiz aynasından ona anlamayan gözlerle bakıyordu. Kül ise ağzından çıkacak bir lafı bekliyordu. Bunca zaman zarfı boyunca aynı görevi yapan iki kişi değil, kardeş hatta daha fazlası olmuşlardı. Yeri gelmiş beraber ağlamış, yeri gelmiş beraber gülmüş, gerektiğinde kurşunların önüne atlamış, ölümü bile göze almışlardı ama onu ilk defa böyle çaresiz görüyordu. "A-ateş durdur arabayı..." diye yalvardı Mayıs. "Lütfen!" İşte bu birşeyler olduğunun işaretiydi. Mayıs asla kibar sözcükler kullanmaz asla birine yalvarmazdı.

Bir hıçkırık sesi duyuldu ardından ani bir fren sesi yankılandı ve tekerlekler çığlık attı. Açılıp kapanan kapı seslerinin ardından herkes arabadan çıkmıştı. Mayıs kendini zar zor dışarı atmıştı. Ağlayarak dizleri üstünde yere çöktü. Kül ve Ateş hemen onun yanına gitti. Fethi ne yapacağını şaşırmıştı. Ne olmuştuki şimdi? Ah be Fethi neler olmamıştı ki?

Kül Mayıs'ı ın yanına çöktü onu kolları arasına aldı. Ateş ise saçını okşuyordu. Fethi gidip arabadan su alıp geldi. O sırada telefon çaldı.  Kül yavaş yavaş kızı bıraktı. Tişörtü Mayıs' ın gözyaşları ile ıslanmıştı, arabaya telefona bakmaya gitti. Ateş Mayıs' a suyu içirdi.

"Ateş seni istiyorlar!" diye seslendi Kül arabadan. Ateş onun yanına gitti. Uzun bir süre telefonun dinledi. Sonra Mayıs' a baktı. Boş yolda duyulan tek ses kızın bitmek bilmeyen hıçkırıklarıydı. "Gitmemiz gerek bizi bekliyorlar." Dedi.

Fethi bir an tereddüt etti, sonra eğilip kızı kucağına aldı. Kızda sanki bunu bekliyormuş gibi kollarını boynuna doladı.

Tekrar yola koyulmuşlardı ama Fethi kızı kucağından indirmemişti. Kimsenin sesi çıkmıyordu. Mayıs' ın hıçkırıkları dinmiş, sessiz iç çekişlere dönmüştü ama gözyaşları sanki azgın bir nehir gibi hiç durmuyordu.

"Daha iyi misin?" Diye sordu Fethi bir yandan da kızın saçlarını okşuyordu. Uzunca bir süre kızdan cevap gelmedi. Fethi tam cevap beklemekten vazgeçmişti ki kız kafasını Fethi'nin göğsünden kaldırıp yüzüne baktı. Fethi de onun gözlerinin içine bakıyordu. Sorusuna karşılık soruyla cevap verdi.

"Bir kardeşin olsaydı... Onu çok sevseydin... Çok ama... Sonra bir gün bir telefon gelseydi... Kardeşiniz öldü... İnanmasaydın... Morga bile girip baksaydın... Ağlasaydın... Çok ağlasaydın... Her gün mezarına gitseydin... Sonra bir gün... Birden... Onu karşında görseydin... Onu... Onu yine eskisi gibi sever miydin?" Bir umut bekliyordu. Bir kelime. Onu tatmin edecek bir kelime...
Fethi 'nin eli istemsizce kızın yanağına gitti.

"Severdim. Her şeyden öte o benim kardeşim. Hele senin gibi bir kardeşim olsaydı. Onu niye affdedeyim ki? Ben ona kırılmazdım bile." O sırada bir virajdan geçiyorlardı ve Ateş yavaşlamamış sadece aniden direksiyonu kırmıştı. Kız ne olduğunu anlamadan birden adama yapıştı. Önden bir "ooooo" sesleri.

"Dayıoğlu ben sana abi olurdum sen ona mı ağladın ya?"

"Ben bulurum sana bir tane abi. Salak salak niye her şeye ağlıyorsun bakayım?"

"İkinizinde kafasını alır birbirine vura vura parçalar, yetmiş dört parçaya rendeler, bir yanınıza roket takip magma tabakasına gönderirim."

Ve birden sesler kesilir. Kül ağzına görünmez bir fermuar çeker. Ateş yüzünü buruşturur.

"Evet şimdi konuşmak isteyen var mı, isteyen varsa buyursun gelsin."

Bu süper teklif karşısında herkes susmuştu. Fethi hariç.

"İşte benim kızım!" Dedi kendi kendine kimsenin duymayacağı bir sesle.

Ama yanılmıştı. Kızla birbirlerine yapışmış haldeydiler. Ve Mayıs onun söylediği sözleri duymuştu. Yüzüne bir gülümseme yayıldı. Hafif kızarmıştı. Başını eğip
Fethi' nin göğsüne yasladı. Ve duymamış gibi davranmaya çalıştı...


Yeni bölüm için her bölüme beş tane yorum istiyorum. Yorumlar gelmeden bölüm gelmeyecek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 01, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Söz - EyFet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin