Bölüm 1

50 4 3
                                    

Hepinize merhaba arkadaşlar. Öncelikle bu hikayeyi okuyup bir şans vediğiniz için hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Bu benim ilk kitabım ve bu yüzden oldukça heyecanlıyım. Sizlerden gelen en ufak yorum inanın beni gerçekten çok mutlu edecek. Yazım yanlışları için sizlerden çok özür dilerim. Olabildiğince kontrol ettim fakat yine de yazım yanlışı varsa söyleyin düzelteyim ve bana bir güzellik yapıp da aşağıda ki yıldızı parlatırsanız gerçekten çok mutlu olurum.
Son olarak haydi herkes buraya kitabı okumaya başladığı tarihi yazsın bakalım.
İyi okumalar...
🥀🥀🥀
"Asel kızım uyandın mı?" Kapının önünden sesi gelen Nezaket teyze ile yeni bir güne gözlerimi açtım. "Gel Nezaket teyze gel. Uyandım." Nezaket teyze odaya girince yatakta biraz doğruldum ve Nezaket teyzenin neden beni uyandırdığını anlamaya çalıştım. "Buyur Nezaket teyze bir şey mi oldu?"
"Asel kızım kahvaltıyı bugün erken hazırladık o yüzden çağırdım seni."
"Neden erken hazırladınız ki kahvaltıyı?"
"Necdet bey öyle istedi kızım. Yine tersinden uyanmış huysuzluğu üzerinde. Sende bekletme Necdet beyi hadi in aşağıya."
"Tamam Nezaket teyze. Hazırlanıp hemen iniyorum."
Ayaklanıp odamda bana ait olan banyoma girdim ve günlük işlerimi halledip çıktım. Dolabının önüne geçerek siyah bir pantolon ve üstüme boğazlı bir kazak giydim. Saçlarımı düzleştirerek salınık bir şekilde bıraktım. Ayağıma da spor ayakkabılarımı giyerek merdivenlere yöneldim. Aşağı indiğimde dedemin daha masaya gelmediğini görüp biraz rahatladım. Çünkü masaya ondan sonra oturursam bir güzel fırça çekiyordu. Masaya oturdum ve dedemi beklemeye başladım. 1-2 dakika sonra masaya oturan dedeme bakarak;
"Günaydın dedeciğim. Nasılsın?" dedim.
"İyi" diyerek her zaman ki gibi kestirip attı. Bize servis açan Nezaket teyzeye gülümsedim ve dedemin kahvaltıya başlamasını bekledim. Dedem başlayınca bende tabağimda ki sakatlıktan ve peynirden biraz aldım. Nezaket teyze yıllardır bizim evimizde çalışırdı. Çocukluğumdan bu yana hep bu evdeydi, bizimleydi. Artık o da ailemizden biri olmuştu. Gerçi bizim ailemiz çok da kalabalık değildi. Acaba neden hiç evlenmedi diye düşünmeye başladım. Çünkü bir keresinde bana gençlik fotoğraflarını göstermişti ve kıskanılacak dercede güzel bir kadındı. Ben bunları düşünürken düşüncelerimi bölen dedem oldu.
"Asel akşama hazırlan. Bir davet var. Orada yeni ortağım Ediz bey de olacak. Akşam için alışverişe ve kuaföre git ve sakın beni bekletme!" "Hayır,dedeciğim gerek yok. Beni-" dedem şiddetle lafımı böldü.
"Sana sormadım.Git dedim.Gideceksin!"
"Peki dedeciğim sen nasıl istersen."
Kahvaltımı bitirip evden çıktım ve önce alışverişe gittim. Şık bir elbise ve ona uygun ayakkabı ile çanta seçerek arabaya doğru yürüyüp şoföre her zaman gittiğim kuaföre sürmesini istedim. İşlerimi bitirdim ve eve döndüm. Saçımı ve makyajımı bozmamaya özen göstererek aldığım elbiseyi giydim. Aldığım ayakkabıları da ayağıma geçirerek çantamı elime alıp aşağıya indim. Bir kaç dakika sonra dedem de geldi. Tabi ki her zaman olduğu gibi çok şık giyinmişti. Açıkçası yaşını hiç göstermiyordu,oldukça genç duruyordu. Üzerinde koyu mavi bir takım vardı. Dedemi süzmeyi bıraktım ve çıkışa doğru ilerledim. Kapıda bekleyen arabaya binip davetiyede yazan otele gitmeye başladık.
***
Artık sıkılmaya başladım. Zaten oldum olası böyle özel ve resmi davetleri seven biri olmadım. Hep sıkılırdım böyle ortamlarda. Neredeydi şu sevgili ortak! Tanışsaydık da bir an önce gitseydik. Sıkkınlıkla nefesimi üfledim ve etrafı izlemeye koyuldum ta ki gözüm bir çift kara gözlerle karşı karşıya gelene kadar. İki kara deliği andıran gözleri,gür ve siyah saçları,biçimli burnu ve dolgun dudaklarıyla adeta ben mükemmelim diye haykırıyordu ama bu kusursuz yüzde bir o kadar da sert bir çehre vardı. Açıkçası sert çehresi beni biraz ürkütmüştü. Hiç gülmüyor ve bana öfke ile bakıyordu. Öyle öfkeli görünüyordu ki gerilen bedenini taa buradan görüyordum. Bu tür davetlerde ilk defa görüyordum ben bu adamı. Böyle ürkütücü bir adamı unutmak mümkün değildi. Kimdi bu adam, neden gözlerini dikmiş bana bakıyordu? Bütün dikkatimi ona vermiş bir şekilde bakarken buldum kendimi. Allah aşkına ne yapıyordum ben! Hiç tanımadığım bir adamla dakikalardır göz göze idim. Bana böyle bakmasının sebebini öğrenmem gerekiyordu ama nasıl? Tabi ya dedem kesin bu adamın kim olduğunu bilirdi ve bana neden böyle baktığını. Dedemi bulup bu adamı ona sormaya karar verdim. Bunun içinde kızmazdı değil mi? Arkamı döndüğüm anda bir bedenle çarpıştım ve hemen ardından üzerimde buz gibi bir şey hissettim. Ah ne kadar güzel(!) Üzerime içki döküldü. Sakar Asel sen tam bir aptalsın. Neden önüne bakmıyorsun ki? Şimdi dedeme nasıl hesap verecektim ben.
"Hanımefendi çok özür dilerim. İstemeyerek oldu ben bilerek yapm-" sözünü yarıda kestim.
"Önemli değil bana bunu temizleyecek bir şeyler getirir misiniz"
"Tabi efendim hemen. Takrar çok özür dilerim."
Bu onun suçu değildi önüne bakmadan yürüyen bendim. Onu suçlayamazdım değil mi?
"Allah kahretsin bir bu eksikti ya halime bak. Şimdi dedemden bir ton fırça yiyeceğim."
Az önce ki adamın olduğu yere doğru baktım ama yoktu. Nereye gitmişti bu adam şimdi. Garsonda bana kağıt mendil getirince lavaboya ilerleyerek üzerime dökülen içkiyi temizlemeye çalıştım. İşim bitince tekrar geri döndüm ve masadan çantamı aldım. O adamı gözlerim  biraz daha ararken bana öfkeyle yaklaşan dedemi gördüm. İşte şimdi başlıyoruz.
"Dedem ben yapmadım. Garsonla çarpıştık ve o üzerime dökül-" lafımı kesen şey dedemin sert sesi oldu.
"Nasıl bu kadar dikkatsiz olursun Asel! Herkese rezil olduk. Herkes seni konuşuyor. Seni 2 dakika yalnız bıraktım yine yaptın yapacağını. Yürü eve gidiyoruz seninle evde konuşacağız. "Benim birşey söylememe kalmadan dedem hızlıca yürümeye başladı. Ben orada mıhlanmış gibi kalırken arkasına bile bakmadan ilerliyordu. "Neden dedem bana bu kadar sertti ki? Çocukluğumdan beri bana bir kez bile şefkat ile baktığını görmedim. Hep bana bağırır hep azarlardı. Aynı şimdi olduğu gibi. Başkalarının hatalarını da bana ödetirdi. Hatta bazen bana ceza bile verirdi. Neden bana böyleydi ki? Ben onun torunuydum. Ben Necdet Mirza'nın torunu Asel Mirza'yım ve şimdiye kadar hep ona layık olmaya çalıştım ama o bundan bir kere bile hoşnut olmadı. İlk hatamda hep yüzüme vurdu. Ne olurdu ki bana birazcık sevgi verseydi? Fena mı olurdu?" Bunların hepsini dedeme sormak isterdim ama yine her zaman ki gibi bu kelimeleri yuttum, göz yaşlarımı geri ittim, olduğum yerde daha fazla kalamayacağımı anladım ve dedeme yetişmek için resmen ayağımda ki topuklularla koşuyordum. Ne kadar güzel (!) Tekrar evde azar işiteceğim. Dışarı çıkınca havanın soğukluğu ile saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar bir titreme girdi vücuduma. Tabi ki bu titremede üzerimin ıslak olması büyük rol oynuyordu. Dedeme yetişip arabaya bindim ve eve gidene kadar dedemin bani azarlamasını dinledim ama benim aklımda başka bir şey vardı. O korkutucu adam kimdi ve neden bana öyle bakıyordu. Pekala bir anda ortadan kaybolmasına ne demeli.Bunu şimdi dedeme sorsam onu dinlemediğim için daha çok kızardı. En iyisi uygun bir zaman da sormaktı. Onunla göz göze geldiğim an çok ürkütücü göründüğü için ufak yollu bir korktum ama bu kadar korkunç olmasına rağmen nasıl bir o kadar da mükemmel görünebiliyordu ki? Aman Allah'ım neler düşünüyordum ben böyle, bana neydi elin adamından. Asel kendine gel! Senin kimseyi düşünme gibi bir lüksün yok. Düşüncelerimden ayrılırken eve geldiğimizi fark ettim ve arabadan aşağıya inerek eve doğru dedem önde ben arkada yürüdük. Dedem hiç bir şey söylemeden odasına çıkınca rahat bir nefes aldım ve bende odama çıkıp elbisemi çıkardım. Banyoya girdim. Makyajımı temizleyince kendimi duşa attım. Güzelce yıkandıktan sonra bedenimi ve saçımı bir havlu ile sararak aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı tarayıp kuruttukdan sonra bazı rutin işlerimi de halledip banyodan çıktım ve üzerimi giyindim. Yatağa girip gözlerimi kapadım. Zihnime kazınmış olan bir çift kara gözle kendimi uykuya teslim ettim.

-BÖLÜM SONU-

Eee ilk bölüm olarak nasıldı.
İyi ya da kötü herkes fikrini belirtsin lütfen. Çünkü onlar bile benim için çok önemli. Bana destek olacak herkese çok teşekkür ederim.
Umarım bol bol yorum ve vote olur. Unutanlar için yıldız hemen aşağıda. Haydi bir parlatıverin. Yeni bölüme kadar hepiniz hoşça kalın.
🥀🥀🥀

Düşman Hediyesi "AŞK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin