Yavaşırsın kendinle, çevrenle, en içinle tek başına savaşırsın.
Alilenden kimsenin seni sevmesine izin vermezsin sarılmasına, burnunu sıkmasına, saçını okşamasına bilirsin anında akacak göz yaşın tek savaştın çünkü hep, başkasından bir şey beklemedin ki şimdi o sevgiyi görürsen oturur ağlarsın sızlar için dindirmek için kaçar tek başına savaşırsın...Ne için savaşıyorsun sordun mu hiç? inatla devam ettiğin sıkıca tutuğun yaka kim için, ne için. Seni bilmeyen mi, bilmezden gelen için mi? nereye kadar yakabileceksin canını, yorgunsun yine de yürüyorsun, takılıyor inatla devam ediyorsun üstelik yolun sonun da senin neyi beklediğini bilmiyorsun bilmediğin nokta da savaşıyorsun.
Ne zaman kendi doğrundan sapsan başkalarının yanlışlarıyla çarpışırsın. Kimse kimsenin hayatında sonsuz değildir ya başka bir inanç yada ani bir ölümle yapa yalnızsın kendinle kalmaya alışmalısın arkanda her daima biri bulunmayacak bunları bildiğinden tek duruşun yalnız savruluşun.
Ne için sabrettin? kendine saygından mı, başkaları için mi? sen çabalarken sana kör olan gözlere bakarken mi körleştin, için bu denli karanlık kalmamalı her şeye inat daima yeniden dene, hatalarından ders almış yeni bir sen. Bırak! sen konuşurken duymayanlara inat konuş konuşurken dinlenmediklerin de ne söylediğini merak edecekler inan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KABUĞU MEZARLIĞI
Truyện NgắnKoca Okyanus önce hapsetmişti içine deniz kabuklarını sonra dalgalarıyla kıyıya savurdu... Avunmak yerine avutulduklarının farkına var... "Kısma acının sesini, bastırsın hayalin çığlıklarını..."