Ufak bir anda gelen kırıcı tavrın mıydı beni sona iten, ondan bahsederken gözlerin de beliren o duygu mu? Sanmıyorum sevebileceğini, inanabileceğini vede güvenebilecegini.
Sormuyorum kopup giden dallara hesaplar, sormuyorum beni yüz üstü bırakan rüyalar, vede sanmıyorum huzurla ölebileceğini....Zamanla mi düzelirdi, yoksa geçer miydi zaman bizden..
Geçmişi sallamayıp önüne devam etmek miydi içteki boşluk yoksa göremediğin sevginin yoksulluğu mu?
Nedir insanı bu denli öldüren, çürüten? Kalan izler mi, bitmesini istemediğin şükürler mi? Bir insan sevebilir mi kendinden çok? Yoksa boşa mı kopuyor dallarından çiçekler yalan sevgilere?
![](https://img.wattpad.com/cover/160878164-288-k238607.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ KABUĞU MEZARLIĞI
Historia CortaKoca Okyanus önce hapsetmişti içine deniz kabuklarını sonra dalgalarıyla kıyıya savurdu... Avunmak yerine avutulduklarının farkına var... "Kısma acının sesini, bastırsın hayalin çığlıklarını..."