Dila rahat ve spor kıyafetler giyerek hazırlanıp kahvaltı için aşağı indiğinde saatin erken olduğundan olacak ki salonun çok dolu olmadığını farketmişti. Toplasan ancak yetmiş-seksen kişi vardı büyük salonda. Pencere kenarındaki masayı gözüne kestirerek yerleşti ve gözleri Will'i görebilme umuduyla etrafa bakındı.
O yoktu fakat yan tarafındaki masaya yerleşen Karl' la göz göze gelerek selam mahiyetinde bir gülümseme yollayıverdi. Önündeki dergiyle meşgul olmaya çalışırken Karl'ın bakışlarının sürekli üzerinde olduğunu hissedebiliyordu.
Fakat sürekli
"Neden?" diye aklını kurcalıyordu bu durum. Ona göre gerçekten çözülmesi zor biriydi Karl. Ama ilk zamanlardan farklı olarak onun yanındayken güvende hissettiğini de biliyordu.Çok geçmeden Angela güler yüzü ile gelerek selam verip yanına oturdu Karl'ın.
Karl huysuz haliyle
"Sabah sabah fazla neşelisin." deyiverdiğinde Angela iri, su yeşili gözlerini Karl' a dikerek
"Görev için harika bir gün." diyerek enerjik haliyle yerinden fırlayarak
"Hadii kahvaltımızı alalım." diyerek omzuna hafifçe vurdu Karl'ın. O ise hâlâ uyku mahmurluğunu üzerinden atamamış gözleriyle Dila'ya bir bakış atarak asık suratı ile gözlerini devirip Angela'yı takip etti.
Bu haliyle daha bir çekici olduğu düşüncesini kafasından atmak istercesine silkelendi Dila. Etrafına bakınarak
"Nerde kaldın Will?" diye söylendiğinde onu görmesi ile yüzünün gülümseyivermesi bir oluverdi. Kalkarak yanına gittiğinde
"Günaydın." diyerek gülümseyiverdi.Kahvaltı faslı bittikten sonra Dila bahçeye çıktığında Will sarışın uzun boylu bir kadınla konuşuyordu. Yanlarına geldiği an Will ona bakarak
"Geldin mi? Sizi tanıştırayım." derken bir Dila'ya bir de otuzlu yaşların başında olduğu belli olan su yeşili gözleri ve gamzeleriyle oldukça sempatik bir gülüşe sahip olan sarışın kadına bakıyordu. Yutkunarak
"Bu Sinem, bugünki görevde bizimle olacak." diyerek Dila'ya baktı. Ardından Sinem'e bakarak
"Bu da Dila." diyerek gülümsedi. Dila tek kaşını kaldırmış
"Memnun oldum." derken
"Güzelmiş." diye düşünüyordu kadın hakkında. Sinem gülümseyerek
"E gidelim o zaman." dediğinde Will centilmence elini önden uzattı.Yürürken sürekli birşeyler anlatan Sinem ikimizin eline de seyahat çantasından çıkardığı rulo şeklinde birer harita tutuşturarak
"Yol haritasını ayrıntılarıyla çıkardım. Zaten vampir iç güdüleriniz var ama bu da yardımcı olur." derken Dila düşünceli yüz ifadesiyle önüne gelen saçını arkaya savurarak
"Peki vampir hızıyla yol ne kadar sürer." deyiverdi. Sinem gözlerini kısarak
"Tahminimce 15 dakika falan." dediğinde bir nefes alarak ekledi.
"Normal insanlar için günler süren bir yolu hızımızla on beş dakikaya indirgediğimiz için en az iki kere durup soluklanmayı öneriyorum." dediğinde Will
"Böylelikle enerjimizi dengeli kullanabiliriz." diye ekledi. Dila derin bir nefes alarak haritayı inceledi. Ardından kararlılığıyla
"Pekâlâ başlayalım ozaman." dediğinde üçü birbirine bakıp hafifçe kafalarını eğerek anlaştılar. Üçü de vampir hızıyla harekete geçip gözden kaybolurken arkalarında bıraktıkları toz duman uçuşarak havaya karışmıştı bile.Nihayet iki moladan sonra hızla ilerlerken Sinem'in birden durduğunu gördüklerinde önce Will arkasından da Dilâ duruverdi. Dilâ dururken hızın verdiği hafif sarsıntı ile Will'e tutunuverdi. Merakla etrafını inceliyordu. Hayretle bakınırken kılpayı bir uçurum kenarında durabildiklerini farkettiğinde ağzı korkuyla açık kalmış, gözleri öylece uçuruma dalmıştı. Sinem'in dürtmesiyle kendine gelen Dila silkenerek korkulu gözlerle kadının yüzüne baktı.
Sinem aşağıya bakarak,
"Geldik, vadi aşağısı olmalı." deyiverdi dağlara oranla alçakta kalan büyük ve sonsuz görünen vadiye bakarken.Will arkadan uçarak Dila'ya gelen kanatlı yaratığı farkeder farketmez hayretten dona kalan Dila'nın başını tutarak eğdi. Kılpayı Dila' nın kıvırcık saçlarına yaratığın sivri tırnakları dokunarak geçmişti.
Dila korkuyla havaya bakarak
"O da neydi?" deyiverdi.
Bu kreme çalan renkte, büyük yarasa kanatlı, sivri ve uzun gagalı dinozorun arkasından bakarak
"Pterosaur" dedi Will korkuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISIRIK
FantasyNOT: SAHİPLEN.COM adresinden telif hakkını üzerime almış bulunmaktayım. Çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Dilâ 19. yüzyıl Osmanlısında uğradığı bir saldırıda yaralanıp bilincini kaybeder. Gözlerini açtığında kendisini kurtardığını söyl...