✨BÜYÜK SALDIRI

55 39 8
                                    

Büyük bir gürültüyle uyanan Will koşarak odasının kapısını açar açmaz nefes nefese kalan bir genç, soluğunu düzene sokmaya ve konuşmaya çalışıyordu. Will aceleyle
"Konuşsana noldu?" diye bağırınca genç korkuyla
"Aşağıdalar, kapıya dayanmışlar." deyince Will sabırsızlıkla
"Ne! Kim?" diye bağırarak üzerine giyinmeye çalışıyordu. Genç
"Ziver ve adamları." deyince Will
"Olamaz." diyerek çıktı. Merdivenlerden hızlıca inerken
"Herkesi topladınız mı?" diye sorduğunda
"Hemen hemen." deyiverdi.

Merdivenlerden indiğinde kimseyi görememişti. Genç
"Bahçedeler." dediğinde Will panikle bahçeye çıkıvermişti. Çıkar çıkmaz karşısındaki kalabalık bir anda
"İyiki doğdun Will." diye bağırmaya başlayınca hayretten öylece kalakaldı oracıkta.

Gülerek yaklaştığında Eliz ona sarılırken
"Sürprizz" diye gülümsediğinde Will
"Ya böyle sürpriz mi yapılır ödüm patladı. " diye hayretle gülümseyerek bakıyordu her birine. Kahkahalar yükselirken Flora Will' in koluna girerek onu masaya götürdüğünde ana malzemesi tabii ki kan olan kırmızı pastaya baktığında sevinç ve hayretten ağzını kapayıverdi. Pastanın üzerinde resmi vardı ve
"İyi ki doğdun." yazıyordu.

Will hayretle
"Bunu nasıl yaptınız?" diye sorunca ona sarılmış olan kardeşi
"Dilâ ve Karl yaptı. Dilâ zihnindeki görüntüyü yani seni Karl'ın zihninde gösterdi. O da pastaya kopyaladı. Nasıl işbirliği ama?" diye göz kırpıverdi.

Will ikisiyle de arasının pek iyi olmadığını hatırlayarak biraz garipsedi fakat sonra gülümseyerek
"Peki nerdeler?" diye sordu. Angelâ
"Çıktılar parti onlara pek uymuyormuş." deyince Eliz
"Ama Dilâ sana iyi dileklerimi iletmemi istedi." diye gülümsedi. Will derin bir nefes alarak
"Şaşırmadım o kadar kırdım ki onu." deyince koluna giren Flora
"Aman boşver biz eğlenmemize bakalım." diyerek yanağına bir öpücük kondurdu Will'in.

Pastalar yenirken Eliz Will'i kenara çekerek
"Ne oluyor Will onun da senin de yüzünüzden düşen bin paça? " deyince Will üzgün ifadesiyle
"Ben çok düşündüm Eliz. Dila'yı çok seviyorum ama Flora'yı yine yüz üstü bırakamam. Benden bir seçim yapmamı istedi." diyerek yere kaydı bakışları. Eliz
"Kim Dilâ mı?" deyince kafasını sallayarak onaylayan Will
"Ben de Flora' yı seçmek zorunda olduğumu söyledim dün gece." dedi.
Eliz yüzünde hayal kırıklığı ile
"Off çok kötü olmuş bu. Dilâ yıkılmıştır." diyerek baktı abisinin üzgün gözlerine.

Dilâ yanındaki Karl' ın ısrarları ile yutkunarak
"Onu seçti." deyiverdi. Sesi o kadar yorgun, o kadar kırgın geliyordu ki Karl anlayabiliyordu. Ne söyleyebilir di ki hangi kelime acısını dindirmeye yeterdi bilemiyordu. Dakikalar sonra ona sarılarak ancak
"Geçecek." diyebildi Karl. Belki de sevinmesi gerekirken Dila'nın acı çektiğini görerek üzülüyordu. Dilâ toparlanarak
"Evet n'apıyoruz? diyerek kararlı bakışları ile geçti karşısına. Karl büyükçe bir çam ormanlığı önünde durmuşken
"İz süreceğiz." deyiverdi.
"Kokusunu takip edelim." dediğinde derin bir nefes aldı gözlerini kapayarak.
Gözlerini araladığında bir kötü çocuk edasıyla gülümsedi,
"İşte, bu taraftan." diyerek önden ilerleyiverdi.
Uzun bir süre bazen yürüyerek bazen vampir hızıyla izleri takip ederek ilerlemişlerdi.

Biraz soluklandıklarında Karl,
"Çok olmamış izler yeni." dediğinde bir kadına ait ayak izi gösteriyordu. Dila hayretle
"Evet koku Flora'ya ait. İyi de Will' in doğum gününde değil miydi?" dediğinde Karl
"Kesinlikle yakınlarda hissedebiliyorum. Demek öğle yemeğine çıktı." diye gülümsedi. Dila
"Okulda yeterince kan var halbuki." dediğinde gülen Karl
"Umalım aradığı hayvan kanı olsun." deyiverdi. Dila hayretle
"Olabilir mi gerçekten?" diyerek Karl'a bakakaldı.

Vampir hızıyla ilerlerken bir anda duran Karl, karşısında güzel bir ahşap ev bulmuştu. Ardından gelen Dilâ nefes nefese eve bakıyorken
"Burada mı sence?" deyiverdiğinde Karl gülümseyerek
"Kesinlikle, hadi baskın yapalım." deyiverdi vampir hızıyla önden giderek.

ISIRIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin