Merhaba, bir çoğunuz hemen bölümlere geçelim demiş ama Gurur Savaşı bitmeden başlamayacağım ve gerçekten 5-6 bölümlük kısa bir hikaye o yüzden olaylar biraz hızlı gelişiyor. :) Hadi Özlem ile Tekin'i biraz daha merak edelim.
Sizleri seviyorum İyi okumalar...
Bir hafta geçmiş Özlem dayanamadığı için Tekin'i havaalanında karşılamaya gelmişti. Öyle heyecanlıydı ki sanki kalbi yerinden çıkacaktı. Süha'nın tacizlerini bile umursamıyordu. Tek derdi dev adamının kokusuna sığınmaktı. Üzerinde yatmayı da özlemişti. Her zaman kısa boylu kızları kıskanmıştı. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler babalarının kucaklarına sığıyorlardı. Oysa Özlem on beş yaşından beri babasından bile uzundu. Kendisi sevdiklerini hep dokunarak severdi. Yeğenleri, ablası, annesi, babası bu huyundan çokça yararlanırdı. Şimdi sevgilisi yararlanıyordu. Diğer sevgililerine pek yapmamıştı. Ancak Tekin'e içi akıyordu. O rahatlığı verdiğinden mi bilinmez adama dokunmak için çıldırıyordu.
VIP çıkış kapısından gözlerini ayırmadı. Zira çıkar çıkmaz hemen göreceğine emindi. Çünkü çok az insanın öyle bir cüssesi vardı. Tam düşündüğü gibi çıkış kapısında görüldüğü an da havaalanını doldurmuş gibiydi. Uzaktan gözlerinin içi parlayarak bir süre baktı. Çok özlemişti. Hasretle yüzünü seyretti. Kilosuna rağmen hantal bir adam değildi. Dinç ve özgüvenli haline yüreği hopladı. Ne oluyordu kendine onu düşündü. Biraz daha böyle bakarsa sürpriz yapayım derken adamı kaçıracaktı. Çıkışa doğru yürüyen adamın arkasından koşmaya başladı.
"Heyyy! Dev adam!" diye seslendi. Tekin bir an da arkasını döndüğünde mavi bir Jean ve beyaz kazakla, dupduru güzelliğinin yanı sıra, parlayan yüzüyle aşık olduğu kadına baktı. Amerika'da olduğu süre boyunca hiç aklından çıkaramamıştı. Belki ilk aşkı değildi ancak son olduğunu yüreği ona söylüyordu. Bir an önce ona kavuşmak için hızlı hızlı çıkışa giderken gelen sesle dünyası aydınlandı.
"Bebeğim!" dedi ve çantasını yere koyup kollarını açtı. Kendi gidemiyordu. Sevinçten bacakları titremeye başlamıştı. Sevgilisinin koşarak kucağına atlamasına kahkahayla karşılık verdi. Özlem tamamen kendini bırakmıştı. Bacaklarını adamın beline dolayarak kucağına tırmandı. Regli olmasının etkisi vardı sanırım çünkü çok duygusaldı. Hem ağlıyor, hem gülüyor hem de Tekin'in yüzünde öpülmedik yer bırakmıyordu.
"Ooo hatunum beni çok özlemiş,"
"Özledim tabi, benim adamım değil misin?"
Tekin, Özlem'in başını kaldırıp, gözlerini birleştirdi. Özlem ağzından çıkan ile afallasa da cevabını çok önemsediğini fark etti. Bu adam onundu değil mi? Genç adam gülümseyerek baktı önce ve daha çok kendine çekti. Onlara bakan, telefonlarıyla resimlerini çeken kimseyi umursamıyorlardı.
"Seninim hem de hep seninim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIMDAN İLERİ (Kısa Hikaye-Bitti)
Ficción GeneralTek derdi anne olmak olan 32 yaşındaki buzlar kraliçesi manken Özlem'in tesadüfen bir telefon konuşmasına şahit olan ve o kadının anne olmasına yardımcı olmak istediğine bir günde karar veren zeki deli dolu birazda ayarsız Tekin'in kısa ama duygul...