TEKRAR MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM.
BU HİKAYE BENİM GERÇEKTEN ÇOK DARALDIĞIM ve KENDİMİ DENEMEK İÇİN BİR HAFTADA YAZDIĞIM DUYGULARIMDI. ŞİŞMAN BİR ADAMIN BU KADAR SEVİLECEĞİNİ DÜŞÜNEMESEM DE WATTPAD'DE ve SON YILLARDA GERÇEK HAYATIMIZDA ŞUNU GÖRDÜM Kİ BİRİNİN ÇOK SEVİLMESİ İÇİN İLLA MANKEN GİBİ FİZİĞİ, GÜZELLİK ABİDESİ VEYA ÇOK YAKIŞIKLI OLMASI GEREKİYOR. YOK BÖYLE BİR ŞEY ENGELLİ BİRİ DE ŞİŞKO BİRİDE ALLAH'IN YARATTIĞINA ÇİRKİN DENMEZ O YÜZDEN ÇİRKİN DİYE SINIFLANDIRILAN KİŞİLER DE SEVİLİR.
ALLAH MUTLAKA HERKESE GÜZEL BİR TARAF VERMİŞTİR. BUNU BEN SİZ ANLAYAMAYIZ BELKİ AMA BİR BAŞKASI ANLAR ve ONUN O TARAFINI SEVEREK MUTLU OLUR. BİRİNİN KÖTÜ BİLDİĞİMİZ EGOİST KENDİNİ BEĞENMİŞ HAREKETLERİ BİLE BENİ GICIK EDEBİLİR ANCAK BİR BAŞKASINA HAVALI GELEBİLİR. O YÜZDEN BU ALGIDAN ÇIKAN BİR ŞEYLER YAZMAK İSTEDİM. GURUR SAVAŞINDA DA ENGELLİ KIYMET'İMİZ VARDI ve KADİR ONU ÇOK SEVDİ DEĞİL Mİ?
NEDEN BİLMİYORUM SANKİ BU HİKAYEM DAHA ÇOK SEVİLDİ. BUNDAN DOLAYI ACAYİP MUTLUYUM. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM. İYİ OKUMALAR.
---------------------------------------------------------------------------------------------
"Özge yalvarırım, yalvarırım bana ailemin yerini söyle!"
Özge, Tekin'in acısıyla çok üzüldü. O da hem ailesini idare ediyor, hem kardeşini merak etmekten ölüyordu. Bu adam kardeşini çok seviyordu, ailem diyordu. Boynuna sarıldı. Yanaklarını öptü.
"Kardeşimi bu kadar çok sevdiğin için teşekkür ederim Tekin, çok teşekkür ederim. Tamam, gel içeri sen dinlenirken ben Ayça'dan tam adresi alacağım. Ayça, liseden beri arkadaşı, Seul'de yaşıyor."
"Tabi ya söylemişti."
Tekin bunun nasıl aklına gelmediğiyle ilgili bin bir küfür ederken, içi rahatladı. Özge ile bir kahve içti. Adresi alıp, evden çıktığında bir aydır ilk defa içi huzurla doldu. En fazla bir gün sonra sevdiğiyle olacaktı. Tek başına gitmek istese de Ahmet Eren yine bırakmamıştı. Bir aydır işleri salladık, en fazla birlikte iflas ederiz anasını satayım deyip arkadaşının yanında yerini almıştı.
Özge bir paket yapacağım onu göndereceğim diyerek adresi istediğinden, Ayça'nın iş adresini alabilmişti. Ayça denen kıza ulaştıktan sonra gerisi kolay dediler, özel jeti için geç bir saate izin alabilmişlerdi. Yedi sekiz saatlik uçak yolculuğundan sonra direkt Ayça'nın çalıştığı lojistik firmasına gittiler. Ahmet Eren belki seni tanır ve görüşmek istemez o yüzden ben gideyim demişti. Mantıklı geldiğinden, çalıştığı şirkette üst düzey yönetici olan Ayça ile iş için konuşacakmış gibi görüşme talep etti.
Ayça zaten Türk olduğunu duyduğu an da memleket özlemiyle hemen görüşmeyi kabul etti. Fakat o nedense yaşlı bir adam bekliyordu. Beklediği kesinlikle iki metreye yakın, esmer ve yakışıklı bir adam değildi. Ağzı açık kaldı. Çekik gözlüler görmekten gına gelmişti. Uzak doğu erkeklerinden nefret etmişti. Mıy mıy tiplerdi. Adama aval aval baktığının farkında değildi ve o adamın kıs kıs güldüğünü görünce kızardı. Hemen boğazını temizleyip elini uzattı.
"Ayça SAYGIN."
"Ahmet Eren EROĞLU."
"Buyurun," diyerek yer gösterdi ve hemen arkasını döndü. Nefes almaya ihtiyacı vardı. Adamın tipi yetmezmiş gibi ses tonuna bak ya diye düşünerek yerine oturdu.
"Ahmet Bey, nasıl yardımcı olabilirim?"
Ahmet Eren tekrar gülümsedi. Genç kadının kendinden etkilendiğinin farkındaydı. Hiç böyle alenen beğendiğini hissettiren bir kadın görmemişti. Genelde böyleleri seksi görünür ve seks yapmak istediğini belirtirdi. Oysa Ayça'nın ki tamamen hazırlıksız yakalanmaydı. 1.70 boylarında balık etli güzel bir kadındı. Bembeyaz teninin üzerine kırmızıya yakın kızıl saçlar çok yakışmıştı. Nedense gerçek saç rengini merak etti. Ona baktıkça kızarması da ayrı güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANIMDAN İLERİ (Kısa Hikaye-Bitti)
Ficção GeralTek derdi anne olmak olan 32 yaşındaki buzlar kraliçesi manken Özlem'in tesadüfen bir telefon konuşmasına şahit olan ve o kadının anne olmasına yardımcı olmak istediğine bir günde karar veren zeki deli dolu birazda ayarsız Tekin'in kısa ama duygul...