Medya. Alkım( melis)
Sabah saat 06.35 geçe uyanmıştım. Bugün büyük bir sınavına girecektim .
Her sabah ki rutin işlerimi yaptım. Dolabıma gidip kıyafetlerime baktım. Siyah dar bir tayt ve siyah kapüşon giydim. Saçımı arkadan sıkıca bağladım. Hafif bir makyaj yapıp, yatak odasından çıkıp, mutfağa gittim. Kendime hızlıca bir tost yapıp yedim.
Belki intikamımı aldıktan sonra çok iyi bir hayat beklemiyor beni ama en azından kalbim huzurlu olacak. Yani en azından kendime sorduğum da kendimi iyi hissediyorum diyebileceğim.
Bende ona acımayacağımKim bilir ne acılar çekti orada benim annem. Yapma dediği halde, gözünün yaşına bile bakmadan öldürmüştür. Ama andım olsun ki sana bunun hesabını soracağım.
Kendimi derin düşüncelerden kurtarıp. Gerçeğe döndüm. Telefonumu şarjdan aldım. Odadan çantamı alıp, spor ayakkabılarımı giyip. Evin kapısını açtıktıktan sonra kapıyı kilitledim.
Hava bugün güzeldi. Güneş daha yeni yeni görünmeye başlasa da. Kendini ben buradayım dercesine beli ediyordu. Bir dolmuşa bindim. kulaklığımı takıp onur Can Özcan dan biz bize şarkısını açtım.
Dolmuşa yetişmeye çalışan insanlar, kimileri sevgilileri ile güne başlamış, kimileri işe yetişmeye çalışan, kimileri uyanmaya çalışan, kimisi de okula giden.
Herkesin kendine göre derdi vardır. Belki ben de kıymetini anlamadan bir zamanlar böyle umutsuz bir şeklide yaşıyordum. Bazen annemle kavga eder evden sinirle çıkardım. Anneme ne kadar kızardım sürekli bana karışmasına.
Keşke şu an burada olsa da sürekli karışsa. Başımın etini yiyene kadar .
İnsan gerçektende bi şeyleri kaybedince anlıyor değerini.
Bende kaybedince anladım ama bunu sana yapanın yanında bırakmayacağım anne , aynısını onlara yapıcam.
Adam ineceğim durağın ismini söyleyince düşüncelerimden sıyrılıp, indim hemen.
Yayaların geçmesi için ışık yanınca geçmeye başlarken. Üstüme son sürat bir araba geldiğini fark edince şok olduğum için orada öyle donup kalmıştım.
Arabanın acı çığlıkları ve tam dibimde durması beni kendime anca getirebilmişti. Korkmuş ve sinirli halimle arabadakine bakmaya çalışırken. Adam arabadan anca inmişti. Ki zaten tesadüfün bu kadarı yani.Ateş benim karşımda şu çetenin lideri. Sinirli gözlerle bana bakıp. Hızlıca yanıma gelip, kolumu tutup sıkmaya başladı.
"Aklın nerde senin" dedi kısık bı o kadarda sert sesi ile
" Yeşil yandı yayalar için "
Dedim" O yayalar değil, araçlar için. Aklın nerde cidden "
Aklım başıma yeni gelmişçesine yüzüm şekilden şekile giriyordu .
" Neyse, nereye gidiyorsun ?"
" San..., Yani size geliyordum "
" Tamam . Bin arabaya "
Tamam dedikten sonra arabaya bindim, oda bindikten sonra arabayı hızla sürmeye başladı.
Da sanki çok hızlı sürüyordu. Benim biraz hız korkum var. Hızla gittiğini hissedince . Bacaklarımı hissetmiyorum. İstemsizce elimin altında ne varsa onu sıkıyorum
( Yazarın cidden hız korkusu var. Ve hissettiğim şeyleri yazıyorum)
Elim sert bir şeyi sıkıyordu . İçimden ' şu an araba yavaş gidiyo ' diye söylüyordum. Sonra araba yavaşladı. Gözlerimi ne ara kapatmıştım bilmiyorum ama yavaşça açtığımda ateş bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
Genç Kız EdebiyatıElimde silahım. gözlerimde yaşlarım. Karşımda intikam ateşim " İşte her şeyin başladığı yerdeyiz. "Dedim deli gibi gülerek. " Bu evden birimiz sağ çıkacak. " " Alkım !" Dedi bağırarak. Ve o lanet ses evin her bir yerini doldurdu. Birimiz çıkıp gide...