🥠1🥠

3.2K 121 210
                                    

Mia'dan..

'Merhaba Joe, bugün falımda ne var?'

'Bunu sen seçersin Mia.' diyerek bir kase şans kurabiyesini önüme koydu. İçinde bir tane seçtim ve gülerek okudum.

'Bugün hayatının dönüm noktası olacak.'

'Benim fallarım yanılmaz.' dedi Joe. Gülümsedim ve donat alıp dışarı çıktım. Evime doğru giderken birinin çığlığını duydum. Refleks olarak oraya dönerken bir adam, kadının çantasını çalmaya çalışıyordu.

'Lütfen yardım edin! Hanımefendi, hey! Yardım edin.'

Etrafa baktığımda benden başka birini göremedim. Korkuyla bir kaç adım geriledim.

'B-ben yapamam, özür dilerim.'

Koşarak ordan uzaklaştım ve evime girdim. Elimi kalbime koydum ve biraz sakinleştim. Kimseye bir şey yapmak istemiyorum.

2 sene önce..

'Bayan Waterson, bunu yapacağınıza eminim.' diyerek karşımda durdu.

'Ben.. yapamam. Bu güçleri henüz öğrenemedim.'

'Thor'dan farkın yok. O şimşekleri yönetiyor, sen yok edici bir elektirik. Sadece etrafımdan dolaştırcaksın.'

'Yapamazsam ölürsün Mike.'

'Yaparsan da yaşarım tatlım.' dedi gülümseyerek. Gözünü kırptı ve kollarını bağlayıp bekledi.

Odaklanmaya çalıştım. Ellerimle elektiriği topladım ve yavaş yavaş ilerletmek isterken umduğumdan daha hızlı gitti ve Mike'a temas etti. Karnında kocaman bir delik oluşurken yere yığıldı.

'Mike!' diyerek koşarak geldi Struker. Oğlunu öldürmüştüm, sevdiğim adamı öldürmüştüm.

Onun yanına gitmek isterken Pietro önüme geçti.

'Şimdi değil Mia.'

'B-ben isteyerek yapmadım, özür dilerim.'

'Aptal kız! Oğlumu öldürdün!'

Gözlerimden yaşlar gelirken ellerimde istemsizce elektirikler oluştu. Etrafa yayılırken Pietro hızla Struker'ı geri çekti. Ellerimi yere dokundurdum ve bütün elektiriği zemine verdim. Durduğum yer çökmek üzereyken Pietro hızla beni çekti. Zeminin çökmesiyle Mike'ın ölü bedeni de aşağı çöktü. Eğer ölmemişse de burdan sağ çıkamazdı.

Günümüz..

Sakinleştiğimde odama geçtim ve okumadığım bir kitap alıp okumaya başladım. Birkaç dakika sonra alt katta cam kırılmasıyla çığlık attım. Tam da bulunduğum odanın camı kırılarak birkaç kişi odama girdiğinde ellerimi kaldırıp çığlık atmakla meşkuldüm.

'Ben masumum, lütfen beni vurmayın!'

Yanıma doğru gelip ellerime demirden bir top geçirdiklerinde içeri siyahi bir adam girdi.

'Merhaba Bayan Waterson. Sizi bulmak çok uzun sürdü ama tam zamanında bulduk.'

'B-beni neden arıyordunuz ki?' dedim korkuyla.

'Moskova'da size ihtiyacımız var.'

'Yapamam, evimden çıkar mısınız lütfen?'

Önümdeki adam gözlerini devirdi ve adamlarına işaret verdi. Biri bana elinde iğneyle yaklaşırken geri çekildim.

'İğneden korkarım, lütfen uzak tutar mısın onu?!'

Durmayıp üzerime gelmeye devam ettiğinde ellerimden yine kıvılcımlar çıktığını hissedebiliyordum. Elimdeki demir toplar elimden çıkarken herkes geri çekildi.

I Can't Do // Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin