🥠10🥠

453 39 16
                                    

Mia'dan...

Gözlerimi açtığımda her zamanki beyaz odada değildim. Bir jette veya kaçırıldığımı anlatan herhangi bir odada değildim.

Tam istediğim gibi bir dağ evindeydim.

Ahşap çift kişilik yataktan kalktım. Aşağıdan bir erkek çocuğun sesini duyarken kaşlarımı çatıp yavaşça aşağı indim. Salona çıktığımda Tony koltukta kahvesini içiyor, erkek çocuksa babasına sorarak lego parçalarını birleştiriyordu.

'O parça oraya değil.'

'O zaman buraya gelir, değil mi?'

'Zeki çocuk, babasına çekmiş.' dedi gururla.

'Tony..'

'Günaydın anne.' diye mırıldanan çocukla kaşlarım daha da çatıldı.

'Hoşgeldin Mia.'

'Burda ne oluyor?'

'Oh demek sonunda geldin. Dışarda konuşalım mı? Biz gelene kadar bitirmiş ol ufaklık.'

Çocuk başıyla onayladığında Tony elimden tuttu. Sallanan sandalyenin olduğu verandaya çıktık. Manzara gözümü kamaştırsa da ben hala neler olduğunu anlamamıştım.

'Bebeğim, sen öldün.' dedi oturduğum gibi.

'Ne?!'

'Şşşttt, sessiz ol.'

'Ben.. ne ölmesi be?'

'Burası hep hayal kurduğun gibi bir yer. İstersen burda sonsuza kadar mutlu olabiliriz ama istemezsen gidebilirsin Mia.'

'Bu.. gerçek mi?'

Tony gülümsedi ve elimi tuttu.

'Gerçek. Burası bizim cennetimiz. Benim ölmeme daha var ama idare ederiz ikimiz değil mi? Ah özür dilerim, ikimiz dedim. Oğlumuzu unuttum.'

Elimi tutan ellerine ve umut dolu gözlerine bakarak gülümsedim.

I Can't Do // Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin