I Can't Do // Tony Stark

🥠4🥠

Mia'dan...

'Zaten ayağım kırık, daha nasıl bir çalışma yapabiliriz ki?'

'Dünya'yı uzaylılar bastı, ayağın kırıldı. Savaşmayı bırakıcak mısın Mia?'

'Savaşa girmeyip evimde uslu uslu otururum muhtemelen.'

Natasha gözlerini devirerek ok ve yay getirdi.

'İlk hedefleme çalışıyoruz. Canavarları yok ederken bizi de aradan çıkartmaman için.'

'Nasıl tutuluyor?'

Natasha sabır dilercesine yanıma yaklaştı.

'Şuradan tut oku elinin üzerine koy. İyice gerdir. Hayır Mia ok burdan ayrılırsa hedefin şaşar.'

'Çabalıyorum Bayan Romanoff!'

'Çabalama, yap Mia!'

Sinirlendiğim için elimde kül olan ok ve yaya bakıp Natasha'ya döndüm.

'Pes etmeyeceğim.'

2 saat çalışma alanında kalırken Friday'in sesiyle şükürler ederek onu dinledim.

'Bayan Waterson, misafiriniz var.'

'Kim?' dedi kaşlarını çatarak.

'Kendisini ısrarla çılgın yakışıklı falcı olmayan doktor olarak tanıtmamı istiyor.'

Kıkırdadığımda çatık kaşlarıyla bana döndü.

'Bırak gelsin Natasha. Ayağım için gelen doktor.'

'Şimdi neden geliyor?'

'Arkadaş olarak, sorgulanacak bir durum yok. Merak etme.'

'Dün olanlardan sonra merak etmeyim mi cidden?'

Bir şey demeyim bıkkınca nefes verdim. O sırada asansörün sesiyle oraya döndüm.

'Hala burda mısın sen? Arkadaşların taşımadılar sanırım sen ama merak etme, ben çok düşünceli bir doktorum.' diyerek elindeki yürüme değneklerini gösterdiğinde kıkırdadım. Boyuma göre ayarlayıp yanıma koydu. O sırada dolaptan soğuk su alıp gelen Natasha'yı fark etti.

'Merhaba Bayan Romanoff.'

'Merhaba falcı olmayan doktor.'

Güldü ve bana dönüp poşet uzattı. İçinden yeni telefonu çıkarttım. Hat bile almıştı.

'Numaranı kaydettim. Akşam müsait olur musun?'

'Olurum herhalde.'

'Pekala, akşam görüşürüz. İyi çalışmalar.' diyerek gülümsedi ve asansöre geçti. O gittiğinde Natasha bana döndü.

'Doğruyu söyle, Tony'nin parası mı bitti? O neden sana telefon alıyor?'

'Çok uzun hikaye.'

'Pekala, bir şeye bakmam lazım.'

Telefon kutusunu eline alıp özenle inceledi.

'Açılmış, izleri kapatılmaya çalışılmış.' diyerek dikkatlice açtı. Telefonu açtığı gibi gözlerini devirdi.

'Simpson kılıfı mı? Ne alaka?'

Dediğine güldüm ve elinden aldım.

'Soyadı Simpson.'

'Şimdi her şey daha mantıklı olmaya başladı ama hala neden bu kadar samimi olduğunuzu anlayamadım.'

'Yenilmezler ekibi savaşçı olmasının yanı sıra dikdatörler. Net.'