I Can't Do // Tony Stark

🥠9🥠

Bir bölüm dahaa. Muhtemelen 1 tane daha gelir bu gece. Ama ondan sonraki bölüm için sizi bekletiyorum.

Yazardan...

Yenilmezler gün doğumuyla sonraki baskın yapacakları üsse vardıklarında bir süre jette kaldılar. Steve ayağa kalktı ve Tony'nin tasarladığı özel kostümlü ekibe inmeden önce son kez baktı.

'2 aydır bastığımız 7. üs. Hala Mia'ya dair iz bulamadık, biliyorum ama umudumuzu kaybetmemeliyiz...'

'Buraya bir jet daha inmiş. Bizden değil, muhtemelen Mia'nın tutulduğu yerden tüpler getirmişlerdir. Jetin pilotuyla bir kaç saat geçirmeye ne dersin Romanoff?' diye lafını böldü Tony. Önündeki ekranı kapattı ve Natasha'ya döndü.

'Saldırıya başlamadan önce pilotu buraya almaya ne dersiniz? Yoksa Tony tekrar önüne geleni öldürürken işimize yarar birini öldürücek.'

Steve onayladığında Tony'nin zırhı üzerinden çıktı. Yansıtıcı panellerle görünmez olup jetten çıktı. Kısa sürede jete tekrar girdi. Görünmez modundan çıkıp içindeki adamı bıraktı. Adam başını kaldırdı ve duygusuzca ona bakan ekibe döndü.

'Mia nerde?'

'Ben..'

'Bilmiyorum dersen seni öldürürüm. Haberin olsun buna iznim var.' dedi Tony sinirle.

'Jetteydi, onu getirdim buraya. Lütfen beni öldürmeyin.'

Ellerini kaldırıp yalvararak söylediği şeyle herkes şoka girmişti.

'Getirdin mi?'

'Ben jetle gelen kiralık bir şeyim. Onlarla bağlantım yok, yemin ederim. Hatta ben sizin hayranınızım.'

'Mia olduğuna emin misin?' dedi Wanda.

'Evet, oldukça zayıflamış ama oydu. Jette uyuyordu. Başında biri vardı. Serumuna kırmızı bir şey sıkıyordu.'

'Üssü boşverin. Jete saldırıp Mia'yı alıyor ve gidiyoruz.'

Steve'in dediğini herkes onayladı. Tony zırhını giydi ve Bruce dışında herkes jetten çıkarken Tony yüzünü açıp pilota döndü.

'Çok kötü müydü?'

'Yalan konuşmazsam beni öldüreceğinizden korkuyorum Bay Stark.'

Başını olumsuz anlamda salladığında pilot konuştu.

'Fen derslerindeki plastik iskeletler kadar zayıflamıştı. İğneyi her aldığında mırıltılar çıkartmasa öldüğünü düşünürdüm.'

'Sence iğneler ne içindi? Zeki gibi duruyorsun.'

Tam aksini düşünse de onu konuşturmak için böyle söyledi.

'Bilmiyorum ama canını çok acıtıyordu.'

'İğneyi verdiğinde güçleri çıkıyor muydu?'

'Evet, ellerinde güçlerini alan ve tüpe koyan bir şey vardı.'

'Bilmez miyim...'

'Size.. kolay gelsin. Tek getirdiğim Mia değildi.'

Tony bıkkınca bir nefes verdi ve yüzünü kapatıp ekibin önüne iniş yaptı. Karşılarındaki kalabalık ve silahlı ekibe baktı.

'Kaçta bırakmıştık?' dedi Clint.

'Sen 45 ben 48 kişiyi halletmiştim.'

'Uydurma be.'

'Tamam, eşittik.'

Clint güldü ve bir okla adamlardan birinin tüpünü kırarak kül olmasını sağladı.

'Artık değiliz.'

Pietro gözlerini devirip hızla adamların arasına dalarken güçler Tony sayesinde onlara zarar vermiyordu. Oldukça kalabalık gelen orduyu hallederken Tony jete yaklaştı. Tam önünde durduğu sırada tuhaf bir şey oldu. Bir anda bütün tüplerdeki güçler yok oldu. Adamlar şaşkınlıkla ekibe bakarken Tony kalbinin sıkışmasıyla bir şey olduğunu anlamıştı.

Kötü bir şey...