Bir ses gelmesiyle güzel uykumdan yere yapışarak uyanmam kemiklerimin kırılması ve düşerken en sevdiğim pijamamın yatağımın demir kısmına takılıp yırtılmasıyla bugünün uğursuz geçeceğini anladım. Genelde hep böyle olurdu günün başlangıcı kötü ile başlarsa kötü ile biterdi bu günde böyle bir gün olacağını anladım.
Ben biraz şansız ve uğursuz bir kızım. Hala çalmakta olan telefonu fark edip gönülsüzce yerden kalkıp telefonumu aldım Beren arıyordu.
"Alo" dedim.
"Burçak kanka iyi misin?" Dedi endişeli bir şekilde.
"Güzel uykumdan yere yapıştırılarak uyandırılmam onun üstünde en sevdiğim pijamamın demire takılıp yırtılması dışında mı? Sorun yok iyiyim." Dedim. Karşı taraftan güçlü bir kahkaha duymamla telefonu kendimden uzaklaştırdım. Kulağımın zarı patladı zarı.
"Bu saate kadar uyuyor musun sen hoca bir kaç dakika içinde gelmek üzere çabuk gel." Panik içinde saate baktım. Dersin başlamasına 10 dakika vardı yetişebilir miyim bilmiyorum ama yetişmem imkansız. Muhtemelen ikinci derse anca yetişirim.
"Of tamam beş dakika da orada olurum artık nasıl olacaksa." Telefonu kapatıp dolabının içinden okul kıyafetlerını çıkardım acele içinde giyip çantamı da alıp kendimi dışarıya attım. Durağa yaklaştığımda otobüsün kalkmak üzere oldugunu görüp daha önce hiç koşmadığım gibi koşup otobüs kalkmadan bindim. Nefes nefeseydim saçlarımı bile taramak zamanında bulunmadım. Okula varınca koşarak sınıfa çıkıp kapıyı tıklattım of geç kalmıştım.
Bir de Selma hocanın dersine öldürecek beni öldürecek. Kapıyı açıp nefes nefese özür diledim yerime tam oturacağım zaman hocanın sesini duydum.
"Bu ne hadsizlik hem dersime geç kalıyorsun hem de özür dilemeden giriyorsun." Ben size daha önce bu kadının bana takık olduğunu söylemiş miydim?
Allah'ım beni mi sınıyorsun. Az önce özür dilemedim mi ben.
"Hocam ben özür diledim ya." Dedim.
"Allah allah dilemişmiş ben duymadım ama." Şeytan diyor ki kadının o bilmiş dilini sök geri yedir. Kapı çalınıp geri çalınca sınıfımızın playboyu Egemen olduğunu anladım. Özür dilemeden yerine oturdu Selma hoca ise hiç birşey yapmadan bir kaşını kaldırarak bana döndü.
Evet şu an daha iyi emin oldum bu kadının bana garezi vardı.
"Hocam Egemen de geç kaldı ama." Dedim kendimi savunmaya geçerken.
"Ben görmedim ama." Allahım sen bana sabır ver. Kapı yeniden çalınıp Görkem içeri girerken hocaya soğuk bir sesle özür diledi. Sonra bana kasları çatık bir biçimde bakıp hocaya döndü.
"Sen oturabilirsin Görkemcim." Son otorobolorson görkomcom. Hocanın çaktırmadan taklidini yaptım.
"Hocam Burçak niye oturmuyor?" Dedi. Sınıfta bir ilk. İlk defa birisi bu kadının ne yaptığını cesur bir şekilde sorguluyor.
"Çünkü o geç kaldı." Dedi.
"Tek geç kalan o değil ama." Dedi sert bir sesle.
"Sen işime karışma Görkem." Görkem hocaya yaklaşıp kulağına bir şey fısıldadı herkes meraklı bir şekilde onlara bakıyordu. Hocanın yüzü morarmaya başladı sınıfı terk etti. Kim bilir hocaya ne dedi de hoca böyle morardı. Minnettar bir şekilde gülümsedim. O da ufak bir gülümseme bana yollayıp sırasına oturdu. Derin bir nefes alıp Beren'in yanına oturdum. Ne gündü ama.
Bu dersin boş olacağını anlayıp defterim ve kalemimi çıkarıp resim çizmeye başladım. Ders sonu çizdiğim resmi bitirip şöyle bir baktım. Kız başını oğlanın sırtına gömmüştü sarılıyordu oğlanda kırılgan bir şeymiş gibi güçlü kollarını kızın beline sarmıştı. Bu kız bendim diğeri de...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFT RUH TEK BEDEN [VAMPIRE]...
RandomKaranlık sokaklarda tek başıma yürüyordum. Arkamı döndüğümde kapşonlu birisini gördüm. Bu kimdi böyle beni neden takip ediyor? adımlarımı hızlandırdım,sonra ensemde bir nefes hissettim. "Korkma meleğim..." *** Bir insan parçası kadar güzel olabilir...