Lanet alarm çalınca alarmı susturup yataktan kalktım önce elimi yüzümü yıkadıktan sonra okul üniformalarımı giydim. Kahvaltı yaptıktan sonra bitirip çantamı ve telefonumu alıp kendimi dışarıya attım. Otobüs durağına yaklaşıp otobüsü beklemeye başladım. Otobüs nihayet gelince akbili basıp bindim. 20 dakika sonra okula yakın bir yerde inip okula doğru yürümeye başladım. Okula girip merdivenlerden çıkıp sınıfa girdim. Çantamı sıraya atıp Beren'in yanına oturdum. Dün iyi uyuyamadığım için başımı direk sıraya koydum. Hoca sınıfa girince ayağa kalkmak zorunda kaldım. Hoca ders anlatır anlatmaz kapı çalınıp içeriye biri girdi. Gelen kişiye ben dahil herkes şaşkınlıkla baktı...
Şuan herkes gibi şaşkınca karşımdakine bakıyorum. Kızlar sanki ilk defa yakışıklı biri görmüşler gibi ağzı açık bakarken bende çarpıştığım çocuğun bizim sınıfa geldiği için şaşkınca bakıyorum. Acaba ne için gelmişti, hangi sınıftaydı neden daha önce görmemiştim Sonra kendini düzeltip gözlerimi çocuğa diktim. O da bana bakınca göz göze geldik. Bakışlarımı çevirdim.
"Sen yeni gelen öğrencisin değil mi? " dedi selin hoca.
" Hadi canım " dedim herkesin birden bakışları bana döndü. Bir dakika ben sesli mi düşünmüştüm. O çocuk bana sırıttı mı az önce yoksa ben mi yanlış gördüm.
"Şey... hocam Beren bana birşey dedi de o yüzden şey ettim."
Durumu toparlamaya çalıştım. Çocuk yememiş gibiydi ve hala sırıtıyordu ' ne sırıtıyosun' diye kaşlarımı çatıp baktım.
"Kendini tanıtır mısın?" dedi hoca.
"İsmim Görkem schwliht ...... lisesinden geliyorum."
"Soy ismin niye farklı ailenden yabancı biri mi var?" Dedi hoca merakla. Bu kaltak kadın da amma meraklı sana ne yani çocuğun ailesinden soy isminden allahım ya.
"Evet babam ingiliz kendisi" dedi.
"Cam kenarı arka sıra boş oraya Oturabilirsin." Dedi. Sonra Arka sıraya doğru ilerledi, bu çocukta bişey vardı adını koyamadığım bir şey...
Önüme dönüp hocayı dinlemeye başladım. Ama arada sırada çocuğun bakışlarını bana kaydığını hissedebiliyordum fazla aldırış etmeden derse odaklanmaya çalıştım.
****
Ders bittiğinde çantamı topladım. Beren'le okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladık. Yollarımız ayrılınca Berenle sarılıp öpüştükten sonra yürümeye başladım. Yürürken kendi adımlarım dışında bir sesler duyduğumda bunun o psikopat çocuk olduğunu anladım. Ondan başka beni izleyen mi var ondan başka kim olabilir ki. Sinirlenip bir mesaj çektim ona kaç kere söylemem gerek beni takip etmemesi konusunda. Biraz daha sürerse böyle polise gitmek zorunda kalıcam, ah bir de akşam olmasa keşke elimde olmayarak tedirgin oluyorum çünkü.
Burçak= Hala beni niye takip ediyorsun sana beni takip etmemeni söylemedim mi?
Bilinmeyen numara= Sanada merhaba meleğim.
Bilinmeyen numara= Bir dakika sen neyden bahsediyorsun anlamıyorum.
Burçak=Anlamamazlıktan mı geliyorsun, bilmiyorum ama sana bir daha beni takip etmemeni söylediğimi hatırlıyorum.
Bilinmeyen numara = Ben seni takip falan etmiyorum tamam önceden iyiliğin için ediyordum ama bu sefer seni takip falan etmiyorum.
Burçak = Sen değilsen bir saattir gittiğim yerlerden gelen kişi kim o zaman.
Arkamı döndüğümde tek olmadığımın üç kişi sırıtarak beni izlediğini fark etmiştim. Tek bir kişi vardı bunlar ne ara üç kişi oldular. Şimdi hapı yutmuştum, korkmaya başladığımı hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİFT RUH TEK BEDEN [VAMPIRE]...
RandomKaranlık sokaklarda tek başıma yürüyordum. Arkamı döndüğümde kapşonlu birisini gördüm. Bu kimdi böyle beni neden takip ediyor? adımlarımı hızlandırdım,sonra ensemde bir nefes hissettim. "Korkma meleğim..." *** Bir insan parçası kadar güzel olabilir...