Bölüm 12

9.7K 866 700
                                    

Neil Diamond
If You Go Away (1971)

      Oturduğu yerden kalkıp arkasına döndüğünde Hermione ve Ron'u evin kapısında otururken gördü. Harry evden çıkarken uyanıp hemen ardından çıkmışlardı. Ancak yalnız kalmak istediğini düşündükleri için kapının eşiğinde oturup izlemeye karar vermişlerdi. Harry'nin ara ara yanına bakıp kendilerinin göremediği biriyle konuşması da Draco'ya tamamen hak vermelerini sağlamıştı. Hatta Ron artık, Draco'nun az bile söylediğini düşünüyordu.

      Harry onlara doğru yürümeye başladığında yerden kalktılar. Kendilerini kötü hissettiklerini, endişelendiklerini belli etmek istemiyorlardı ama Harry zaten durumun farkındaydı.

      "Kapı sesini duyunca-" Ron açıklama yapmaya kalktığında Harry sözünü kesti.

      "Açıklamaya gerek yok," dedikten sonra birkaç kez omzunu pat patladı Ron'un. Sonra Hermione'ye yarım bir gülümseme sunup kapıdan girdi. "Ben uyuyacağım. Siz de halledersiniz artık, büyüler falan işte."

      "İyi geceler," dedi Hermione. Harry ise yatak odasına yürürken ardında kalan arkadaşlarına elini kaldırdı. Sonra odaya girip kapıyı kapattı.

      Ron çaresizce koltuğa oturup bakışlarını sevgilisine çevirdi. "İyi değil," diye mırıldandı.

      "Bir şeyler yapmamız gerekiyor," diye ona katılırken yanına oturdu Hermione.

      "Ama ne?"

      Hermione omuzlarını kaldırdı. "Sorunun ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz bile," dedi. "Geçen sefer geldiğimizde yaşanan aksiyona ve neredeyse birilerini öldürüyor olmasına rağmen daha iyiydi."

      Ron onu dinlerken bakışlarını etrafta gezdirmeye başlamıştı. Mutfakta gözüne takılan bir ayrıntıya odaklandı. Sonra yerinden kalkıp oraya ilerledi ve tezgahtaki Slytherin desenli kupayı alıp Hermione'ye döndü. "Sorunun kaynağı olma ihtimali?"

      "Belki," dedi Hermione, düşünceli bir şekilde. "Belki de çözümüdür. Bizi buraya yönlendiren Malfoy'du sonuçta."

      "Merlin," diyerek iç çekti ve kupayı yeniden tezgaha bıraktı. "Malfoy'dan medet umacak kadar kötü bir arkadaş olduğuma inanamıyorum."

      "Çözeceğiz. Biraz zamana ihtiyacımız var. Düzelteceğiz, merak etme."

      Harry odaya girdiğinde bir süre öylece yatağa baktı. Sabah nasıl kalktığını hatırlamak aldığı kararı bir anlığına, bir kez daha sorgulamasına neden olmuştu. Gözlerini kapattığında sırtında hissettiği öpücükleri düşünmek ürpertirken nefesini tuttu ve hissin gerçekliğine hayret ederek araladı gözlerini. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yatağa uzandı. Zihninden bir türlü atamadığı düşüncelerle ne kadar zor olsa da sonunda uyuyakaldı.

      Sabah uyandığında içeriden gelen sesleri duyabiliyordu. Ron'un Kreacher ile olan konuşmasına tam olarak odaklanamazken doğrulup gözlüğünü taktı Harry. Bir süre ayılmayı bekledikten sonra parmağındaki yüzüğü çıkardı, üç kez çevirdi, görmeye alışkın olduğu dört kişi odada belirir belirmez konuştu.

      "Malfoy konusuna konuşmak istemiyorum," dedi hemen. "Konuşmayacağım." Bakışlarını itiraz etmek üzere olan Sirius'a çevirdi. "Hayır, Sirius. Artık hayatımda 'bana iyi gelecek' biri olmadığına göre beni yalnız bırakmayı istemezsiniz herhalde." Bir süre bekledi ama hiçbiri cevap vermeyince kafasını salladı. "Güzel. Anlaştığımıza göre eski düzenimize dönebiliriz, değil mi baba?"

Master of Death | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin