• 5| " GİRDAP

12K 1.1K 1.3K
                                    

• 5| " GİRDAP "

• 5| " GİRDAP "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hisler yoğun.

Ruhunda deprem yaratacak kadar kudretli bir acı.

Kimsesiz ve çaresiz bir beden.

Onu kimsesiz bırakan zalim bir adam.

Yüreğinden gökyüzüne ulaşan bütün ahlar tek bir adamaydı.

Kadının boynunda bir urgan ipi.

Dar ağacında ölmeyi bekleyen bir kadın.

Olduğu yer zifiri karanlık, karanlığa alışan lacivert gözleri donuk.

Esen her sert rüzgarda bedeni kırık taburenin üstünde sallanıyor.

Titreyen parmaklar boğazındaki sarımsı halatı esir almış.

Bir süre sonra karanlıkta küçük bir yer cılız bir ışıkla aydınlanıyor. Karanlığa alışan donuk lacivert irisler yalnızca puslu bir adam silüeti görüyor.

Boğazını yakan ip bağırmasını güçleştiriyor, acizce fısıldıyor.

Yardım et bana!

Yaklaşan adım sesleri tok bir hâl alıyor.

Tık tık tık...

Kadının gözleri umutla parlıyor, kurtulmanın verdiği his huzur verici.

Ama bir anda taburenin sertçe ayaklarının altından alındığını fark ediyor.

Hemen ardından gür bir kahkaha sesi.

Ben seni öldüren adamım Hicran!

Kurtulmak için debelenen kadın, ölümünü zevkle izleyen adam.

Hicran, saatlerdir öfkeli olan adamı korku dolu gözlerle izliyordu.

Saffet titreyen parmaklarının arasındaki boş şırıngayı öfkeyle duvara doğru fırlattığında, Hicran sıçramasını engelleyemedi.

"Ulan bu polisler nerden öğrendi bu uyuşturucu işini."

Saffet dün gece tam yola çıkacakken İsmail, sevkiyatın iptal olduğunu söylemiş ve ondan haber beklemesini istemişti.

"Ne güzel sevkiyattan hemen sonra mal alacaktım! Ben böyle işin."

Kemikli parmaklarını saçlarına doğru götürerek çekiştirdi.

Hicran yorgun olan gözlerini yalnızca adamın üzerinde gezdirdi.

Bitik görünüyordu.

YAŞAYAN İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin