Bölüm Şarkısı:
Hallelujah - Jeff BuckleyYavaş yavaş adımlıyorum ışıklı sokakları, en sevdiğim şarkıyı mırıldanırcasına.
Bir yılıma daha onsuz gireceğim yine.
İsyan etmem ya da tanrının adil olmadığını düşünmem gerek belki. Sonuçta herkes her sene sevdikleriyle beraber, değil mi? Son haftayı ışıklarla, yılbaşı süsleriyle evlerini daha sevimli hale getirmek için uğraşarak geçirir insanlar genelde. Ben de süsleyebilirim aslında evimi, ışıklarla donatırım, bir de ağaç alırım ki en tepesine de parlak bir yıldız koyarım. Ama bu bana sadece yalnızlığımı daha çok hatırlatır çünkü hazırlıklar sevdiklerimiz içindir. Yeni yıla girerken beraber olmak, mutlu etmek istediğimiz kişiler. Ailemiz, arkadaşlarımız, belki de sevgilimiz.
Yalnızlık güzeldir aslına bakarsanız. Birini beklemiyorsanız gayet güzeldir yalnızlık, en güzel arkadaşınız olabilir, sadıktır da. Ancak malum üç harf, ister büyülü deyin ister lanetli, kalbinizi prangalara mahkum etmişse muhtemelen bir daha yalnız kalamazsınız bile. Çünkü en ufak anınızda sizinledir, düşüncelerinizde sizinledir, karanlıkta ya da ay ışığının en güzel yansımasında sizinledir. Aynaya bakarsanız, gözlerinizin içinde görebilirsiniz onun gözlerini. Masallardan gelmiş kadar güzelse bir de, karanlık onu görmenize engel midir? Ya her sözcüğü onun ağzından döküldüğü şekliyle canlandırıyorsanız kafanızda?
Minörden majore çıkan notalar onun en sevdiği şekilde dönüyorsa beyninizin içinde?
Ah bu yalnızlık. Oysa ben yalnızlığın oldukça iyi tanıdığı biriydim.
You know, I used to live alone before I knew you
Biliyorsun, seni tanımadan önce yalnız yaşardımYürüyüşüme devam ediyorum. Ufak yürüyüşüm onun kapısında son bulacak yeniden, biliyorum. Hep olur bu. Kalbinize giden yolun onunla sonlanması kadar olağandır bu durum. Ancak onu rahatsız edecek değilim, yine kapısının önünde bir müddet beklerim korkarak, sonraysa giderim kapısını çalmadan. Korkak değilimdir oysaki, yalnızca onu kaybettiğimden beri her şeyden tedirgin olur hale geldim.
Maviye çalan gri gözlerinin bana bir zamanlar sıcak bakışı aklımı bulandırıyor hatrıma düşünce. Ancak bulandırmamalı, en iyi ben bilmeliyim ki istemediği bir şey olursa soğuğun en soğuğunu hissedersiniz gözlerinde. Beni istemiyor olmasından dolayı ki, hiçbir şey karıştırmamalı kafamı.
Korkumu anlıyorsunuzdur, bana artık asla sımsıcak bakmayacak olmasını anlıyorsunuzdur belki ama hissedemezsiniz. Daha önce hiçbir şey o soğuk bakışlarından batan kırık buz parçaları kadar acıtmamıştı canımı.
Ama sadece, kendimi ona gitmekten alıkoyamıyorum.
Hayır, yürüyüşüm herhangi bir zafer kazanmak için değil.
Yalnızca yürüyorum.
And love is not a victory march
Ve aşk zafer kazanılacak bir yürüyüş değilŞükretmekteyim tanrıya. Benimle beraber kutsal güvercinlerin yeterince şansı taşıdığını biliyorum. Onu tanıdığım için zaten şanslı olduğumu biliyorum. Onu karşıma çıkararak, ismimin onun ağzından dökülmesini sağlayarak, bir zamanlar benim olmasını sağlayarak, önemli ya da önemsiz; güzel aklının bir kenarında bulundurarak tanrının, bana verebileceği tüm şansı lütfettiğini biliyorum.
Yeni yıl henüz gelmekte değil ama geliyor gibi de görünüyor. Sanıyorum ki son akşamlarımızdayız. Tıpkı çocukluğumda olduğu gibi Santa'nın bana bir dilek hakkı verdiğine inansaydım, eminim ki onu dilerdim. Eğer ki Santa bana bu yıl dilek hakkı verecekse onu diliyorum. Gecenin tanrıdan ışıkları dilediği gibi diliyorum onu. Ümit kesmeden bekleyebilirim, karanlığım aydınlanana kadar pervasızca bekleyebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
drarry • one shots
FanfictionBirbirinden bağımsız mini hikayeler • [#2] in drarry • [#7] in teenfiction