Kurbağa Prens

1.9K 153 152
                                    

Bu hikayede Harry ve Draco evli



"Hayatım, ışıkları kapatmaya ne dersin? Daha hoş olur." Harry seslenince Draco asasının bir hamlesiyle ışığı kapattı.

Dişlerini fırçalamış, pijamalarını giyinmiş, babasının masal okumasını bekleyen bir çocuk gibi bekliyordu Draco Malfoy yatağında sakince. Masal saatiydi, her gece yatmadan önce muggle masalları okurdu Harry ona.

Harry aradığı kitabı bulduktan sonra yatakta uzanan Draco'nun yanına oturup üzerlerine örtüyü çekti. Draco'nun masum yüz ifadesini izleyip mırıldandı. "Yüce Merlin, şuan sadece seni doyasıya öpmek istiyorum Draco."

Draco başını iki yana salladıktan sonra işaret parmağını da sağa sola salladı. "Tch tch, önce masal saati." Harry'nin kendisine masal anlatmasını ve onu anlatırken izlemeyi seviyordu Draco. Bu yüzden masal saatlerini asla atlamazdı.

Harry'nin yüzünü astığını gördüğünde uzanıp yanağına bir öpücük kondurdu Draco. "Haydi, başla hayatım."

Harry kitabın ilk sayfasını açtı ve masalın ismini okudu. "Kurbağa Prens. Bir za-"

"Bu çok saçma Harry." Draco Harry'nin sözünü kesti. "Nedir saçma olan?" Draco sanki bariz belliymiş gibi bir yüz ifadesi takındı. "İsmi. Çok saçma. Başka bir masal istiyorum."

Harry cevapladı. "Hayır Draco, daha masala başlamadım bile." Daha sonra devam etti okumaya. "Bir zamanlar kocaman bir sarayda güzeller güzeli bir prenses yaşarmış. Bu prensesin kral babası ona doğum gününde altından bir top hediye etmiş."

Draco tekrardan konuştu gülerken. "Kral babası. Bu biraz cehennemdeki babamız gibi olmuş."

Harry Draco'nun söylediği şeye güldükten sonra devam etti. "Topunu çok beğenen prenses hep onunla oynuyormuş. Bir gün bahçeye çıkıp topu oynarken, top az aşağıda bulunan gölün içine doğru kaçıvermiş. Buna çok üzülen prenses topumu ordan nasıl alacağım diye ağlamaya başlamış. O sı-"

"Bu kız fazla aptalmış." Küçümseyerek konuştu Draco. "Neden asasını kullanarak topu çıkarmıyor ki?"

Harry iç çekerek başını iki yana salladı. "Bunlar muggle Draco. Asaları yok."

"Ah, doğru." dedi Draco yeni aklına gelmiş gibi. Harry devam etti. "O sırada vrak vrak diye sesler duyan prenses kafasını çevirdiğinde bir kurbağa görmüş. Kurbağa ona altın topunu istersen sana getirebilirim ama bir şartım var demiş. Prenses nedir diye sormuş."

Draco'nun bu sefer bölmeyip aynı masum yüz ifadesiyle dinlediğini görünce şaşırdı Harry. Daha sonra devam etti. "Benimle arkadaş olursan, yemeğini paylaşır ve geceleri yatağına alacağına söz verirsen sana topunu getiririm demiş."

Draco bir kahkaha attı konuşmadan önce. "Merlin, bu kurbağa tam senin gibi Harry. Yeşili dikkat çekiyor ve hemen prensesin yatağına girmek istiyor."

Harry göz devirdi. "O zaman sen de prenses oluyorsun Draco."

Draco başında bir taç varmış edasıyla başını dikleştirdi. "Ah evet, prensesler asildir. Ve mükemmeldirler de."

Harry göz devirdi ikinci kez ve masalı okudu kaldığı yerden. "Prenses tamam demiş. Fakat kurbağa topu prensese verir vermez prenses hızla oradan koşarak saraya dönmüş. Akşam olduğunda kral ve ailesi sofraya oturmuşlar. Tam o sırada kapıdan bir vraklama sesi duyulmuş. Kral kim o diye sorunca küçük prenses babasına olanları anlatıp kurbağaya verdiği sözü söylemiş. Kral, söz sözdür kızım diyerek küçük prensesin nefret dolu bakışlarına rağmen kurbağaya sofrada yer verilmiş. Yemek bittikten sonra küçük prenses yatmak üzere odasına gitmek için yerinden kalktığında kurbağa ben ne olacağım diye vraklamış. Kral kızına-"

"Sanırsam ki kral kızının bekaretinin gitmesini pek umursamıyor." diye yorum yaptı Draco. Harry güldü bunun üzerine. Boğazını temizledi. "Her neyse. Kral, kızına kızım verilen sözlerle ilgili söylediklerimi umarım unutmamışsındır diye hatırlatınca küçük prenses kurbağayı alıp odasına götürmüş ve bir köşeye bırakmış. Kurbağa küçük prensese beni yastığına koymanı istiyorum demiş. Aynı yatakta sabaha kadar uyumuşlar."

Draco isyanla bağırdı. "Bunu kim diyor ki, çok saçma. Hiçbir zaman biriyle aynı yatakta yattığında sadece uyumazsın. Bu kurbağanın sapık olduğuna emin olmalısın Harry."

Harry kahkaha attı. "Hayır Draco, uyudular diyor işte."

Kaşlarını kaldırdı Draco konuşurken. "Yine de ben pek emin olma derim."

Harry tekrar güldükten sonra devam etti. "Sabah olduğunda kurbağa prensese, eğer son isteğimi yerine getirirsen buradan giderim demiş. Bu duruma çok sevinen prenses isteğinin ne olduğunu sormuş. Kurbağa, beni öpmeni istiyorum demiş."

Draco gözlerini kısmış dinlerken bir anda iğrenerek baktı Harry'ye. "Yüce Merlin, aynı yatakta yattıktan sonra bir de öpüşmek mi istemiş? Bence hepsi kralın suçu."

Harry o kadar çok gülüyordu ki konuşamıyordu bile. Devam etti Draco. "Hem bir düşünsene. Bir kurbağayla öpüşmek ne kadar iğrenç olurdu." İğrenerek başını iki yana salladı Draco hızlıca.

Harry ona alınmış gibi baktı. "Bu durumda ben hala kurbağa mıyım?"

Draco endişeyle konuştu. "Ah, hayatım evet ama seninle öpüşmek iğrenç değil, bunu kastetmemiştim."

Harry Draco'ya tekrar sordu. "Yani benimle öpüşmek güzel mi?" Draco sanki bir çocuğa laf anlatıyormuş gibi cevapladı. "Evet Harry, seninle öpüşmek güzel."

Harry masum bir yüz ifadesi takınırken Draco'ya doğru yaklaştı. "O zaman seni öpebilirim."

Draco geriye çekilirken kaşlarını çattı. "Harry, Merlin adına, gerçekten bu kurbağadan bir farkın yok." Sonra kitaba baktı merakla. "Önce masalı bitir, merak ediyorum."

Harry hayal kırıklığıyla başını salladı. "Prenses gözlerini kapatarak çaresizce kurbağayı öpmüş ve birden her yer sarı ışıklarla parlamış, kurbağa yakışıklı bir Prens'e dönüşmüş."

Draco bilmiş bir tavırla başını iki yana salladı. "Bunlar muggle olamaz Harry, baksana biçim değiştiriyorlar."

Harry konuştu. "Hayır hayır, değiller. Devamını dinle. Prenses şaşkınlık içerisinde ne olduğunu anlamaya çalışırken prens; korkma, bir cadı beni büyü yaparak kurbağaya dönüştürmüştü ve bu büyüyü ancak bir prenses bozabilirdi. Artık bir kurbağa değilim arkadaş olabiliriz demiş."

"Harry bu prens çok garip." dedi Draco. "Önce prensesin yatağına giriyor, tüm gece beraber uyuyor ve sabah onu öpmesini istiyor; sonra ise arkadaş olabiliriz diyor. Mugglelar gerçekten çok saçma."

Harry bir şey demeden devam etti, sabrı kalmamıştı. "Prens ve prenses çok geçmeden evlenmiş ve çok mutlu olmuşlar." Kitabı pat diye kapattı. "Sonunda bitti."

Daha sonra kitabı yandaki komidine koyup Draco'ya döndü hüzünlü bir yüz ifadesiyle. "Beni gerçekten sapık olarak mı görüyorsun?"

Draco kahkaha attı. "Tatlım buna takılmış olamazsın." Sonra başını sağa sola salladı. "Hayır Harry, ama sadece bazen.. fazla azabiliyorsun."

"Hmm." Mırıldandı Harry, Draco'nun alt tarafına bakarken. "Mesela şuan olduğu gibi." dedi Draco. "Hayır Harry, bu gece çok yorgunum. Uyumak istiyorum."

Köpek bakışı yaptı Harry ama işe yaramadı. "Hayır Harry, bu sefer o bakışlara kanacağımı düşünüyorsan çok yanılıyorsun. Başını yastığına koy ve uyu."

Hayal kırıklığıyla başını yastığına koydu Harry. Daha sonra yüzü ona dönük olan Draco'ya yaklaşıp küçük, yumuşak bir öpücük kondurdu dudaklarına. Başını ise Draco'nun boyun girintisine koydu. Draco'nun bembeyaz  boynuna bir öpücük kondurduktan sonra sonra gözlerini kapattı. Sarışın olan ise çenesinin altına gelen kuzguni siyah saçları öpüyordu.

Hiç şüphesiz ki en sevdiği masal kendilerininkiydi.

drarry • one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin