drarry • one shots

Zeus

no magic

Yavaşça başımı çevirdim.

Etrafıma birkaç saniye endişeyle baktıktan sonra onu gördüm.

İşte oradaydı. "Gel bakalım buraya Zeus."

Minik patilerini okşadım ve kucağıma aldığımda mırladı. "Ne de çabuk kayboluyorsun."

O mırlarken burnunu okşamaya devam ettim ve biraz gevşemesine izin verdim. Daha sonra birden fırladı kucağımdan, ilgi çekici bir şey görmüşçesine.

Uzun boylu sarışın bir yabancının kucağına atlayıvermişti. Beni biraz şaşırtmıştı doğrusu, yabancıları pek sevmezdi, genelde dışarıya karşı hırçındı.

Oysa çok da mutlu görünüyordu. Sarı saçlı yabancı hafifçe gülerek bana doğru yürüdü.

"Sizin kediniz olsa gerek, biraz öncesinde de rastlamıştım bu miniğe."

Göz ucuyla şaşkın yüzüme kısa bir bakış atıp Zeus'u sevmeye devam etti. Sonrasında güldü. "Sanırım beni sevdi."

Şaşkın yüz ifademi değiştirip ufakça gülümsedim. "Beni şaşırttınız açıkçası, genelde yabancıları pek sevmez."

Gülümsedi ve tekrar konuştu yüzüme bakarak. "Öyleyse beni yabancı olarak görmemiş olmalı."

Zeus'u bana uzatırken mırıldandı. "Hoşçakal ufaklık, ben de seni sevdim." Zeus onun sözlerine miyavladığında ise hoş bir tınıda kıkırdadı.

Hoş? Ah evet hoş. Gay olduğumdan bahsetmemiş olmalıyım.

Sonrasında bana elini uzattı. "Bu arada ben Draco."

Uzattığı elini sıkarken cevapladım. "Harry."

Gülümsedi. "Memnun oldum Harry."

Draco'nun yüzünü ilk kez dikkatle incelediğimde ne kadar da yakışıklı olduğunu fark ettim.

Farklı şartlar altında olsa aramızda güzel şeyler geçebilirdi. En azından isteyebilirdim. Ah Zeus, bunlar hep senin başının altından çıkıyor.

Zeus kucağımda fazla durmayıp, uğraşmamıza rağmen birkaç kez Draco'nun peşinden gittiğinde derin bir iç çektim.

Draco mırıldandı Zeus'a bakarak. "Yerinde olsam Harry'yi tercih ederdim, benden çok daha sevimli bir sahibin var."

Bunları fısıldayarak söylemişti ama dikkatle onu incelediğim için duymuştum. Şaşkınlıkla kaşlarımı çattığımda bana döndü. "Sorun değil Harry, rahatsız olmazsan ben de yanında gelebilirim."

Kim bu kadar yakışıklı birinden rahatsız olurdu ki? Tabii ki hayır demedim.

"Ah, neden rahatsız olalım ki, biz dönme dolaba binecektik aslında."

Hafifçe güldüğünde daha da belirginleşen elmacık kemikleri dikkatimi çekti. "Öyleyse beraber biniyoruz dönmedolaba." dedi ve gişeye gitti bilet almak için.

Zeus'a eğilerek fısıldadım başını okşarken. "Sen de etkilendin değil mi? Çok da kibar birine benziyor."

"Ah, teşekkürler Harry, beni utandırıyorsun."

Ne kadarını duymuştu bilmiyordum ama oldukça utanmıştım. "Şey.. rica ederim."

Yanaklarım da kızarmış olmalıydı. Ah, tanrım! İçimden geçenleri duymuşçasına güldü ve sırtımı patpatladı dönmedolaba doğru yürürken.

Kabinlerden birine binerken Draco Zeus'u yavaş dokunuşlarıyla kucağımdan aldı ve daha sonra kendisi de yanıma oturdu.

Zeus ona öyle sevimli bakıyordu ki neredeyse kıskanacaktım. Sanıyorum ki bunu biraz da belli ettim.

Mırıldandı hafiften sırıtarak. "Zeus'u mu kıskanıyorsun yoksa beni mi? İstersen seni de kucağıma alabilirim."

Gay olduğumu bilmiyordu dolayısıyla bunlar benim için esaslı şakalardı. Bir anda kalkıp kucağına oturma ihtimalimden korkuyordum. "Kesinlikle Zeus'u." diye mırıldandım. "Ayrıca seni tanımıyorum bile, neden kıskanayım?"

Gözlerinden hafif bir hüzün geçtiğini gördüm. Yavaşça elini elimin üstüne koydu. "Hatırlamıyorsun değil mi?"

Şaşkın bir ifade kapladı yüzümü. "Anlamadım. Neyi hatırlamalıyım ki?"

Başını çevirip manzaraya baktıktan sonra konuştu. "Zeus bir kedi için güzel bir isim." Konuyu kapatması hoşuma gitmemişti, her neyden bahsediyorsa onu üzmüş olmalıydı. Dudaklarında güzel bir gülümsemeyle bana döndüğünde gözlerimi ondan alamıyordum. Yüzü oldukça tanıdık, bir o kadar da yabancıydı.

"Teşekkürler." Mırıldandım yüzünü incelerken. Daha sonra bakışlarım Zeus'u buldu. "Aslında kendi kendime bulduğum bir isim değildi." Zeus'u sahiplendiğim gün aklıma geldiğinde gülümsedim. "Biri yardımcı olmuştu. Bir arkadaşım diyebilirim sanırım."

Draco gülümsedi. "Onu tanıdığın için mutluymuş gibi konuşuyorsun."

"Elbette mutluyum." diye mırıldandım. "Ama keşke daha iyi tanıyabilseydim. Adını bile sormadım. Yani sormuşsam da hatırlamıyorum."

"Ah, anlıyorum." Mırıldandı Draco gözleri mutlulukla parlarken. "Belki bir gün başka bir yerde tekrar karşılaşırsın. Umarım."

Beni düşünmesi mutlu olmama yetmişti. "Umarım." dedim yüzüne bakarken.

"Onu özledim." dedim Zeus'u izlerken. "Onu pek tanımıyordum ama özlediğimi biliyorum. Şimdi burada olsa, sanırım onu öperdim. Hayatımda gördüğüm en sevimli insandı."

Heyecanla fısıldadım aklıma gelince. "Belki o da beni özlemiştir. Özlemiş midir sence?"

Sessiz kaldı ama gülümsedi. "Muhtemelen hatırlamıyordur bile, değil mi?" Bir süre sessiz kaldığında Zeus'u izlemeyi bırakıp ona baktım ve gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm. Yavaşça yaklaştım ona. Birden neden böyle olmuştu bilmiyordum belki de onun da bir anısı aklına gelmişti. Onu iyi hissettirebilmek amacıyla iki elimi yanaklarına koydum ve bana bakmasını sağladım. "Sorun nedir Draco?"

Gülümsediğinde yavaşça fısıldadı. "Sorun yok Harry. Sadece çok mutluyum."

Doğruyu söylemek gerekirse ne demek istediğini anlamamıştım. Gözyaşlarını sildim ve birden geri çekilip kollarımı boynuna doladım. Önce şaşırdığını hissetsem de sonrasında o da bana sarıldı. Yüzünü boynuma koyduğunda nedense çok hoşuma gitmişti. Yasladığım başımı omzundan geri çekecektim ki daha sıkı sarıldı bana.

En sonunda dönmedolap durduğunda kollarımı ondan ayırıp elini tuttum ve Zeus'u kucağına aldığında beraber indik dönmedolaptan.

Vedalaşmak için bekliyordum ki birden mırıldandı. "Seni çok özledi Harry."

Kaşlarımı kaldırdım şaşkınlıkla. "Anlamadım?"

Ben onu izlerken Zeus'un başını okşadı usul usul. Burnuna dokunduğunda Zeus gözlerini kapattı. Daha sonra tekrar konuştu. "O çocuğun adı Draco'ydu." Gülümsedi. "Ve inan ki en az senin onu özlediğin kadar özledi seni."

Gözlerim büyüdü ve neyi kastettiğini anladığım zaman Zeus'u umursamadan sıkıca sarıldım ona. Üzgünüm Zeus ama en azından arada sıkışıp kalmadığını biliyorum.

Kollarımı ondan ayırdığımda mırıldandım sakince. "Seni özledim." Alınlarımızı birleştirdi ve dudaklarımızı yumuşakça birleştirmeden önce içimi ısıttı kelimeleri.

"Seni tanıdığım için çok mutlu olmuştum Harry. Zeus'u özledim. Seni özledim. Seni her gece özledim."

Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda :')

Bu arada anmak isterseniz hoşuma gider, ilk kedimin adı Zeus'tu onun anısına böyle bir şeyler yazmak istedim /* :')

Bu hikayenin ikinci bir partı daha olacak flashback gibi :)

Purry Christmasss :')