Jungkook, kendine yasaklamaya çalıştığı, uzak durmak için uğraş verdiği asistanını, şimdi böyle karşısında yenmeye hazır leziz yemek gibi görünce beyninin bir an için işlevini yitirdiğini düşündü. Güzel asistanı öylece, yatakta, olabileceği en erotik haliyle karşısındaydı. Kendine Park Jimin'i yasaklamışken, onun bu halini görmesi gereken son kişiydi Jeon Jungkook. Ama bu düşünce bile çok yanlış hissettirdi alfasına.
Ancak şimdilik kendisiyle ilgili şeyleri kenara bırakmalıydı.
Yere diz çökmüş, aleti bacaklarının arasında ağrıyla zonklarken, tüm ilgisi, önceliği, düşünceleri acıyla kıvranan omegasıydı. Önce Jimin iyi hissetmeliydi, önce onu rahatlatmalıydı, önce onu korumalıydı. Olması gereken en doğru şey buydu.
"Neden Heat döngün başladı bir anda omegam? Biliyorum, heat döngün için doğru zaman değil" diye sordu saçlarını okşarken.
"Alfa" diyebildi sadece Jimin gözünden bir damla yaş sızarken. Sesi bile yarım çıkmıştı. Yorgun, bitkin ve ne kadar acı çektiğinin tüm kanıtıydı çatlak ve yarım çıkan ses.
Jungkook omegasını rahatlatmak için saçlarını okşamaya devam etti ve "Sshh, yorma kendini" diye fısıldadı.
Işık huzmesinin üzerinde dalgalandığı terle kaplı omeganın çıplak vücudu, adeta alfayı çağırıyordu ve genç olan bu tene dokunmak istiyordu. Onu dokunuşlarıyla mahvetmek, yıkıp geçmek ve onu yeniden inşa etmek...
Ürkerek elini uzattı ve tıpkı ipek şalın teni okşaması gibi okşamaya başladı. Tüy hafifliğinde sıcacık elleri, daha da sıcak tene temas ettikçe omega yüksek sesle sızlanmaya başladı. Ateşler içindeki omega, alfasının yumuşak dokunuşlarıyla hayat bulmaya başlamışken ani bir spazmla kasıldı. Karnının biraz aşağısından başlayıp yukarı doğru tırmanan apansız spazm o kadar şiddetliydi ki nefesi ciğerlerinde tıkandı, gözlerine yaşlar birikti ama yine de alfaya karşılık verebildi. "Alfaaa."
Genç Kurt, kızgınlıkla yanan, acı çeken omegasını rahatlatmak için beklemeden minik yatağa, Jimin'in yanına uzandı. İkisi için fazla küçük yatakta, Jungkook Jimin'in çıplak ve kor gibi yanan bedenini kolları arasına aldı. Onu kokusuyla yeniden işaretledi, ellerini aç gözlülükle omeganın lezzetli bedeninde dolaştırdı özgürce, sonra Jimin'i üzerinde yatması için göğsüne çekti. Omeganın her bir zerresini daha net duyumsamaya başlarken, dudaklarını kulaklarında, boynunda dolaştırırken, elleri ise yumuşak kalçaları yoğuruyordu.
"Bana haber vermeliydin. Beni aramalıydın miniğim. Hemen sana gelirdim" diye fısıldadı Jimin'in kulağına.
Jungkook'un bu sözlerine omeganın cevabı, alfaya biraz daha sokulmak oldu.
"Suç benim omegam. Seni dün gece asla yalnız bırakmamalıydım, benim yatağımda uyumalıydın" diye hayıflandı Jeon kurdu Jimin'i sarıp okşarken.
Minik olan tamamen alfasının üzerindeyken, başını onun göğsüne yasladı, kendisini suçlamasını dinledi. Bilinci, tamamen çıplak halde patronunun üzerinde yattığı gerçeğini düşünmeyecek kadar bulanmıştı. Omega, alfasının kokusunu, hormonlarını içerken, fiziksel yakınlık sayesinde, çektiği acı biraz daha hafifledi. Bu sebeple Jungkook'un dakikalar önce sorduğu soruya "Senin yüzünden" diye cevap verdi.
Jeon kurdu, ellerini sıcak, çıplak bedende, omeganın bal gibi sıvısıyla ıslanmış baldırlarında, dolgun ve yumuşak kalçalarında gezdirirken Jimin'in ne dediğini anlamadı ve "Haa?" dedi ancak omeganın açıklamasına fırsat vermeden dudaklarını, üzerinde sere serpe yatan adamın boynunda gezdirmeye başladı yeniden.
Heat etkisiyle katılaşıp yoğunlaşan omegasının aromasını boynundan emerken parmakları ise yumuşak, ıslak kalçalarında dolaşıyor ancak o muhteşem kemikli uzun parmaklarını omeganın slick ile kayganlaşmış deliğinden içeri itmiyordu. Yavaşça omegayla dalga geçer gibiydi. Jimin protesto eden inlemeler koy verdi. "mmmmmmh." Aldığı tepkiyle sırıtmayı becerdi alfa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE HUG ONE OMEGA (Jikook/kookmin)
FanfictionJeon Holding 3.kuşak CEO'su alfa Jeon Jungkook bir gün asistanına sarılır. İlk kez o gün asistanının saf omega kokusunu duyar. Minik omega asistanına karşı koyabilmek için Ay Tanrısı'nın onu sınadığını düşünür. kapak için ayrıca @Stfandunx'a çok t...