Telefonu kapatmasıyla Jungkook'un sesinin odada yankılanması peş peşeydi. Yerinden fırladı, bakışlarını kadına dikti.
Güzel kadın alfanın sesiyle yerinde irkilse de saniyeler içinde hiçbir şey olmamış gibi gülümsedi ve saçlarını geriye attı. "Sen gelmeyince ben de seni görmeye geldim" dedi işveyle. "Bak bu elbiseyi yeni aldım ve sana göstermek istedim" diye ekledi, ellerini elbisede dolaştırdı. Beklenti dolu, heyecanlı bakışlarıyla "Beğendin mi?" dedi.
Jungkook o kadar şaşkındı ki ne tepki verse bilemedi. Karşısındakinin akli dengesinden şüphelendi. Genç adam sessiz ve hareketsiz kaldıkça kadın biraz daha cesaretlendi. Kırmızı dudaklarıyla alfayı süzdü ve kıkırdadı.
Alfanın kızgın, sert bakışları kadının her hareketini şahin gibi takip ediyordu. Ancak kadının sakin ve umursamaz tavrıyla, alfanın sert bakışları kafa karışıklığına dönüştü. Dam Bi ile arasındaki her şeyi sonlandırmışken, bu her şeyden habersiz tavrı adamı daha da sinirlendirdi. Aralarına mesafe koyarak kollarını bağladı ve kadını süzdü. "Benimle dalga mı geçiyorsun Dam Bi-shi?" diye sordu sakince.
Omega kadın, alfanın bakışlarını üzerinde hissedince keyiflendi ve işveyle koltuklara doğru yürüdü. Oturmak üzereyken "Sakın siktiğimin koltuğuna oturayım deme. Sana izin vermedim" diye bağırdı alfa.
Kadın yüksek sesle yerinde sıçradı ve elini koltuktan hızla çekti. Korku dolu ifadesini topladıktan sonra yeniden gülmeye çalışarak "Beğenmedin mi?" diye sordu yeniden.
CEO, kadının bu haline, bu tavrına daha da öfkelendi ve kadına doğru tehditkar, ağır adımlar attı. Tam karşısına gelince "Sanırım hafızan seni yanıltıyor. Burada bulunmanı gerektirecek, bana elbiseni göstermeni gerektirecek bir ilişkimiz yok seninle. Hiçbir zaman olmadı. Benim seninle sadece yararlı arkadaşlığım vardı. Ne demek istediğimi anladın değil mi Dam Bi-shi? Biz sadece fuckbuddy idik. Daha ötesi yoktu ve o da aylar önce bitti."
Dam Bi, duyduklarından etkilenmemiş gibi avuçlarını adamın göğsüne yasladı ve ona doğru eğildi. "Bitmesine gerek yok. Burdayım, buradasın. Kullan beni" diye, tıpkı Lilith gibi fısıldadı. Kırmızı dudakları kulağını okşayıp geçti. Saçları hala dudakları kadar kırmızıydı.
Genç adam, kadından hızla geri çekildi. Ona dokunmaya hakkı olan tek omega Jimin iken kadının dokunuşundan nefret etti. İçindeki alfanın verdiği tepki ise daha yoğundu. Kurdu tamamen huysuzlaştı.
"Mesajlarına, aramalarına cevap vermememin bir sebebi vardı. Buraya gelmeye nasıl cüret edersin? Söylesene seni içeri kim aldı? Nasıl girebildin?" diye sordu bu defa Jungkook. Daha sakindi.
Alfanın kendisinden uzaklaşması kadını daha da irrite etti. Bunu saklamayı daha fazla beceremeyince de yüzü ekşidi. Kollarını göğsünde bağladı, bakışları keskinleşti. Planladığı stratejinin işe yaramadığını anladı.
"Asistanının" dedi kadın.
"Asistanım mı?" diye tekrarladı Jungkook. Jimin kendisini aramadan asla konuk kabul etmezdi.
"Hmmm, Jimin miydi neydi işte, o" diye tekrarladı.
Jungkook, kadının bu anlamsız tavırlarıyla daha da uğraşmamak için masasındaki telefona uzandı ve güvenliği aradı. "Odamda istenmeyen bir konuk var" dedi bakışlarını kadından ayırmadan sonra da telefonu kapattı.
"Çık dışarı" dedi Dam Bi'ye ancak omega yerinden kıpırdamadı.
"Sadece yeniden eskisi gibi olmak istiyorum Jungkook-shi" dedi kadın ağlamaklı tonla. Açıkça yalvarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE HUG ONE OMEGA (Jikook/kookmin)
FanfictionJeon Holding 3.kuşak CEO'su alfa Jeon Jungkook bir gün asistanına sarılır. İlk kez o gün asistanının saf omega kokusunu duyar. Minik omega asistanına karşı koyabilmek için Ay Tanrısı'nın onu sınadığını düşünür. kapak için ayrıca @Stfandunx'a çok t...