Bu Benim Hayatım

12. Bölüm

Nerdeyse aradan 2 saat geçmişti ama ne kapıyı açan ne de kapının önünden geçen vardı. Ben daha fazla dayanamayıp.

"Bu nasıl bi özel okul?"

"Beğenemediysen yol orda gidebilirsin"

"Yok saol"

Austin çantasına yöneldi ve suyu çıkardı. Bende çok susamıştım ama çantamda ki su bitmişti.

"Su istermisin kezocum"

"Yok almıyım sıçıkcım"

"İyi sen bilirsin"

Suyu lukur lukur içmeye başlamıştı. Daha fazla dayanamam.

"Austin aslında birazcık su şişeme doldurabilirsin"

"Getir su şişeni"

"Gerçektenden mi?"

"Evet gerçektenden"

"Allah razı olsun"dedim.

Hemen çantama yönelip su şişemi çıkardım ve austine götürdüm.

"Bırak o su şişesini bende iki tane daha açılmamış su şişesi var"

"İyi tamam"

Birden aklma Austinin 2saat önce dedikleri aklıma geldi.

"Austin"

"Efendim"

"Demindaha benden uzak dur diyodun ama şimdi..."

Konuşmama izin vermedi.

"Yaa boşver. Demindahaki geçmişte kaldı"

"Neden bana öyle davrandın?"

"Sana boşver dedim!"

"Austin lütfen bana bağırma ve sorumun cevabını söyle"

"İyi tamam"

"Evet bekliyorum"

"Ben 7.sınıftayken bir kıza aşık oldum ve sevgili olduk"

"Evet seni dinliyorum"

"Ve sonra kavga ettik"

"Bi nedeni olmalı. Bana nedenini söylermisin"

"O beni aldatmıştı. Meğersem iki erkeği birden idare ediyomuş. Ve o günden sonra kimseyle sevgili olmayacağıma yemin ettim"

"Eee bunun benle ne alakası var"

"Birde hiç bir kıza yaklaşmayacağıma. Ama sende beni sana çeken bir şey var. Ve ben bunun önüne geçemiyorum. Hep senin yanında olasım hep sana bişey olduğunda seni koruyasım geliyo. Yani yeminimin üstünde durmak istiyorum. Sana yakın olmam bile yeminimi bozabilir. Ve ben tüm yeminlerimi yerine getirmiş bir insan olarak bu yeminimi bozmaya hiç niyetim yok"

"Anlıyorum"

Tam bu sırada biri kapıyı açtı.

"Siz burda ne yapıyorsunuz"

Bu okulun hizmetlisiydi.

"Kilitli kaldık da"

"İyi tamam hadi evlerinize gidin"

"Peki"

Dedik ve hemen dışarı fırladık.

"Ne hoşgörüsüz bir kadın"

"Evet Ally"

Yavaş yavaş yolda yürümeye başladık. Yoldan yürürken Gençlik Parkında Austin durdu.

"Ally"

"Efendim Austin"

"Gel parkta biraz oturalım"

O güzel doğa havasını içime çektim.

"Neden olmasın"

Birbirimize gülümsedik. Park sakindi ( hatta kimse yoktu ). Hemen boş bir banka oturduk. Salınacağa gözüm dalmıştı.

"Ally gel seni salıncakta sallıyım"

"Nee"

"Hadi Ally gel"

Kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı. Onun gücüne karşı gelemezdim çünkü gücüm yetmezdi.

"Tamam çekiştirme"

"Hadi bin"

Salıncağa bindim. Austin yavaşca salamaya başladı. Gözelerimi kapattım ve rahatlayıp etrafımı dinlemeye başladım. Ama 5dk salanmadan sonra canım sıkılmaya başlamıştı. Austin sallarken hemen atladım. Çocuklar gibi bağırmaya başladım.

"Austin beni yakalayamaz ki, Austin beni yakalayamaz ki..."

"Ally bu ne ya çocuklar gibi"

"Hadi Austin, yapma"

"Tamam, tamam hadi kaç"

Ben hemen kaçmaya başladım Austinde hemen arkamdan beni kovalıyodu. Ormanlık alana girmiştik. Yaprakların arasında koşuyoduk. Sanki zaman durmuştu, bulutlar gökyüzünde asılı kalmıştı. Sadece ben ve Austin... Koşarken Austin beni tuttu bende dengemi kaybedip yere düştüm Austinde üstüme düşmüştü. Dudaklarım onunkine o kadar yakındıki... Sadece kalp atışımı ve nefes alış verişimi duyabiliyordum. Austinin nefesinin sıcaklığını yüzümde hiseder oldum. Yavaş yavaş dudaklarımız birbirlerine yanaşmaya başladı...