YB49

9.8K 291 242
                                    

Herkese merhaba:)

Bölümler kaldığı yerden devam etmektedir.

Keyifli okumalar.




Gece'nin anlatımından devam

Göz yaşlarım dinmezken doktorların durmadan Asya'yı hayata döndürme çabalarını izliyordum.
O beni bırakamazdı. Hiç kimsem yokken karşıma çıkmıştı. Beni o şerefsiz babamın elinden kurtarmıştı. Onun borcunu ödeyemezdim.

Aras kızarmış gözlerini yummuş bağırmayı bırakmıştı. Köşede ağlayan Asya'nın annesi ve ona destek olmaya çalışan babasını görünce ağlamam daha da artmıştı.

Ateşten söz etmiyordum bile. Olanların onun yüzünden olduğunu söyleyip, kendini suçlayıp duruyordu. Asyaya evde sürpriz hazırlamıştı.

Bu yüzden onu çağırmıştı. Asya bizi bırakıp gidemezdi, gitmemeliydi.

"Aras sakin ol abi. O bize dönecek" Aras yumruk yaptığı eliyle Yağıza döndü.

"Gitmedi ki dönsün. O benden gidemez. En başından beri benimdi, ben git demeden o gidemez"

Bu bir kaç ay içinde az da olsa Arası tanımıştım. Kimseyi umursamıyordu. Hiç bir şeyi kendine sorun etmiyordu. Asya'dan başka kimseyi kıskanmıyordu da.

O bunu her ne kadar itiraf etmese bile Arasta Asyaya karşı bir şeyler hissediyordu.
Hıçkırıklarım dinmezken odadan çıkan doktoru görmemizle hemen başına dikilmiştik.

Korkuyla ağzından çıkacak olan kelimeleri beklerken Aras doktor eğer kötü bir şey söylerse onu sağ bırakacak gibi durmuyordu.

"Ümidimizi keseceğimiz anda Asya hanım bize döndü. Gerçekten çok güçlü biri. Şimdi onu normal odaya alacağız kendine geldiğinde onu görebilirsiniz. Tekrardan geçmiş olsun"

Kırklarını geçtiği belli olan doktorun söylediği şeylerle tekrar ağlamaya başlamıştım. Ama bu sefer mutluluktandı.

Arasa baktığımda dudakları kıvrılmış gülümser bir haldeydi. İlk defa gülümsediğini görüyordum.
Ağzından fısıltıyla  kelimeler dökülmüştü ama ben duymuştum.

"Benim küçüğüm ben izin vermeden bir yere gidemezdi.. gitmemişti"

...

Asya'nın anlatımından devam

Başımda uğuldayan seslerle gözlerimi zorlukla açabilmiştim.
"Hey kendine geliyor" Mert'in neşeli sesi kulaklarıma iliştiğinde yavaşça yerimden doğrulmaya çalışmıştım.

Hastahanedeydik. En son bir arabanın üstüme hızla geldiğini hatırlıyordum. Bilerek yapmıştı.

O an gözlerimin önüne geldiğinde yüzümü buruşturdum. O acının tarifi bile olamazdı.

"Güzelim.." Arasın ilahi gibi sesini duymamla ona sarılıp ağlamaya başlamıştım.
"Çok korkuyorum" titreyen sesimi zorlukla bastırmıştım.

"Korkma güzelim" güven veren sesi 'ben buradayım' diye bağırıyordu.
Ateşin bana ağlamaktan kızarmış olduğu gözleriyle baktığını gördüğümde göz devirdim.

"Bana sarılmayacak mısın şapşal şey" dediğimde Aras konuşmuştu.

"Sarılıyorum ya güzelim. Kör müsün"
"Senden bahsetmemiştim" dedim alaylı bir sesle.

KUSURSUZ 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin