YB63

1.6K 133 112
                                    

Bugündee kavuştuuk.
Umarım hepiniz iyisinizdir

Medya; #AsAr

Şarkıyla beraber okuyun:) (Medyada)

"Sevdiğiniz, değer verdiğiniz insanlar genelde size ders verir. Aynı zaman da kalıcı hasarlar."









İYİ OKUMALAR











Geceyle konuştuktan sonra elimdeki telefonumu pantolonumun arka cebine sıkıştırdım. Egemenin mezarlığından eve doğru yürüyordum. Ne zamandır yoldaydım bilmiyordum. Bacaklarımdaki güçsüzlük kendini gösterince önümdeki sahile baktım. Bu sahil bizim eve yaklaşık on dakika uzaklıktaydı. Kafamı iki yana doğru sallayıp bir kaç adımda banka oturmuştum. Gece beni merak ettiği için aramıştı. Elzemi de yarın bana bırakacaktı. Yiğit ile beraber bir yere gitmeleri gerekiyordu. Bunu haber vermişti. Yanımda bir hareketlilik hissettiğimde irkilerek o tarafa doğru döndüm.
Benden üç yada dört yaş büyük bir çocuk oturmuştu. Vücudu iri yapılı gibi görünüyordu. Etraf karanlık olduğu için yüzünü pek seçemiyordum.

"Oturduğum için rahatsız oldun mu?" diye sorduğunda başımı tersçe salladım.
"Hımm, fazla açık sözlü gibisin." diye mırıldandı. Göz devirmekle yetinmiştim. Zaten bir kaç dakika daha oturup eve gitmeliydim.
"Bu saatte burada tek başına oturan biri varsa eminim derdi büyüktür demektir. Yanılıyor muyum?" diyerek bana baktı. Gözlerimi tekrar ona çevirdim.
"Yanılmıyorsun. Ama bu da seni ilgilendirmez." yüzünde biraz şaşkınlık belirmişti.

"Gözlerin oldukça güzel. Fakat senin için aynı şeyi söylemeyeceğim. Yaşlı gibi görünüyorsun," dedi. Bu sefer şaşıran taraf ben olmuştum.
"Sen.." diye başlamıştım. Ama devamını getirememiştim.
"Yanlış anlama. Amacım seni sinirlendirmek değil. Seni tanımıyorum. Sadece şu ana kadar kimse bu gerçeği yüzüne vurmamış gibi." Neden haklı konuşuyordu? Beni tanımadığı halde nerden anlıyordu? Ona sinir bozucu bir ifadeyle baktım. Bir şey söylemek istememiştim.

"Bana öyle bakma. Hadi anlat bakalım. Eminim tanımadığın birine anlatmak seni rahatlatacaktır." Kararsızdım. Zaten normalde de kimseye kolay kolay güvenmiyordum. Ona anlatmam doğru olur muydu? Belki de iyi gelecekti. Ona baktığımda oldukça yakışıklı olduğunu yeni fark etmiştim. Başımı iki yana sallayıp dudağımı yaladım. Beş dakika sonra ise ona Arası anlatmıştım. Ardından ise Egemen konusu. Daha sonra ise şimdiki durumumu.

"İşte böyle. Artık derdimi biliyorsun. Şimdi kalkıp gidebilirsin," dedim. Bana değişik bir ifadeyle bakıyordu.
"Aslında seni ilk gördüğümde zeki bir kız olduğunu düşünmüştüm. Şimdi ise yanıldığımı fark ediyorum," dedi. Ardından devam etti;
"Seni defalarca kaçırdığını, sevdiğin adamın elinden almak istediğini söyledin. Ve tabii psikopatın teki olduğunu. Ama sen onun için hâlâ üzülüyorsun. Sana tek bir şey söyleyeceğim. Sevgilin gerçekten sabırlı bir insanmış." Derin bir nefes alıp konuşmaya tekrar devam etti.

"Benim de sevgilim var. Onun senin gibi yaptığını düşünürsem.. sanırım tek yapacağım şey onu üzüntüsüyle tek başına bırakmak olurdu. Hele öyle bir adam için bana karşı gelseydi.. gerçekten onu silerdim." Ona dönüp, sessizce yutkundum.
"Ben Arasa karşı gelmedim," diye mırıldandım.

"Farkında değilsin. Çok karşı gelmişsin ona. Bir söz vardı, annem hep bana hatırlatır;
'Geçmişi ne kadar düşünürsen, geçmiş o kadar seninle beraber olur.' " sözünü bitirip bana baktı. Gerçekler bir ok misali kalbime çarparken gözümden akan yaşa engel olamadım. Bu tanımadığım insanın bana o kadar yararı olmuştu ki.
"Bu son sözüm; eğer senin yerinde olsaydım o adamın mezarına bile gitmezdim. Çünkü asla haketmiyor," deyip ayağa kalktı.

Ağır adımlarla yürümeye başladığında bende ayağa kalktım. Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşmişti. Bacaklarımın güçsüzlüğüne aldanmayıp koşmaya başladım. O kadar hızlı koşuyordum ki, nefes almakta zorlanıyordum.

On beş dakika sonra Arasın evinin önüne gelmiştim. Hızlı adımlarla kapıya doğru ilerleyip dört beş kez üst üste çalmıştım. Kapıyı Mert açtığında yüzündeki sırıtışla bana bakıyordu.
"Ooo yengeciğim, hoşgeldin. Bende tamda pasta yiyordum. Gel de beraber gömelim," dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.
"Aras nerede Mert?" diye sordum eliyle yukarıyı işaret ettiğinde koşar adımlarla merdivenlere doğru ilerledim. Salonda oturan Yiğit ve Samet bana elleriyle bana kısaca selam vermişti.

Aras'ın odasına geldiğimde hızlı atan kalbim daha da hızlanmıştı. Kapıyı yavaşça araladığımda yatağında uzanmış, ve tişörtünün olmadığını görmüştüm. Öylece tavanı izliyordu.
Beni fark ettiğinde şaşırmıştı. Burada olmamı beklemiyordu.

Vakit kaybetmeyerek gidip ona sarılmıştım. Kokusu her şeye bedeldi. Kollarını anında bana sarmıştı.
"Rüya mı görüyorum? Buraya mı geldin sen?"dedi. Sesindeki özlem içimi titretmişti. Son zamanlarda ondan uzaklaştığımı biliyordum. Bunu fiziksel anlamında söylemiyordum. Onun yanında olsam bile ondan uzaktım. Ama artık bitmişti. Bu kadarı yeterdi.
"Buradayım, bir daha senden kopmamak üzere.." diyerek dudağının kenarını öptüm. Elleri belime sıkı sıkı sarılıydı. Sanki her an kaçacakmışım gibi..

Ondan yavaşça ayrılıp gözlerine baktım.
"Asyan geri döndü. Aslında her zaman seninleydi ama biraz da olsa değiştiğini biliyordum. Beni affet sevgilim. Gerçekten sana haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Sen tapılacak bir adamsın.. Seni seviyorum." Dudağının kenarı kıvrılmıştı. Hoşuna gittiğini biliyordum.
Elimdeki bilekliği çıkarıp bilekliğe tiksinircesine baktım. Ardından ise onu elimle ikiye bölüp yere attım. Yüzünde şaşkınlık aramıştım. Ama bu sefer şaşırmamıştı.

"Bunun için geç olmadı mı Asya?" diye sordu. Sesinde anlamdıramadığım bir ton vardı.

Neden ciddileşmişti? Korku hissi bedenimi esir alırken durarak ona baktım. Bir kaç adım attığında  ben gidecek sanarken, o ise beni kolumdan tutup dudaklarımdan öpmeye başlamıştı.






Öylece öptü beni.. sanki doyamıyormuş gibi. Zaman durdu, ellerim ona dokunmaya cesaret edemezken şimdi ise sevgiyle ona sarılıydı.

Yıllardır tanıdığım adam, küçükken nefret ettiğim çocuk, şimdi ise benim ruhumu ele geçiren kişi olmuştu. Kalp neydi ki, ruh varken? Ruh sonsuzdu..

Sevgi neydi ki, aşık olmak varken? Aşk vazgeçilmezdi..




















-DUYURU-

İki bölüm sonra kitap final olacaktır. Diğer bölümü evlilik ve üniversite ile ilgili yapacağım. Ondan sonraki bölümü ise çocuklarıyla ilgili bir şey yapacağım.

Her iki bölüm de oldukça keyifli olacak. Ayrıca oldukça uzun olacaklar. Tahminim 3000 kelime falan yapacağım.



Siz benim ikinci ailemsiniz. Küçük, büyük hiç  fark etmez. Açıkçası bu kitaba başladığımda öylesine yazıyorum gibi bir şeydi fakat ilerledikçe benim için o kadar değerlendi ki...

#AsAr
#MelMel (Tutsak)
















Vedaları sevmem, sizde sevmeyin. Veda etmeyeceğiz sonuçta diğer kitap duruyor. Kimse üzülmesin, final bölümünde oldukça değişik bir şeyle karşı karşıya olacaksınız. Bence sizin için bir ilk olacak:) Sabırla bekleyin...♥︎♥︎♥︎

KUSURSUZ 2 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin