-Multimedia'da Özgür ve arkadaşları
- Dinleyin; Demi Lovato -Don't Forget
###################"Üstelik Rıza Çağlayan'ın torunu olan Gece Çağlayan'ı kaçırdın! Seni geberticekler! Sen Rıza Bey'i bilmiyor musun be adam?! Geliyorum oraya!"
Gece demek kaçırılmış ha? Güzel.
Cebimden telefonumu çıkarıp Savaş'ı aradım. Birkaç çalıştan sonra açtı.
"Efendim?"
"Şu arkadaki sokağa gel hemen. GPS' lerden birini getir. Hemen." dedim.
Adamın arkasından sessizce gidip lastiklerinden birini cebimdeki küçük bıçakla patlattım.
Sanki uzaktan geliyormuş havası katarak adam tam arabaya binecekken "Beyfendi?" diye seslendim.
"Ne oldu genç adam?"
"Lastiğiniz patlamış." dediğimde inanmamışçasına gelip baktı.
"Ah lanet olsun! Lastik takmama yardımcı olur musunuz?" diye sordu.
"Tabii. Hemen arkadaşıma haber vereyim o bu işlerde daha iyidir." dedim ve cebime tıktığım telefonu tekrar çıkarıp Savaş'ı aradım. Hemen açtı.
"Nerdesin?"
"Geldim. Şu yıkık yeri geçince dimi?"
"Evet."
"Tamam seni gördüm." dedi ve 'Dıt dıt' sesi gelince Savaş'ta burda oldu.
Elinden GPS' i aldım ve arabanın lastiğini değiştirmede adama yardım etmesi söyledim. O adama yardım ederken arabanın alt tarafına GPS'i takdım.
#############
"Adamın izlediği rotayı kaydettim. Gidelim mi?" diye sordu Berk.
"Tamam. Gece'yi kurtaralım." dediğimde Rüzgar gülerek "Ah! Kahramanıııııımm!" diye üstüme atladığında Kerem "Altta kalanın canı çıksın!" diye bağırdı.
"Lan saçmalamayın." deyip Rüzgar'ı üstümden itmeye çalışırken sırayla Kerem ve Savaş üstüme atladı.
"Lan! Ah! Ya davar gibisiniz kalkın üstümden!" diye bağırdım.
"Altta kalanın canı çıktı!" diye bağırdı Kerem ve yavaş yavaş üstümden kalkmaya başladılar.
Bende sinirle soluyarak ayağa kalktım ve "Sizden nefret ediyorum." diye mırıldanıp üstümü silkeledim.
############
"Emin misiniz? Burdalar yani?" diye sorduğumda Savaş "Aynen öyle abicim." dedi. Belimden siyah silahı çıkarıp silahı hazırladım.
Adamlara gitmelerini işaret ettim ve onu ön kapıdan diğer onu arka kapıdan girdi. Silah sesleri kulağımı doldururken yavaşça ön kapıya süzüldüm ve içeri girdim.
Ortalarda Rıza Çağlayan'ın adamlarından kalmamıştı. Hızlıca ilerleyip demir kapıyı zorladım. Lanet kapı açılmıyordu. Biraz uzaklaşıp kapının kilit bölümüne sıktım. Demir kapı gürültülü bir şekilde açılınca ilerlemeye başladım. Burası ayrı bir dünyaya açılıyordu.
Dar koridorda ilerledikten sonra karşıma çıkan ilk kapıdan içeri girdim. 6 tane yatakta sırasıyla herkesi yatırmışlardı.
Yavaşça Gece'nin yanına yaklaştım. Hanımefendi mışıl mışıl uyuyordu.
Onu biraz sarstığımda inledi ve yastığa yüzünü biraz daha gömdü. Belli ki eterin etkisi geçmeye başlıyordu.
"Gece?" diye yumuşak sesimle seslendiğimde yavaşça gözlerini açtı.
Gözleri direk beni bulduğunda "Nerdeyim ben?" diye sordu.
İstemsiz bir şekilde gülümsedim ve "Anlatıcam ama seni eve götürmemiz lazım. Hadi kalk." dedim.
Yavaşça doğrulduğunda eliyle başını tuttu ve "Ba-başım dönüyor." dedi. Elimi uzattım ve tutmasını bekledim. Biraz tereddüt etsede tuttu.
Onu yavaşça ayağa kaldırdım ve elimi beline sıkıca sardım. Savaş'ın kulağına eğilip "Adamlara söyle herkesi alıp evlerine götürsünler." dedikten sonra Gece'yi yavaşça burdan çıkardım.
"Sana neden güveniyorum? Şuanda beni gebertebilirsin." dediğinde kısa bir kahkaha attım.
"Psikopat değilim."
"Garantisi yok ama."
"Kanıtlamak için ne yapmamı bekliyorsun peki?"
"Sanırım tek parça şeklinde eve gitmeyi."
Dediğine gülümsedikten sonra arabamın yanına getirdim onu ve kilidi açıp Gece'yi ön koltuğa oturttum.
Arabanın etrafında dolaşıp sürücü koltuğuna geçtim ve arabayı çalıştırdım.
Hayat ne kadar saçmaydı? Öldürmek istediğim kızı kurtarıyordum. Ben mi anormaldim yoksa hayat cidden mi saçmaydı?
####################
Merhaba arkadaşlar ben geldim! Asabi Aşk'a da yb gelicek şuan yazıyorum onuda. Lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Teşekkürler. Sizi seviyorum :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN
Mystery / ThrillerYıllar önce yazdığım muhtemelen diğerlerine nazaran biraz daha az saçmalık bulunduran bir hikayeydi. Anı kalması için silmiyorum. Devamı gelmeyecek. Sevgiler.