1. Bölüm~ Vazgeçmem~

7.8K 226 183
                                        

Hermione, saçlarını okşayan Ron'un dizlerine uzanmış kendini çok huzurlu hissediyordu. Eline küçük bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum."
"Bende seni."
Ron onu öpmek için eğildiği anda içeri Harry ve Ginny girdi.
"Öhm. Aile var arkadaşlar."
"Kıskanma abicim."
"Bakıyorum da iyi bir çift oldunuz."
"Darısı başına Harry."
Harry bu söz üzerine biraz kızardı. Ginny de öyle.
"Yatsak mı artık saat geç oldu."
"Aslında yarın dersleri asmayı düşünüyordum."
Hermione Ron'un bu sözünü duyar duymaz yattığı yerden fırladı.
"Ne dedin?"
"Hiç. Birşey demedim. Haklısın. Geç oldu. Yatalım."
"Evet abicim bencede. Hadi Herm çıkalım bizde."

Hermione ve Ginny yatakhanelerine gelmiş uzanıyorlardı. Hermione Ron ile olan ilişkisinden bahsediyordu.
"Ginny senin neyin var? Birşey söylemek istiyor gibisin."
"Yo hayır. Nereden çıkardın?"
"Bilmem. Bana öyle geldi herhalde."
"Aslında bugün düştüğüm için ayağım ağrıyor.
Madam Pomfrey'den benim için bir iksir alsan fena olmaz."
"Düştün mü? İyi misin? Neden daha önce söylemedin?"
"Sadece biraz ayağım ağrıyor."
"Tamam. Sen uyuma ben gelene kadar."

Hermione gidince Ginny kalkıp odada volta atmaya başladı. İnşallah kötü birşey olmazdı.
~
Hermione karanlıkta asasının ışığı ile ilerliyordu.
Hâlâ içi içine sığmıyordu. Sevdiği adama kavuşmuştu sonunda.

Hastane kanadına varan koridora döndüğünde iki güçlü kol tarafından bir köşeye çekildi. Tabi asası da yere düştü. Karanlıkta kim olduğunu seçemedi.
"Lumos!"
"Malfoy! Ne istiyorsun benden? Bırak beni!"
"Hâlâ anlamamazlıktan mı geliyorsun? Çok yazık."
"Seni dinlemek veya anlamak istemiyorum."
Hermione, Draco ve duvar arasında kaldığı için asasına ulaşamıyordu.
"Weasley ile çıkmaya başladığınızı duydum."
"Evet. Ron'u seviyorum. Anlayabiliyor musun?"
"En son konuşmamızda da söylediğim gibi onun seni harcamasına izin vermem. Seni benden başka kimse sevemez."
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Aptal! Ron'u seviyorum ve o da beni seviyor. İyi ve temiz kalbi ile seviyor. Kalbi seninki gibi karanlık değil. Sen kimsin ki?
Bana karışmaya gram hakkın yok! Bunu o kafana sok.
Sen yüce Draco Malfoy'sun ve ben Bulanık Hermione Granger. Hatırladın mı? Peşimi bırak. Senin aşkına inanmıyorum. Seni sevmiyorum.
Hatta daha gerçekçi olmam gerekiyorsa senden nefret ediyorum."
"Ne yaparsan yap senden asla vazgeçmeyeceğim.
Ve ikiniz asla mutlu olmayacaksınız."
"Yaa öyle mi? Buna sen karar veremezsin. Şimdi bırak beni!"
Draco kollarını duvardan çekip Hermione'nin geçmesine izin verdi.
Hermione de asasını alıp hızlı adımlar ile uzaklaşmaya başladı.
"Kolla kendini Granger."

"Ne oldu Hermione? İyi görünmüyorsun?"
Ginny, Malfoy ile anlaşıp Hermione'yi bilerek oraya gönderdiğini söylese Hermione onu öldürürdü herhalde.
"Yok birşey Gin. İyiyim. İksir burada."
"Teşekkür ederim."
Hermione daha fazla konuşmadan yorganı üstüne çekip yattı.

"Herm. Uyan. Kalk hadi geç kalıcaz."
"Tamam kalktım. Sen in bende geliyorum."
Hermione'nin başı ağrıyordu. Dün akşam Malfoy'un söyledikleri aklına takılmıştı.
*Senin onu harcamasına izin vermem.*
*Asla mutlu olmayacaksınız.*

Büyük salona girer girmez gözleri Ron'u buldu.
Yüzünde ister istemez bir gülümseme oluştu.
"Günaydın Granger."
O an Draco'nun yanında dikildiğini farketti.
Ona cevap vermeden masasına doğru ilerledi.

"Günaydın aşkım."
"Günaydın. Malfoy canını mı sıkıyordu?"
"Yo hayır. Herzamanki Malfoy işte."
Hermione sözünü bitirince Ron onun ağzına bir parça reçelli ekmek verdi.
"Bunlar aldı başını gidiyor."
"Haklısın Gin."
Ginny Draco'nun Hermione'ye olan duygularına inanıyordu ve ne yalan söylesin Ron abisi olmasına rağmen içten içe Draco'yu destekliyordu. Çünkü Ron ve Hermione'nin birbirleri için uygun olduklarını düşünmüyordu.

~Contact~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin