~Contact~

~3~ Öfke

Hermione Slytherin'den bir birinci sınıf öğrencisine
Draco Malfoy'u çağrmasını rica etti. Onu kütüphanede beklediğini söyledi. Herkez uyuduğu için bukadar rahattı.

Kütüphanede arka masalardan birine oturmuş bekliyordu.
"Beni çağırmışsın Granger. Şaşırttın."
"Otur. Ve konuş."
"Ne duymak istiyorsun?"
"Neden peşimi bırakmıyorsun? Geçen söylediklerin?"
"Birde zeki olacaksın Granger. Sana daha kaç defa söylemem gerekiyor? Karşında gururumu ayaklar altına alınca hoşuna mı gidiyor? Ama ben kötü birşey yapmıyorum. Seni seviyorum. Weasley ile mutlu olamayacaksınız çünkü sen bana aitsin. Bunu zamanla anlayacaksın. Sen hatırlamıyor olabilirsin ama ben 5. Sene bana gelişini çok iyi hatırlıyorum. Ne oldu da değiştin? Neden yine benden nefret etmeye başladın bilmiyorum ama sana olan sevgimi kimse değiştiremez."
"Bir kere ben sana gelmedim. Sen beni çağırdın ve zor durumda olduğun için geldim. O gün ihtiyaç odasında beni zorla öptüğünü de hatırlıyor musun? Zorla. Sana seni istemediğimi ozaman da söyledim. Ve ertesi gün seni her saat başı Pansy ile öpüşürken gördüm. Beni sevdiğini söylüyorsun ve gidip başkasının kollarında teselli buluyorsun. Kusura bakma ama senin Sevgin,aşkın herşeyin yalan. O yüzden benim peşimi bırak. Ben Ronald ile çok mutluyum. Mutluluğumuza gölge düşürmene müsade etmem."
"Peki ya sen Weasley'nin kollarına teselli buluyorsan?"
Hermione Draco'nun son sözünden sonra birşey demeden kütüphaneden çıkıp gitmişti.

"Ginny bana su verir misin?"
"Herm gerçekten iyi değilsin. Ateşin var. Madam Pomfrey'e gitmeliyiz."
"Dinlenirsem geçer Ginny. Sen kahvaltıya in."
"Emin misin? Yiyecek birşeyler getirmemi ister misin?"
"Canım istemiyor. Hadi sen kaçırma kahvaltıyı."

Ron Hermione'yi ziyaret etmek istiyordu ama kızlar yatakhanesine giremiyordu.

Hermione ise eline bir kitap almış, dalmış okuyordu.
Biranda kitap elinden çekilince elleri havada kaldı.
Karşısında Draco'yu görür görmez yatakta dikildi.
"SENİN NE İŞİN VAR BURADA?!"
"Sessiz olur musun? Kahvaltıya inmeyince merak ettim."
"Çabuk defol buradan. Gryffindor kulesindesin. Üstelik kızlar yatakhanesinde."
"Sence bu umrumda mı?"
Draco dudaklarını Hermione'nin alnına götürmüştü.
"Ne yapıyorsun?"
"Ateşin var."
"Bunu zaten biliyorum. Şimdi gitmezsen sapık var diye bağırırım."
"Peki. Şimdilik gidiyorum. İyileşince görüşürüz."

Draco gayet rahat bir şekilde yatakhanenin kapısından çıktı.
"Malfoy!"
Karşısında Ron, Harry ve Ginny duruyordu.
Ron direk yakasına yapıştı.
"SENİN KIZLAR YATAKHANESİNDE NE İŞİN VAR HA? HERMİONE'NİN YANINA GİTTİN DİMİ? NE İSTİYORSUN ONDAN?! PİSLİK HERİF!"
"Çek o pis ellerini üzerimden. Granger'ı ziyarete geldim.
Senin sevgilisi olarak yapmadığın şeyi. Benimle konuşurken sözlerine dikkat et."
Draco çıkacaktı ki Ron onu geri çekti.
Draco, üzerine gelen yumruğu son anda farkedip Ron'un elini tuttu.
Kendisi Ron'un Sol gözüne sert bir yumruk attı.
"Birdaha sakın bana bulaşma Weasley!"

Akşam Draco herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra tekrar Gryffindor Kulesine girdi.
Bir Gryffindor için hem de muggle doğumlu bir Gryffindor için kaçak göcek işler yaptığını düşününce kendini garip hissediyordu.
Onu gerçekten seviyordu ama inandıramıyordu.
Ron'a olan sevgisine de inanmıyordu. Daha doğrusu inanmak istemiyordu.

Sessizce yatakhaneye girdikten sonra bir süre Hermione'yi izledi.
Kendini uzun süre sonra gülümserken buldu.
Onu rahatsız etmemeye çalışarak yanına uzandı.
Kolunu hafifçe beline sardı.
Hermione biraz kımıldadı ama uyanmadı.
Zaten içtiği ateş düşürücü iksir yüzünden erkenden uyku bastırmıştı.

Hermione sabah arkasını dönmek istedi fakat birşey onu engelliyordu.
Kafasını kaldırdığı zaman yanında uyuyan bir adet Draco Malfoy gördüğünde bağırmamak için kendini zor tuttu. Korkmuştu.
Yanındaki su bardağını alıp Draco'nun yüzüne boca etti.
Draco aniden yerinden fırladı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun? Aptal! Sabah uyanıyorum ve yanımdasın! Hemen çık git buradan."
"Kızma hemen. Sadece seninle uyumanın beni rahatlatacağını düşündüm."
"Hemen şimdi gitmezsen seni Dumbledore'a şikayet edicem."