42. ~Telafi~

1.8K 87 70
                                        

Draco hastane için ısrar etse de Hermione gerek olmadığını düşünüyordu.

Harry ve Ginny sabah İtalya'ya uçmuşlardı. Umarım onların balayı güzel geçer diye düşündü Hermione. O da Pansy'e gidecekti.

"Seni ben bırakayım."

"Gerek yok. Kendim giderim."

"Sana birşey olacak diye korkuyorum Hermione. Bırakta ben götüreyim."

Draco cisimlenmesini istemediği için ya araba kullanıyordu ya da hava almak istediği zaman yürüyordu.
Israrları sonucu Pansy'e onun bırakmasını kabul etti.

Geldiklerinde Draco da arabadan inip Hermione'nin yanına geldi.

"Kendini kötü hissedersen ara tamam mı?"

"Tamam."

Ellerini Hermione'nin yanaklarına koyup dudaklarını birleştirdi.

"Ne yapıyorsun Draco?"

"Dün geceyi telafi ediyorum."

İçeri girdiğinde Pansy onu çekiştirerek karşısına oturttu.

"Siz ikinizin nesi var bakalım?"

"Hiç. Hiç birşeyimiz yok. Ron nerede demiştin?" Dedi Hermione. Belli etmemeye çalışıyordu ama galiba etmişlerdi bile.

"Babasının yanına bakanlığa gitti. Onu boşver. Dün gece düğün de birşey söylemek istemedim. Ama aranızın kötü olduğu çok belli. Hadi anlat."

Hermione arada kalsa da anlatmaya karar verdi. Anlatırken çok sinirlenmişti.

"Bu gerçekten kötü olmuş. Ama bence Draco'nun bir suçu yok. Onun seni aldatmayacağına eminim. Sana deli gibi aşık. Hogwarts'tayken ben her nekadar tahammül edemesem de başımın etini yiyordu seninle ilgili. Ve şimdi senin kendini üzmemen gerek. Fazla uzatmadan barışın."

"Sen Ron'u başka bir kızla öpüşürken görsen ne yapardın Pansy?"

"Ah güzel soru. Büyük ihtimalle onu öldürürdüm ve cesedini kimse bulamazdı. Ama ben kızın Draco'yu öptüğüne eminim ve sende bunu biliyorsun. Sizin aranızı bozmak için de saçma sapan şeyler söylemiş işte."

"Bilmiyorum. En iyisi birşeyler yiyelim." Dedi Hermione.

Pansy yemek işini pek beceremediği için dışarıdan birşeyler söylediler.

Draco gün içinde aramayınca Hermione meraklandı. Başına birşey gelmemiştir umarım diye düşündü.
Akşam saat sekiz gibi Pansy'den çıktı.

Geldiğinde Draco'nun salonda uyukladığını gördü. Önündeki büyük boş bir içki şişesi vardı. Yerde cam kırıkları vardı ve eli sarılıydı. Onu öyle görünce korktu.

Sessizce yanına gidip eline baktı.
Bezin her tarafı kan olmuştu.
Fena halde içki kokuyordu.

"Draco. Draco kalk."
Draco önce ofladı. Hermione'yi görünce gülmeye başladı.

"Gelmiş mi benim karım?" Diye yanağını sıktı Hermione'nin.

"Draco eline ne yaptın?"

"Sanırım bardağı biraz fazla sıktım."

Hermione mutfağa gidip alt çekmeceden yeni bir bez aldı ve Draco'nun eline pansuman yaptı.

"Ateşin var. Neden bukadar içtin ki?"

Draco cevap vermek yerine güldü.

Hermione ona destek olarak yukarı çıkardı ve yatağa yatırdı. Üzerindeki tişörtü çıkardı. Bukadar içkinin üzerine ilaç veremezdi. Bir kabın içine soğuk su doldurdu ve içine buz parçaları attı. Kaba soktuğu bezi Draco'nun alnına koydu.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Soğuk."

"Merak etme. Geçicek."

Hermione onu bu gece yalnız bırakamazdı. Ateşi yükselirse diye yanına olması gerekiyordu.

"Ne olursa olsun seni seviyorum. Unutma olur mu?" Dedi gözleri kapalı olan Draco'ya.










Seviyorsan git barış bence 😸💙

Draco için üzülenler??

Barışmalılar mı?

Peki Narcissa gelinini ziyarete gelsin ister misiniz? 😁😁

Bölüm nasıldı? 💛☇

Ve en sevdiğiniz Netflix dizisi hangisi? 💟

~Contact~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin