~Contact~

16. ~Thomas~

Hermione ve Draco sözleştikleri gibi hava her nekadar soğuk olsa da gölde kahvaltı etmişlerdi. Yani birkaç küçük sandviç yemişlerdi.

"Mezun olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsun?" Dedi Hermione.

Sürekli sorular sorarak birbirlerini tanıyorlardı.

"Buna büyük ihtimalle babam karar verir. İşime, evleneceğim kıza."
"Şaka yapıyor olmalısın. Buna karışamaz."
"Babamı yeterince tanıyorsam karışır."
"Seni istemediğin biriyle zorla evlendiremez."

Hermione'nin sinirlendiği her halinden belliydi.

"Boşver. Önümde rahat yarım dönemim var.
Tadını çıkarmalıyım."

Draco bunları söylerken rahat görünüyordu çünkü Hermione'nin üzülmesini istemiyordu.

"Yapabileceğim birşey yok mu?"
"Sanmıyorum. Yine de düşünmen bile beni mutlu ediyor."

Hermione öğleden sonra başının ağrısı ile yatakhanede biraz uzanmıştı.

Draco'nun ailesinin seçtiği bir kızla evlenecek olması aklına geldiğinde midesinin kasılmasına engel olamıyordu.
Onun mutsuz olmasını istemiyordu.

Bunları düşünürken uykuya daldı.

Kalktığında hava kararmıştı bile. Yemek saati olduğunu farketti. Üzerini düzeltip kulesinden çıktı.

Daha büyük salona gelmeden Dean Thomas'ın ona seslendiğini duydu.

"Merhaba Hermione."
"Merhaba Dean. Birşey mi oldu?"
"Hayır. Sadece yemekten sonra başbaşa konuşalım mı diyecektim. Söylemek istediğim birşey var."
"Olur. Nerede?"
"Kütüphane olabilir. Akşam kimsenin gelmeyeceğini düşünüyorum."
"Tamam. Görüşmek üzere."

"Bunca zaman ortada görünmeyince merak ettim." Dedi Draco.
"Uyuyakalmışım."
"Thomas seni arıyordu."
"Ah evet az önce konuştuk."
"Ne istiyormuş?"
"Bilmiyorum. Yemekten sonra yalnız konuşmak istediğini söyledi."

Hermione Dean ile konuşmaya gitmeli mi gitmemeli mi? 💙