35. ~Kıskançlık~

2K 84 172
                                        

Hermione öğlene doğru telefonla konuştuktan sonra Draco'nun yanına geldi.

"Ben dışarı çıkıyorum. Haberin olsun."

"Nereye?"

"Edward diye bir arkadaşımla öğle yemeğine."

"Kimmiş bu Edward?"

"Arkadaşım dedim ya. Tıpkı Chole ve sen gibi."

Draco onun bir adamla yemeğe çıkmasını istemiyordu ama gidemezsin demeye hakkı yoktu.

"Bu kıyafetlerle üşümeyecek misin?"
Diye sordu Draco. Üzerine kısa siyah bir şort ve siyah ince gömlek giymişti. Açıkçası biraz rahatsız olmuştu.

"Yaz ayındayız Draco. Gayet iyi."

"Peki. Birşey olursa ara."

"Merak etme birşey olmaz. Görüşürüz."

Hermione Edward ile arkadaştı ama  fazla tanımıyordu. Onunla yemeğe çıkmasının nedeni Draco'dan intikam almaktı.

Draco evde dolanıp duruyordu.
İçi içini yiyordu. Hermione'nin bir adamla yemekte olması çok sinir bozucuydu. Benden intikam almaya çalışıyor diye düşündü. Ama onları yalnız bırakmak istemiyordu.

Hermione telefonla konuşurken gideceği restoranın adını duymuştu.
Oraya gitti. Arabayı biraz uzak biryerde bırakarak görünmeden ne yaptıklarına bakmaya çalıştı.

Adamı kesinlikle gözü tutmadı.
Uyuşturucu bağımlısına benziyordu.
Ondan bin kat daha yakışıklıyım diye düşündü.

Yemeklerini yiyip, gülüp eğlendikten yarım saat sonra kalktılar. Caddede yürümeye başladılar. Draco dikkatli bir şekilde onları takip ediyordu.

Adam elini Hermione'nin omzuna koyunca çok sinirlendi. Hermione de biraz rahatsız olmuştu. Birşey demedi.

Birkaç dakika sonra Edward kolunu Hermione'nin beline doladığı zaman Draco kendine hakim olamayacağını biliyordu. Hızlı adımlarla arkalarından yaklaştı ve Edward'ı kendine çevirdi.

"Draco!? Burada ne işin var?"

"Kusura bakma sevgilim. Sizi sarmaş dolaş görmeye daha fazla dayanamayacağım."

Draco Edward'ın sağ gözüne sert bir yumruk attı. Sendeledi ama düşmedi.
Kötü bir bakış attı ve aynı şekilde Draco'nun gözüne yumruk attı.

Draco tekrar Edward'ın yakasına yapıştı ama Hermione bağırınca durdular.

"Özür dilerim Hermione. Gitsem iyi olacak. Görüşürüz."
Edward oradan uzaklaştı.

"Neden böyle birşey yaptın?"

"Ya ne yapsaydım? O herifin sana dokunmasına izin mi verseydim?"

"Gözünü morartman gerekmiyordu.
Etrafta kimse yok. Durmasaydınız
ne yapacaktım?"

"Sana şükretmeli. Yoksa çoktan ölmüştü."

Hermione Draco'ya yaklaştı ve elini morarmaya başlayan gözünde gezdirdi.

"Acıyor mu?" Dedi.

Draco Hermione'nin elini tutup avcunun içine öpücük kondurdu.

"Hermione artık barışalım. Seni çok özlüyorum."

"Draco. Beni çok üzdün."

"Sende beni üzdün."

"Aynı şey değil. Şimdi eve gitmek istiyorum." Diye sesini yükseltti Hermione.

~Contact~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin