Yaşamak nefes almaktan daha zorken nasıl yaşayabilirdi insan.
Hayatım bitmişken beni hayata döndüren kişi gitmişti ve ben hayata küsmüştüm.
Kendi ellerimle kazmıştım mezarımı. Kendi elimle de boğmuştum kendimi.
Bileklerimi kesmiştim ilk önc...
BÖLÜM ŞARKISI:SEKSENDÖRT-HAYIR OLAMAZ Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi ve tepkilerinizi yorumlarda belirtemeyi unutmayınn.Ve de oy vermeyi unutmayın.İyi okumalarr!❤
Kulağımda kulaklık olmamasına rağmen beynimdeki şarkıyı durduramıyordum. Ayaklarımla ritim tutup ağzımda şarkıyı mırıldanıyordum.Ama sonra kendime engel olamadım yolun ortasında,yağmurun altında bağıra bağıra şarkı söylemeye başladım.Başka insanlar tarafından sarhoş gibi görünüyordum ama zaten kafamın pek yerinde olduğu da söylenemezdi. Ellerimi her iki yana açıp dans etmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O saniye için umursamadım hiçbir şeyi.Takmadım kafama.Deli olduğumu bile bile daha fazla delirmek istedim.Bir kez olsun geçmişi düşünmeden yaşamak istedim.Şuanın getirdiği mutlulukla yaşamak... Salı günü krizden sonra bayılmıştım.Gözlerimi açtığımda revirdeydim.Görevli bana tedirgin tedirgin bakıyor benimle konuşmak istemiyordu.Kimseyi dinlemeden çekip gitmiştim.Tabi tam giderken onunla göz göze gelmesem daha iyi olacaktı. Ama artık takmamaya başlamıştım.Olayları eskisi kadar fazla düşünüp kurcalamıyordum.Korkuyordum bir nevi.
Şu an saat sabahın yedisiydi .Hava hala karanlık yeni aydınlanmaya başlıyordu ve dışarıda tek tük insanlar vardı.
Dans edip bağırarak şarkı söylemeye devam ettim.Sesim sokakta yankılanacak kadar bağırmıştım bir ara.Kafam güzel değildi ama öyle gibi davranmak istiyordum.Nereye yürüdüğümü bilmiyordum.Bacaklarım kendi kendine adım atıyordu. Bu gün parti günüydü ama gitmeyecektim.Hele ki o krizimden sonra asla gitmezdim.Biliyordum ki gidecek olsam eğer öğrencilerin garip bakışlarına marus kalacaktım. Yaklaşık üç saat boyunca haykırarak şarkı söyledim sokaklarda.Kimi zaman susup yaşlar akıttım yanaklarımdan,kimi zaman güldüm hunharca.Ama yine saatin sonunda depresif bir hal aldım.
Saat sabah 10'u biraz geçiyordu.Kafamı dinleyebileceğim bir kafe arıyordum.Yaklaşık elli metre ileride bir kafe gördüm ve adımlarımı hızlandırdım.İkki dakika sonra kafeye varmıştım. Kapıyı itip içeri girdim.Boş bulduğum bir yere oturdum.Boş bakışlarla duvarı izliyor ve düşünüyordum. Çalışandan bir tane kahve siparişi verip çantamdan defterimi ve çizim kalemlerimi çıkardım. Uzun süredir çizmiyordum.Eskiden her dakika her saniye çizerdim.Ama onun gidişiyle beraber bırakmıştım çizmeyi.Liseye geçtiğimden beri elime kalem dahi almamıştım.Ve şu an ne çizeceğimi dahi bilmiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.