ELLERDEKİ IŞIK

150 62 47
                                    


Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi ve tepkilerinizi yorumlarda belirtemeyi unutmayınn.Ve de oy vermeyi unutmayın.İyi okumalarr!❤

BÖLÜMÜN ŞARKISI=MODEL -ANTİDEPRESAN GÜLÜMSEMESİ

GÜNÜMÜZ

Yaşamak isteyenler ölüyordu,ölmek isteyenler hala yaşıyordu...

Beynim zonkluyordu.Hayatım boyunca aradığım kişi karşımdaydı ve ben hiçbir şey yapamıyordum.Gözlerimden kan akıyordu sanki.Kaç yıl boyunca göremediği o kişiyi bir anda gördüğü için kan kusuyordu.
Ama bir şey ters gidiyordu.O bana bakarken heyecanlanmamış ya da mutlu olmamıştı.Daha doğrusu tepki vermemişti.
Beni tanımamıştı.Gözleri tanımıştı belki ama beyni tanımıyordu beni.Sevmiyordu beyni beni.Kalbi hızlı atıyordu belki ama beyni engel oluyordu ona biliyordum...

   Kendimi kandırmıştım.Böyle olacağını biliyordum.Niye üzülüyordum ki...
Hiçbir şey anlamıyordum. Düşüncelerimle boğuşurken birden zilin çalmasıyla kendime geldim ve kafamı önümden kaldırıp ona baktım.Fakat gitmişti.
Ne olur dedim içimden bu sefer beni bırakmasın.Kalbim çok kez kırılmıştı zaten.Bir de buna dayanamazdım.

   Kırılıyordum gün geçtikçe.Bu yüzden yaşamak istemiyordum aslında.Gün geçtikçe acım kat be kat artıyordu.Kalbim daha fazla kırılıyor,beynim daha fazla kullanılamaz hale geliyordu.Sadece bekliyordum.Ne zaman delirecektim merak ediyordum.Ya da zaten deliydim bilmiyorum.
Yerimden kalktım.Kendimi buna hazırlamıştım fakat yine üzülmüştüm. Çünkü konu oydu.Konu hem o hem de geçmişimizdi.

🌓

Derslere girmemiştim.Direkt olarak parka gelmiş ve kumların üzerine oturmuştum.
Şuan ne düşünüyorum bilmiyorum.Ne düşünmem gerek onu da bilmiyorum.Sadece ellerimle yüzümü kapatıp beş yaşındaki çocuklar gibi ağlamak istiyordum.Yere düşüp bacağımın kanamasını sonra da anneme gidip canımın yandığını söylemek istiyordum.Sadece tek derdimin yaşıtlarımın beni oyuna almaması olmasını istiyordum.
Ama aslında ben koskoca bir oyunun içindeydim.Ve saklı kalmıştım. İstesem de çıkamıyordum.Gökyüzüne bakıp yönümü bulmak istiyordum ama yıldızlar yoktu.Bağırıp yardım etmelerini istiyordum insanların ama sesim çıkmıyordu.Ağlamak istiyordum ama göz yaşlarım akmıyordu...
Gece olana kadar parkta kaldım.Ve sonra yavaşça kalktım ve yurt odasına doğru yürümeye başladım.

Yurda vardığımda tepki veremiyordum.Anlamsız yere gülüyor ve boş bir şekilde duvarlara bakıp duvarları inceliyordum.
Yatağımdan kalkıp masamda duran
Zyprexa*'yı(şizofreni ve bazı bipolar bozukluk türlerinde kullanılan ilaç)
alıp ağzıma attım.
Yaklaşık dört yıl önce Paranoid ŞİZOFRENİ teşhisi konmuştu bana.Diğer hastalar gibi kabullenmen zor olmamıştı.Aksine anında kabul etmiştim.Ama kabul etme aşamasında kendimle savaşmıştım içten içe.Paranoid Şizofreni'nin belirtileri tam olarak benle uyuyordu.Bu yüzden kabullenmiştim aslında.
Yaklaşık dört yıl önce kötüleşmeye başlamıştım.Yurttan ve okuldan uzaklaşmaya başlamıştım.
Küçükte olsa halüsinasyon görmeye başlamış ve uyku problemim başlamıştı.Lise birdeyken halüsinasyon görüp kriz geçirdim ve istemeden bazı arkadaşlarıma zarar vermiştim.Ve sonra başka okula gönderilmiştim.
Ve bir de Aleksitimi var.Hissizlik.Duygu körlüğü...Ama bu çok ileri safa da değil.Daha başlangıç evresi.Bu yüzden çok belli etmiyordu kendini.

İlacın saatini biraz geciktirsem anında hastalığımın görevleri başlıyordu.
Yavaşça yatağıma yatıp gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım sakince.Beni bu hallere düşüren geçmişim şu an bana bakıp gülüyor mudur? Yoksa ne kadar kötü olduğumu görüp üzülüyor mudur? Konuşacak kimsem olmadığı için bana kızıyor mudur?Beni seven kimse olmadığı için şaşırıyor mudur?
Yoksa geçmişim şuan kendini öldürüyor mudur?
Kendimi öldürmek düşüncesini kafamdan atmıştım aslında...Ne kadar ölmek istesemde istemiyordum aslında.Bir kere yaşayacaktım sonuçta. İyisiyle,kötüsüyle...Bir kere geliyorduk dünyaya kimimiz seksen kimimiz doksan kimimiz on sene yaşıyorduk ve sonrası kapkaranlıktı.Ölmek o kadar basit bir eylem değildi benim için.Bileklerini kesmek ya da hap içmek kolay bir şey değildi aslında.Düşünsenize bebekliğinizden beri bu yollara kadar ölmeden mucizevi bir şekilde gelmişsiniz.Damarlarınızdan hala kan geçiyor ve kalbiniz hala kan pompalamaya hızla devam ediyor.Siz eğer kendini öldürürseniz kendine,kalbine,damarlarına ve hayata haksızlık yapmış olursunuz.Ben böyle düşünüyordum.Her gece yatarken diyordum ki kendime 'Herkes seni terk etse de sen dünyayı terk etme.'

ADINI BAŞKASININ KOYDUĞU ÇOCUKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin