✶12.BÖLÜM✶

7.7K 515 177
                                    


İyi akşamlar, nasılsınız bakalım? Uzun bir bölümle sizlerleyim umarım beğenirsiniz.

Destekleriniz için çok teşekkür ederim iyi ki varsınız.;) Bölüm sonundaki ilk soruma özellikle cevap bekliyorum...

Oy ve yorumlarda görüşmek dileğiyle ♥

Bölüm tüm okurlarıma ithaf edilmiştir.

Bana, Instagram: elifdrl_ ulaşabilirsiniz.

Medya: Elis

★Keyifli Okumalar Dilerim Canlarım★

“Unutsun beni demişsin, bu bana imkansız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.”
                     Özdemir Asaf

{Elis Demir}

“Bilmesem ayıp olurdu kuzum, senin Esin teyzen, benim özbeöz annem olur,” dediğimde üçlünün şaşkınlık dolu bakışlarına keyifle baktım. Demek ki bundan yıllar önce annelerimiz dosttu. Annemin söz ettiği, ona ihanet eden arkadaşı demek ki Sedef hanımmış!

Sedef hanım şaşkınlıkla, “Se..sen Esin’in kızı mısın?” diye sordu kekeleyerek.
“Evet öyleyim, neden şaşırdınız ki?” Sedef hanım, gerginlikle sordu, “Esin’in burada olduğundan haberi var mı?”
“Evet var ama arkadaşım Esinin evine geldiğimi biliyor sizin hakkında bir bilgisi yok. Zaten ben bile yeni öğrendim.” “Anladım,” dedi dolan gözleriyle.
Eşi Cenk bey nedense bu konu hakkında tek yorum bile yapmadı, yaşanan büyük şaşkınlığın sonunda yemeğe geçtik. Mantar çorbasını afiyetle içtim, ana yemek olarak mantı gelince neredeyse mutlulukla çığlık atacaktım mantıya bayılıyorum.
Sedef hanım, çekingen bir tavırla, “Annen nasıl?” diye sordu. “Çok şükür iyi...” Cenk bey ilk defa, konuşmaya dahil oldu, “Egemen nasıl, işlerini baya ilerletmiş diye duydum?” dedim gözlerini üzerime dikip.
“Aaa babamı tanıyor musunuz?” dedim şaşkınlıkla. “Tanımaktan da öteyim, biz aynı evde büyüdük sayılır, aynı yıl içinde doğduk ailelerimiz çok eski dostu,” dedi hüzünle.
“Geçmiş zaman eki kullandığınıza göre anlaşılan artık dost değilsiniz?” “Maalesef...” dedi gözlerini kaçırıp...
Benim bilmediğim ne çok şey varmış arkadaş... Yemek sessizlikle bitti tatlılara geçtik, Sedef hanım, gözlerinde aynı hüzünlü ifadeyle bakıp, “Esin’le en büyük hayalimiz çocuklarımızın dost olmasıydı, ‘Bizim gibi mükemmel bir ikili olsunlar,’ diye dualar ederdik...” dedikten sonra acı bir kahkaha attı, “Allah dualarımızı kabul etmiş olacak ki sizin karşılaşmanızı ve dost olmanızı sağladı ama lütfen bizim gibi olmayın,” dediğinde gözünden bir damla aktı elinin tersiyle göz yaşını sildikten sonra konuşmaya devam etti, “Biz birbirimizle yıllardır konuşmuyoruz, siz bizim gibi olmayın,” dedi. Ne cevap vereceğimi bilemedim gözlerim Esin’i buldu yüzünde anlam veremediğim bir ifadeyle baktı...

Tatlılardan sonra salona geçmiştik ki zil çaldı..  “Misafir mi bekliyordunuz?” diye sordum Esin’e. “Yooo,” dedi ve kapıyı açmaya gitti.
Kapı açıldığında neşeli bir ses duydum, “Biz geldik...” “Hoş geldiniz yengeciğim,” diyen Esin’i duyunca oturuşumu düzelttim.
Kıvırcık saçlı esmer bir kadın ve kumral bir adam içeri girdi, aşağı yukarı annemlerin yaşlarında olan enerjik çift Cenk bey ve Sedef hanımla sarılarak selamlaştıktan sonra bana döndüler.
Kıvırcık saçlı kadın, “Merhaba, hoş geldin canım, sanırım Esin’in arkadaşısın?” “Evet öyleyim, hoş buldum,” dedim kibarca. İkili beni uzaktan selamlayıp ikili koltuğa oturdu Sedef hanım, bana döndü, “Elis kızım, Özgür, Cenk’in abisi, Beste’de Özgür abinin eşi,” dedi titrek sesiyle. “Memnun oldum,” dedim usulca.
Sedef hanım bu sefer de Özgür beylere döndü, “Elis’de Esin ve Egemen’in kızı,” deyince ikili dondu kaldı.
Allah aşkına neler dönüyor burada? Bunda şaşılacak ne var?
Özgür bey, hızla ayağa kalkıp yanıma geldi, karşıma dikildi ve hiç beklemediğim bir şekilde yanıma oturup bana sarıldı, ne oluyor diye sormadan Beste hanımın ağladığını gördüm!
Özgür bey geri çekilip kızarmış gözlerini gözlerime dikip fısıldadı, “Gözlerini benden almışsın...”
Ne demek gözlerini benden almışsın!? Bu adam ne demek istiyor böyle?
Hışımla ayağa kalktım, “Beyefendi, burada ne dönüyor bilmiyorum ama anneme böyle hakaret edemezsiniz! Resmen babamı aldattığını ima ediyorsunuz bu ne cüret! Kimsiniz siz?” dedim sesimi yükseltip. Haliyle olayın ne olduğunu bilmediğim için aklıma gelen ilk şeyi söyledim...
Adam, ağlayan gözlerine inat, tebessüm edip, “Sinirini de babandan almışsın belli,” dedi ve devam etti, “Belli ki annen bizden söz etmemiş, şaşkınlığını buna bağlıyorum ama annene de kızma kendince sebepleri vardı. Tanışalım,” dedi ve elini uzattı, “Ben büyük dayın Özgür,” dedi üzgün hüzünlü ve acı dolu sesiyle. On saniye öylece kalakaldım, bu kadar kısa zamanda beynimde bin tane düşünce dolandı. Üç adım geri iki adım ileri gittim şaşkınlıktan, ne yapacağımı bilemedim kısaca...
“Anlamadım?” dedim gözlerimi kısmış bir karşımdaki adama bakarken. “Ben senin büyük dayınım, Cenk’te küçük dayın,” deyince bu sefer Cenk beye döndüm, o da gözlerini üzerime dikmiş tepkimi izliyordu.
Bir dakika, bir dakika... O zaman Esin’le ben kuzen mi oluyoruz!? Yani Esin dayımın kızı öyle mi!?
“Benim gitmem lazım,” dedim zoraki bir sesle. İnsanların söylediklerini bile dinlemeden çantamı alıp hızla çıkışa ilerledim. Tanımadığım iki tane dayım olabilir mi gerçekten? Diyelim ki var, ne yaptılar da annem adlarını bile anmadı?
Arabama binmiştim ki, Esin geldi yanıma, yüzünde perişan bir ifadeyle cama tıklattı. Camı açıp arkadaşıma baktım, “Yemin ederim seni tanıdığımda Esin teyzemin kızı olduğunu bilmiyordum, yani halamın kızı olduğunu bilmiyordum,” dedi ağlamaya başladı.
Seslice yutkundum, “Esin eve gidip annemlerle konuşmam lazım kafam çok karışık, yarın okulda görüşürüz,” dedim ama gülümseyemedim bile. “Tamam,” dedi umutlu sesiyle. Geri çekilince arabamı çalıştırıp evden hızla uzaklaştım.

Kalp Ortağım: GÖNÜLÇELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin