7 sene sonra...
“ Kızım bana oradan bir kaç tane daha kitap verebilir misin?” diye Zeynep halasının yanında oturan Sevda’ya seslendi Ömer. Yıllarca gerçek annesinin yüzünü kokusunu merak etmişti. Derya ile karar alıp kızlarının adını öz annesinin adıyla aynı koymuşlardı. Kitap ile elde ettiği gelirleri hep beraber ailecek toplanıp yetim annesiz babasız çocuklara verirler, onların karınlarını doyururlardı. Zamanla Ömer’in merhameti herkesçe bilinmiş, hayatını okuyan onu bir başkasına tavsiye etmişti. Yine alışagelmiş günlerden birisiydi. Tıklım, tıklım dolu imza günü... Zeynep gerçekleri öğrendiğinde içinde burukluk hissetse de abisinin ona hem bir anne hem de bir baba gibi bakması yalnızlığına derman olarak kafiydi.
Derya imza için sıraya giren Arif amcayı görünce hemen eline sarıldı. “Hoş geldin babacığım...” Ömer tebessümle özel olarak imzaladığı kitabı ona hayatı boyunca babalık yapan insana uzattı. Arif amca o karanlık günden bu yana kadar onun hep yanında olmuş, ne zaman bir eksiği olsa tamamlamıştı. Arif amca kitabı alınca Ömer’in yanına oturdu. “ Oğlum bugüne kadar seni büyütmek için elimden gelen her şeyi yaptım...” kelimelerinin arasında aniden bir çiçek gibi sarılan küçük Sevda’nın başını okşayarak bakışları ona doğrulmuş bir şekilde sözlerine devam etti. “... artık bize yol göründü. Yurt dışına gideceğiz. Orada Zeynep için özel eğitim yeri de ayarladık. Biliyorsun, annesinin öldüğü günden beri hep bir doktor olmak istedi. ‘Ben doktor olsaydım annemi kurtarırdım’ dedi. Bu yüzden onun için de elimden geleni yapacağım. Sana son kez Gülsüm annenle buraya sarılmaya geldik. Hakkını helal et oğlum...”
Ömer çocukluğundan beri ona baba şefkatini hissettiren adama en içten sarıldı. Onu asla unutmayacaktı. Her ne kadar öz babasını affetmişte olsa, Arif amca onun yüreğinde hep babası olarak kalacaktı.
Bir kez daha küçük Sevda’nın başını okşayarak avuçları arasına başını aldı ve gözlerinden öptü. Tam gitmeye adım atmıştı ki, imza sırasında yıllar sonra Ömer’in beklediği insanı gördü. Semih AKSOY...
Ömer o sıra kitaplarla ilgilendiği için dikkat etmemişti.
“ Ne yazmamı istersiniz?”
“ Ömer gibi bir evladı olduğu için bu dünyanın en mutlu insanına sevgilerle...”
Ömer duyduklarına inanmayarak başını kitaptan kaldırdı. Elinden kalemi düştü ve ağlayarak o an sımsıkı sarıldı.
“Affet baba!”
Babası da Ömer’le birlikte ağlıyordu. “ Sen beni affet oğlum, ben bu hayatta acıların acımasızlaştırdığı en acınası insanım. En son Zeynep’in annesini öldürmekle içerde yattığımda anladım. Ben bu hayatta en çok sizleri, sevdiklerimi değil kendimi özlemişim ve kendim olmadığım her günde ölmüşüm çokça kalpler öldürmüşüm. O gün üvey anneni ben öldürmemiş olsam da, ben kendim olmadıkça hep sevdiklerimin kalplerini öldürmüşüm. Sen beni affet!”
Zeynep babasının annesini öldürmediğini duyunca anisi gibi koşarak sımsıkı sarıldı babasına.
“Üzülme babacığım! Hatasına pişman olmuş kimse hiç hata yapmamış gibidir”
Ömer merakla annesini sordu. Olanlara uzaktan Arif amca tebessümle şahit oluyordu.
“Buradaydı oğlum...” diyerek ardını döndü ancak yoktu.
Sonra Arif amca uzaktan seslenerek “ Ömer! Sanırım annen de senle aynı özlemi paylaşıyor...”
Semih sakalları ağırmış adamı uzaktan görünce tanıyamadı. Bir kaç adım atıp yanına yaklaştığında gördüklerine inanamadı.
“Baba...”
Karşısında yıllar önce sorgulamaksızın ona holdingin yönetimini veren Melih bey duruyordu.
“Nasıl olur?” dedi şaşkınlıkla. Melih bey tebessümle cevap verdi. “Herkes bu hayatta bir hata yapar, benim hatamda ailemi korumak için onlardan uzaklaşmak oldu...”
Tüm kitaplar bitince büsbütün olarak kol kola girdiler ve gerçek özlemle vuslatın birleştiği insanlar olarak saadet dolu hayatlarına devam ettiler...
Bu hayatta her şeyden çok kendinde ne kadar olduğun önemlidir. Sen kendinden uzak kaldıkça her şeye de sahip olsan, kimseye yakın olamazsın.
Öyleyse sen de tüm verdiklerini özlüyor musun?
Ya da değerin asıl yeri olan seni...
Ö(z)lüyor musun?
Yoksa herkesten uzakta
Yani kendinden uzakta,
Ölüyor musun?
Nice vuslatlarda buluşma duasıyla vesselam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen de Ö(z)lüyor musun?
RomanceYanan bir odunun ateşi tekrar geri sönemez, Asla aynı yağmur damlası aynı yere inemez, Dert dertsizle giderilmez. Korku kaçtıkların kadardır. Cesaret yüzleştiklerin. Vicdan karakterin. Hayatı yaşadığın kadar mısın? Yoksa acısı kadar mı? Tebes...