Bir gece saatler 3:15 gösterdiği zaman,yatağımdan siçrayarak uyandim.
Etraf karanlıktı terlemiş ve vucudum kas kati kesilmisti.
Saate baktım 3:15 nefes nefese yataktan hızlı bir hamleyle kalktim.
Etrafima baktım o odanın, karanlığında bir şeylerin gizlendigini ve beni izledigini biliyordum.
Göremediğim ama hissettiğim, bu şeylerin varligindan haberdardım.
Korkuyordum çıplak ayaklarımla, bastığım ahsap parkeden, sanki vucuduma korku dumanları yayılıyor, ellerim titriyor, göz bebeklerim olabildiğine büyük bir şekilde tam karşıdan kendime bakıyordum.
Üzerimde ince gecelikten vucuduma soguk yayılırken kitlenmiş gibi olduğum yerde sabit bekliyordum.
Bu durumu daha öncede defalarca yaşamış, bana cehennem olan yatağıma geri dönmüş, kabusumu defelarca yeniden, yasamistim.
źamani beynimde süzdüğüm o anlar, gözlerim eski ahsap kirli pencereme takildi.
Yari aralık penceremin, gri túllerinin arasindan küçük bir ışık süzmesi odamin icine siziyordu.
İçimden koşarak pencerenin perdesini hizla açıp, avazim çıktığı kadar, nefesim kesilene kadar, bağırmak istedim.
Kimseler yokmu ? Lutfen yardim edin kurtarin beni kurtarin.
Ama olmadi yapamadım.
Ayaklarımdan zemine çivilenmiş gibi, olduğum yerde vucudumdaki kan donmuşçasına hareket edemiyordum, kıpırdayamıyordum.
sanki bir adım atsam, uçurumdan aşağı düşecekmiş gibi ayagımın altîndaki zemin kayıyordu.
Bir an sendeledim, aralık olan pencereden daha fazla rüzgar giriyor,vücudumdaki ürperti daha çok atıyordu.
Ben korktukça, etrafımdaki sesler daha fazla yükseldi.
Sanki hemen yanı başimda, bir nefes kadar yakınımdaydılar.
Elimi uzatsam değecekmiş gibi, hiç bir yere gidemiyor, sanki onların bana yaklaşmaları için zaman tanıyordum.
Bir umut Pencereye baktim, ışığın geldigi yere tek umudum tek çarem belkide! başımı kaldirdim ve gitmişti.
Başımı onüme eğdim, çırpınışlarım boşunaydı...
Her defasında, yeniden korkmak, bir son bulmalıydı. Bitmeliydi artik, günden güne erimekten, defalarca ayni kara korkuyu hissetmekten yorulmuştum.
Derin bir nefes aldim ve sabitlendiğim yerde vucudumu hareket ettirmeye çalıştım.
Tam olarak ne kadar süre orda òylece ayakta beklediğimi bende bilmiyorum.
Dizlerimdeki dermansızlık vucuduma yayılırken olduğum yere yiğıldım.
Zemin hala hareketliydi, sanki yanlış bir hareket yapsam beni yutacak yok edecek gibi görünüyor du gözüme, ellerimi yüzümde birleştirdim ve ağlamaya başladım.
Ben bu kadar eziyeti hak edecek ne yapmıştım.
Kafamda sorular dolanırken, vucudumda korku cirit atiyordu.
Değişmeliydi bazı şeyler, hem ağlıyor, hemde senelerdir bulamadığım soruların cevabını bulmaya çalışıyordum.
Zeminden gelen soğuk dahada artmıştı , bütün bedenim titriyordu.
Bunların nedenini , sebebini, ve kendisiyle olan ilgisini öğrenmeliydi. Ama nasıl?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç saatler 3:15
FantasyNe arıyorsun ? nereye gidiyorsun? hangi cevap dolduracak, kalbinde ki boşluğu, Sofia sen kimsin? Artık ağlama ve korkma, gecenin karanlığı bile, senin önünde eğilecek, çünkü sen gecenin bekçîsisin...