Sofia madolyonu boynuna taktı ve içinde tarifi imkansiz bir ürperti hissetti.
"Gözlerim kapalı, çarpan kalbimin sesini duyabiliyordum.Sinsi bir baykuş konmuştu geceme, vucudumdaki korku alev almıştı da bütün benliğimi yakıyorurdu.Dakikalar geçtikçe nefes alış verişlerim hızlanıyor, keskin bir bıçak, karnımı delik deşik ediyordu.Hadi gelin artik, gelin, bekliyorum sizi, korkmuyorum sizden, artik yeter."
Dili bunlari söylesede, sofia çok ama çok korkuyordu.Senelerdir gecelerini karartan,her ne ise bugün bitecekti.
Sofia gözleri kapalı olsada geldiklerini hissede biliyordu.Yavaşça gözlerini araladı,gördügü manzara karşısında dili tutulmuştu.
Salonunun ortasında kocaman bir daire ve dairenin tamamını kaplayan siyahlik, bir an ne yapacağını bilemedi.
Zemindeki karanlık sıvı halde aşağıya doğru akmaya başladı. Sofia bir adım geriye çekildi korkudan ayakta durmakta güçlük çeksede, kendini geriye atmayı başarmıştı.
Sofia geriden olanları seyrediyordu ve olacaklar onu korkutuyordu.
Siyah bölümün tamami eriyip aşağı akmiştı ve salonun ortasinda kocaman bir delik vardi.
Sofia orda dibde ne olduğunu görmeliydi, belkide aşağı atlamalıydı.
Tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama kendini bir hişimla ileri itti ve delikten içeri kafasini uzattı.
Gördükleri onun bile hayal gücünü zorlayacak türden di.kendi evi uçuyorduda, üstünden geçtiği her yeri görebiliyor du.Karanlik bir dünya kurumuş ağaçlar,bataklıklar, Uçan gölgeler, insanin içini ürperten çığlıklar, korku filminden farksizdi burası ama burası neresiydi.
Ev yolculuğunu bitirmiş ve ulaşması gereken yere gelmişti.
Bir anda duran ev sofiayi sarsmıştı, yüreği ağzına gelen kız sendeledi ve yere düştü. Hemen yerinden kalkti ve tekrar delikten bakti, aşağıda nerdeyse bir dizine kadar gölge insan vardı. Gölgelerden bir tanesi başını kaldirdi ve deliğe tamda sofianin gözlerinin içine bakiyordu.
Sofia geriye çekildi ve evin salonunda bir o tarafa bir bu tarafa volta atmaya başladı.
"Geliyorlar ne yapmalıyım off ne yapıcam ben şimdi dışarı ciksammı kacmalımıyım ne yapıcam" diye kendini tuketirken titreyen bacakları onu daha fazla tasiyamadi ve olduğu vere kapaklandı.
Kafasını çevirdi ve deliğe baktı.
Delikten dişarı önce elleri çıktı gölgenin sonrada vucudu, yavaşça sofia' ya doğru geliyordu.
Sofia ise her şeyi başından kabullenmiş gibi oturduğu yerde kala kalmıştı.kitlenmisti sanki ne vucuduna nede beynine hükmedemiyordu.
Gölge "sofia artık bitti buldum seni bunca sene peşinden koştum ve bu günü bekledim.seni görmek ama sana dokunamamak nasıl bir şey bilemessin, ama sen bugün kapiyi açtın ve beni içeri aldın, artik benimsin" gölgenin sesi o kadar kalın ve o kadar yüksektiki sofia soylenen her kelimenin beyninde tekrarını duyuyordu. Gölge bir nefes mesafedeyken sofia kaderini kabullenmişti bile mücadele etmeyecekti, çırpınmayacaktı, zaten istesede bu yaratiğa karşı ne yapabilirdi ki...
Gölge sofia'nin bileğinden tutmuştu ki delikten siyah pelerinli biri girdi. Elinde kırmızı bir şişe vardı ve şişeye yere firlattı kırılan şişeden etrafa kırmızı bir duman yükseldi. Gölge ortadan bir anda kaybolmuştu ve Sofia diğer bileğindeki sicak eli hissetti o kadar tanıdıkdıki sanki bileğini tuttuğu dakika bütün vucuduna sıcaklık, guven , ve huzur yayılmıştı.
Pelerinli adam ona
"kalkabilirmisin sofia fazla vaktimiz yok hemen burdan gitmeliyiz hemen"
Sofia evet kalkabilirim dedi ve kendini tutan ele sıkı sıkı tutarak yerden kalktı.
Adam bir harketle sofia' yı kucağına aldı ve sıkı tutun diyerek kendini delikten aşağı bıraktı. Sofia havada suzulen saçlarının rüzgar da havalandığını hissediyordu.
Adama sarıldıkça onun vucudundaki sıcaklık ta kalbindeki buzlara kadar eritiyordu. Kimdi bu adam? nereye gidiyorlardı? Yüzünü bile görmediği bu adam neden kalbine dokunuyordu? ve niye bu kadar güzel kokuyordu? Sofia dahada sarıldi adama ve gözlerini ilk defa huzurlu bir şekilde kapattı.
Hiç bir zaman uyumak istemeyen hep gecelerden ve uykudun korkan sofia ilk defa uyumayı ve sonsuza kadar öyle kalmayı istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç saatler 3:15
FantasiNe arıyorsun ? nereye gidiyorsun? hangi cevap dolduracak, kalbinde ki boşluğu, Sofia sen kimsin? Artık ağlama ve korkma, gecenin karanlığı bile, senin önünde eğilecek, çünkü sen gecenin bekçîsisin...