12 | goodnight gotham

9.9K 1K 265
                                    

Bu bebişe neden yorum yapmıyorsunuz döveyim mi sizi?

Bugün, hava uzun zamandır olmadığı kadar güzeldi. Yağmursuz olmasına rağmen serindi, tıpkı Taehyung'un sevdiği gibi. Bu yüzden çok mutlu ve huzurlu hissediyordu kendini bugün. Bu hissi bilirsiniz, sanki hayatınızda başarmanız gereken hiçbir şey yokmuşçasına keyifli vakit geçiriyordu Taehyung. Oldukça hoş ve minik bir kafede, çocukluk arkadaşı Yoongi ile oturmuş kahvesini yudumluyordu. İki saati aşmıştı burada geçirdikleri vakit, zira ikisi de birbirlerini yalnız yakalamakta güçlük çekiyorlardı ve bu sebepten konuşacak çok fazla şeyleri vardı.

"Jeongguk ile aranda olanlardan bahsetmeyecek misin?"

Taehyung, sakince kahvesini yudumlarken duyduğu şeyle şaşkınlıkla kırpıştırmıştı kirpiklerini. Gerçi, şaşırması mantıksızdı. Bugün, konunun buraya geleceği çok barizdi, sonuçta Yoongi aptal değildi. Doğrusu, kimse aptal değildi. Herkes aralarında bir şey olduğunu biliyordu.

Bilmedikleri şey ise, aralarındakinin ne olduğuydu.

Taehyung, bozuntuya vermemeye çalışarak arkasına yaslandı ve saçlarını arkaya atarak, kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Dışarıdan nasıl görünüyoruz?"

Yoongi, birkaç saniye boyunca çocukluk arkadaşına baktı ifadesiz bir şekilde. Normal bir arkadaşlık ilişkisinde olamayacak kadar iniş çıkış yaşıyorlardı ve bu da onları sanki flörtlermiş gibi gösteriyordu. Bu biraz tuhaftı, çünkü Yoongi bir alfa ve deltanın beraber olmasının imkânsız olduğunu düşünüyordu. Bu ikili, düşman olmaya oldukça yatkındı. Arkadaş da olabilirlerdi ve bu elbette modernleşmiş dünyanın getirilerindendi fakat sevgili olmaları, çok başka bir konuydu.

Gerçi Yoongi, bu konularda rahat bir adamdı. Aşkın seçilebilecek bir şey olmadığının bilincindeydi, bu yüzden hiçbir zaman kendisi için 'ideal' bir tip belirleme gereği duymamıştı. Bu nedenle biraz anlayabilirdi, sevmenin sınırı yoktu sonuçta. Fakat mantığıyla hareket eden bir adam olması, az önce bahsettiğim her şeyin önüne beyaz tebeşirle uzun bir çizgi çiziyordu.

Aşk, bir ilişkinin belki de yarısıydı. "Eğer seviyorsanız, her şeyin üstesinden gelirsiniz." gibi cümleler Yoongi'yi güldürmekten öteye gitmiyordu. Saygı, isteklerin uyuşması, hayat görüşleri ve bunun gibi pek çok etken ilişkilerin temeliydi belki de. Sadece sevgi ile başlanmış bir ilişkiyi güvenli bulmuyordu Yoongi, bir nevi aptallık olarak adlandırıyordu. Elbette, bunlar yalnızca Yoongi'nin görüşleriydi.

"Flörtleşiyormuşsunuz gibi." Omuz silkti rahatça. Bitki çayından bir yudum aldı ve gülümseyerek gözlerini kıstı. "Tabii, bir alfa ve bir deltanın flörtleşemeyeceğini çok iyi biliyorum, bu yüzden soruyorum işte."

Yoongi, tamamen Taehyung'u kışkırtmak için konuşuyordu. Amacı elbette onu sinirlendirmek değildi zira bunu yapmak çokça zordu. O sadece istiyordu ki, Taehyung biraz savunmasız hissetsin ve kendini tamamen çocukluk arkadaşına açsın. Direkt onunla konuşmak yerine şerefsizce davranıyor olması pek tabii kötüydü fakat elden ne gelirdi, Yoongi de böyle bir insandı.

Taehyung, işittiği şeylerle beraber gülümseyerek gözlerini masaya dikti. Kendisini açıklamak zorunda kalmaktan nefret ediyordu fakat ne zaman konu bu ikili olsa, sürekli olarak birilerine bir şeyler açıklamak zorunda kalıyordu. Kendisi de bunun pek olağan bir şey olmadığının farkındaydı fakat olmuştu işte. Deli gibi hoşlanıyordu Jeongguk'tan, elinden ne gelirdi?

"Ben basbayağı flört ediyorum onunla."

Taehyung, gülümsemesini bozmadan gözlerini kaldırdı ve mekânda gezdirdi. Ona çekilmek elinde olmamıştı. Hayır, bu ilk görüşte aşk falan değildi. Bu sadece, doğaları gereği Taehyung'un hislerine dur diyememesi durumuydu. Basit bir hoşlantı değildi, bunu biliyordu. Şu zamana kadar pek çok omegadan etkilenmişti fakat hiç bu kadar çarpıldığını hissettiği olmamıştı. Bu aslında oldukça tuhaftı. Daha önce bahsettiğim gibi, bir deltanın ve alfanın birlikteliği pek sağlıklı bir olay değildi. Uyumsuz olan şeyler de takdir edersiniz ki genel olarak doğaya aykırı olarak görülen şeylerdir fakat tuhaftır ki, Jeongguk ve Taehyung'un doğaları bu uyumsuz birliktelik için birleşmiş gibilerdi. Bu yüzden asla kopamıyorlardı birbirlerinden. Oysa Jeongguk, Taehyung hakkında ne biliyordu ki? Ona bu kadar kapılıp karşı çıkamayacak ne yaşamışlardı beraber? O yaşadıkları şeyden sonra çok rahat birbirleriyle yatak arkadaşlığı yapabilir, birbirlerini en kolay yoldan tatmin etmek için kullanabilirlerdi fakat yapmadılar. Konserde bağırarak şarkı söylediklerinde çok iyi anlaşan iki arkadaş olabilirlerdi fakat yapmadılar. Ya da en basitinden birbirleriyle pek iletişim kurmadan devam edebilirlerdi ama onlar bunu da yapmadılar. Bu yoldan sapmak için çok fazla seçenek vardı fakat onlar ellerinin tersiyle ittiler ve hakkında hiçbir fikirleri olmayan bu yolda adım atmayı tercih ettiler. Gerçi, bu yolda pek ilerleyebilmiş sayılmazlardı. Neticede Jeon Jeongguk kendisiyle çelişip duran bir herifti.

james joint ;; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin