Bir kişinin senden nefret etmesinin asıl nedeni; senin gibi olmak istediği halde asla senin gibi olamayacağını bilmesidir!
🌻🌻🌻🌻🌻
ARMİNA'NIN AĞZINDAN
Şu an Asrın abimin dersindeydik. Şöyle bir sınıfta göz gezdirdiğimde bütün kızlar iç çekerek Asrın abime bakıyordu. Kaşlarımı çatarak önüme döndüm.
Bu okulun sahibinin Korkusuz ailesi olduğunu herkes gibi bunlarda elbette biliyordu. Ve bu okulun öğretmenlerinden olan Asrın abimin de bunlardan biri olduğunu... Mimarlık Fakültesi'nde okuyan Pırıl'ın onun kız kardeşi olduğunu da biliyorlar tabiki.
Hocamızı dikkatli bir şekilde dinlerken Asrın abim, "evet, dersimiz burada bitmiştir." demesiyle masanın üstünde ki eşyalarını toplamaya başladı. O sırada da bir kız cilveli bir şekilde ona doğru yaklaşıp, yine cilveli bir sesle, "hocaam, bir şey sorabilir miyim size?" diye sordu. Yine kaşlarımı çatmadan yapamadım. Asrın abim de hiç bir şeyden habersiz kibarca, "tabi sorabilirsin." diyince kızın gülümsemesi artmıştı tabiki. Üstelik abimin de ona o güzel gülümsemelerinden göndermesi, kızın iç çekmesini sağladı.
Kaşlarımı daha fazla çatmıştım. Benim abime hiç bir kız sulanamaz!
Kız hâlâ o olmayan sorusunu sormayıp hülyalı hülyalı, hayran bir şekilde abime bakarken artık dayanamayıp ayağa kalktım.
"Soracağın bir soru yoksa sınıftan çıkmanı öneririm. Abime sulanmanın cezası çok ağır olabiliyor çünkü!" dedim kaşlarım çatık bir şekilde o kıza bakarak. O da dahil, sınıfta ki herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ama ben hâlâ kaşlarım çatık bir şekilde o kıza bakmaya devam ediyordum.
"Sen kim olduğunu sanıyorsun da karışıyorsun be." diye cırlayınca benden önce Asrın abim verdi cevabını.
"Lafını bil de konuş!" derken sinirli gözlerle o kıza bakıyordu.
"Benim kardeşimle bu şekilde konuşurken iki kere düşünmelisin!"
Sınıftakilerin şaşkınlıkları artmıştı tabiki.
"Ama hocam. Sizin kardeşiniz Pırıl Korkusuz. Üstelik Mimarlık Fakültesi'nde okuyor." diyince Asrın abim öfkeli gözlerini ona yöneltti tekrar.
"Demek ki yanlış biliyormuşsun. Çünkü benim iki tane kız kardeşim var! Sadece Pırıl değil, Armina'da benim kardeşim! Bundan böyle, onunla konuşurken laflarına dikkat edeceksin anladın mı!"
Kız da onun o bakışlarından korkmuş olacak ki, ürkekçe başını olumlu anlamda sallayıp sınıftan çıktı. Göz ucuyla Meriç'e baktığımda oldukça şaşkın bir şekilde bakıyordu. Böyle bir şey beklemiyordu sanırım. Zaten benim lisede ki Armina olduğumu da bilmiyor. Tanıması da imkansız gibi bir şey.
Alara ve Oğuz, o ailenin bana olan iyi niyetini ve korumacı tavırlarını bildikleri için hiçte şaşırmadılar. Başımı çevirip abime baktığımda bana sırıtarak bakıyordu. Bu, onları tanıdığımdan beri hep böyleydi aslında. Pırıl ve ben, Asrın abiyi ve Yalım'ı kızlardan sürekli koruruz, uzaklaştırırız. Bir dakika ben ne dedim? Asrın abiye 'abi' derken, Yalım'a neden abi demedim? Normalde hep söylerdim. Şimdi neden söylemedim ki sanki? Kendine gel Armina. Kendine gel! O senden büyük. Ve ona abi demek zorundasın. Asrın abiye nasıl abi diyorsam, Yalım abiye de 'abi' demeliyim. Böyle olması gerekiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ArYa (KİTAP OLDU)
ChickLitBu sefer ki çirkin olduğu kadar fakir bir kızın hikâyesi. O hem burslu, hem ezik, hem çirkin, hem de fakir bir kız. Ama bunlara rağmen bir kolej de burslu olarak okuyan bir kız. Fakir ve çirkin olduğu kadar dersleri de bir o kadar iyi. Okul 1.'si...