9. BÖLÜM 💮

19.5K 864 396
                                    

NEDYA: Atlas

💮💮

Bir insanla birlikte ne kadar saçmalıyorsanız, o kadar samimisinizdir.

💮💮💮💮💮

ARMİNA'DAN DEVAM

Yalım abi hâlâ bana dikkatli bir şekilde bakıyordu. Bana yavaş adımlarla yaklaşmaya başladı. Hayır ya, hayır. İnşallah farketmemiş olur. Ama gerçi yanağımda ki iz de farkedilmeyecek gibi de değil ki.

Yalım abi ağzını açtığı sırada arkadan, "Armina." diyen erkek sesiyle birlikte geri kapattı. Ve kaşlarını çatarak arkamda ki kişiye bakmaya başladı. Biz de arkamızı döndüğümüzde bana seslenen kişinin Baran olduğunu gördüm. Okulun ilk günü kantine kadar Alara'yla bana eşlik eden kişi.

"Baran." dedim ben de gülümseyerek.

"Nasılsın?"

"İyiyim, sen?" diye cevap verdiğimde kaşları çatık bir şekilde yanağıma doğru bakıyordu. Tedirgince önüme döndüm. Ama o iki adım da yanıma gelip elini nazikçe yanağıma götürdü. Alara'da o gün yanımda olduğu için zaten Baran'ı tanıyordu. Daha sonra diğerlerine de anlatmıştık onu. Hepsi de Baran'ı tanıdıkları için 'kim' diye sormadılar onun için de.

"Noldu senin yanağına?" diye sordu endişeyle. Göz ucuyla Yalım abiye baktığımda gözlerinden alevler çıkacaktı neredeyse. Gözüm aşağılara kaydı. Ellerini de yumruk yaptığı gözümden kaçmamıştı. Öfkeyle Baran'ın yanağımda ki eline bakıyordu.

"Armina sana soruyorum. Kim yaptı sana bunu? Söyle hemen icabına bakayım!" hâlâ kaşları çatıktı Baran'ın.  Tedirginliğimi saklamaya çalışarak;

"H-hiç, yolda bazı adamlar önümü kesmişti de. Ben de hazırlıksız yakalandığım için biri vurdu işte."

Diğerlerine de aynı şeyi söylemiştim zaten. Baran bana dikkatli bir şekilde baktı. Bakışlarım onu şüphelendirmemiş olacak ki 'anladım' dercesine başını salladı. Ama eli hâlâ yanağımdaydı.

Yalım'ın da şu an aklında olan tek şey, o eli kırmaktı.

Birinin kolumdan tutmasıyla birlikte başımı hemen o tarafa doğru çevirdim. Şaşkındım. Çünkü bu kişi Yalım abiydi. Sert bir şekilde Baran'ın elini yanağımdan çekti ve Pırıl'a bakıp, "biz hemen geliyoruz." dedikten sonra onların şaşkın bakışları eşliğinde benim kolumdan tuttu ve arabasına doğru sürüklemeye başladı. Acıyan kolumdan tutmadığı için şükrettim. Ezgi'nin de bana yine nefretle baktığı gözümden kaçmamıştı.

Ama bütün okulun önünde yaptığı şeye bak ya. Olacak iş mi şimdi bu? Neden böyle bir şeyi yapma gereği duydu ki sanki? Kampüste ki herkes bize şaşkınlıkla bakıyordu. Ve en kötüsü de bu bakışların arasında bizimkiler de vardı. Hatta ve hatta Pırıl'da. Of, offf.

Yalım abi arabanın kapısını açıp beni oturttuktan sonra kendisi de şoför koltuğuna oturdu. Öylece karşısına bakıyordu. Arabayı da sürmeye başlamamıştı. Ve hâlâ kampüstekiler şaşkınlıkla bize bakıyorlardı oldukları yerde donmuş bir şekilde. Hareket dahi etmiyordu Yalım abi de. Beni neden sürükledi ki buraya?

Bu sessizlikten rahatsız olduğum için;

"Yalım abi?" dedim sorarcasına. Sonunda bana çevirmişti başını.

ArYa (KİTAP OLDU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin